metrika yandex
  • $32.5
  • 34.84
  • GA18240

Çocuklarda Dört İşlem

Doç. Dr. MEHMET SAĞLAM
06.03.2017

Dört işlem matematiğin temelidir ve matematiğe ilişkin bütün problemlerin çözümünde kullanılırlar. Bu sebepledir ki çocuklara okuma-yazma ile birlikte öğretilen ilk şey toplama ve çıkarmadır. Sonra çarpma ile birlikte bölme öğretilir. Ancak bu dört işlem öğretilirken şuna çok dikkat edilir; toplama öğretilirken hemen çıkarmada öğretilir, çarpma öğretilirken de hemen bölme öğretilir. Çünkü bu sistematikte çıkarma toplamanın, bölme ise çarpmanın sağlamasıdır. Çocuklar açısından bu dört işlemi öğrenmek sonraki süreçlerde karşılaşacakları bütün problemlerin çözümünün anahtarı olacaktır.

 

Bu dört işlem sadece matematikte bulunmaz hayat dediğimiz süreli yolculukta da bu dört işlemin karşılığı vardır. İnsan dünyaya geldiği andan itibaren toplamaya ve çarpmaya başlar. Anne babalarda çocuklarını sürekli toplama ve çarpma yönünde teşvik eder. Bu durumda yetişen çocuklar bencil, paylaşmayı bilmeyen, başkalarının durumu ile ilgilenmeyen, ebeveynlerinin sürekli şikayet ettiği birileri olup çıkarlar. Oysa çocukları yetiştirirken onlara çıkarma ve bölmeyi öğretebilsek; yani sahip oldukları şeylerden başkaları için eksiltmeyi, kendi emeği ile topladıklarını paylaşmak için bölmeyi öğretsek hayat probleminin çözümü için onlara en önemli formülü de öğretmiş oluruz.

 

Yeryüzünün ilk çocukları Habil ve Kabil’de bu matematik problemi ile karşılaşmış ve onlardan çıkartma ve bölmeyi yapan sınavı kazanmış, toplama ve çarpmada ısrar eden ise kaybetmişti. O ilk imtihandan sonra da kazananlar hep çıkartma ve bölmeyi de öğrenenler olmuştur. Özellikle içinde yaşadığımız zamanda çocukları sürekli iyi bir okul, iyi bir iş, kariyer, yüksek maaş gibi hedeflere yönelterek onlara en büyük kötülüğü kendi anne-babası yapar. Çocuklar ahlak, değer, merhamet gibi iyi ve güzel şeyler ancak başkalarının varlığını fark ederek öğrenecektir. Çıkartma ve bölme sayesinde çocuk başkalarının duygularını anlamayı öğrenecek, onların derdi ile dertlenecek, sorumluluklarını hatırlayacaktır. Bütün bunlar toplumda sosyal dayanışmayı arttıracağı gibi “dinde kardeş, insanlıkta eş” düsturu ile hareket etmeyi sağlayacaktır. Bu sayede etrafında olup bitenlere kayıtsız kalmayacaktır. Fakat gelin görünkü dünya da işler böyle değil; 2011 yılında saatte 300 çocuk açlıktan ölmüş, üstelik önlem alınmaz ise 2025 yılına kadar 450 milyon çocuk açlıktan etkilenecek, 2016 yılı verilerine göre dünyadaki 70 milyon kişinin yani dünya nüfusunun %1’i geri kalan %99’undan daha zengin, Oxfam Credit Suisse'in raporuna göre 62 "süper zenginin" toplam serveti, dünyanın nüfusunun en fakir olan yarısından daha fazla olduğu, üstelik bir yıl önce, dünya nüfusunun en fakir olan yarısının serveti, 80 "süper zenginin" servetine denk geliyordu.

 

Aslında çocuk yaşamının ilk yıllarında bütün saflığı ile dünyaya gelmiştir. Bu saflığı ve güzelliği koruyacak olan, ona biçim veren, hayattaki önceliklerini belirleyen anne-babalardır. Eğer anne-baba çocuğa doğru olanı sunabilirse, ona sorumluluklarını anlatabilirse hem çocuğun hem de kendisinin imtihanının kolaylaştıracaktır. Aksi durumda ne çocuklar ne de anne-babalar sınıfı geçemeyecektir. Özetle matematikteki dört işlem gibi hayatında dört işlemi vardır ve biz bu dört işlemde toplama ve çarpma kadar çıkarma ve bölmeyi öğretemezsek sınavı kaybeden yalnızca çocuklarımız olmayacaktır.

 

 

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş