Bireysel özgürlüklerle toplumsal değerler ve kurallar arasındaki denge, siyasal çözüm önerilerinin de durduğu yeri belirler. Bazı yaklaşımlar, bireyin sınırsız özgürlüğünü esas alır ve kişinin haz dünyasını hiçbir sosyal kontrol ile baskı altına alınmamasını savunur. Bazı yaklaşımlar ise tam tersine, baskı ve otoriter müdahale ile toplumsal huzurun sağlanabileceği tezinden hareket eder.
Avrupa'da aşırı sağ diye tarif edilen faşist partilerin yükselişi bu dengesizliğin kaçınılmaz sonucudur. Yüzyıl önce Almanya'da yaşanan tablo bu nedenle yeniden ele alınmalıdır. Yahudilere, eşcinsellere gösterilen tepkinin gayr-i insani düzeye ulaşması elbette kabul edilemez ve bir insanlık ayıdır. Ama bu tepkinin ortaya çıkış koşullarına anlamak, başka bir çözüm ortaya koymak için zorunludur.
Toplumsal yozlaşma, adaletsizlik, göç, bir süre sonra bu sorunları baskıcı politikalarla çözme eğilimine zemin oluşturur. Bu nedenle toplumsal yozlaşma ile otoriterleşme birbirini besler. Kendini fakirliğe mahkum hisseden
Almanların, zengin Yahudilere karşı öfkesinin sistematik bir saldırıya dönüşmesi, Hitler'in söylemenin de temellerini oluşturmuştur.
Diyarbakır'da bir dans derneği'nin açık alanda etkinlik yapmak istemesi üzerine gerçekleşen müdahale ve gerilim aynı potansiyelin her yerde olduğunu gösterir.
Hem ahlaki değerleri korumak, savunmak ama aynı zamanda bunu baskı ve otoriterleşmeye gerekçe oluşturmadan sağlamak mümkün değil mi?
Özgürlüklerin sınırı ile ilgili tartışmalar bu nedenle zor ama bir o kadar önemlidir. Sınırsız özgürlük savunusu ya da tam tersine her türlü farklılığı zorla sindirme hakkını savunuyorsanız, kendi içinde tutarlı gibi gözüken bir kendinden eminlik hali yaşayabilirsiniz. Ama her ikisinin de insanlığı huzura ve mutluluğa kavuşturmadığını, birçok denemeden öğrenmiş olmamız gerekiyor.
Büyük Direnişci Cevher Dudayev
22.04.2025
Mustafa Ökkeş Evren ile Derkenar..
20.04.2025
Boykotlu işletme önünde Gazze protestosu..
20.04.2025
Güven ve Adalet Toplumu |HAMZA ER
28.03.2025
UMRAN SORUYOR: DÜNYA NEREYE GİDİYOR?
29.03.2025
ah örgütçü kafa ah! MUSTAFA AKMEŞE 25.04.2025
Sorular YUSUF YAVUZYILMAZ 19.04.2025