MAZLUMDER: Bir 28 Şubat daha geçti, yine bir sessizlikle karşı karşıyayız…

 İnsan Hakları ve Mazlumlar için Dayanışma Derneği (Mazlumder),28 Şubat Birifingli yargının verdiği kararlarla cezaevine girip müebbet hapis cezası alan ve 18 -25 yıl arası mahpus kalan mahkumlar için dayanışmasını ve mücadelesini sürdürüyor…

Mahkum yakınları ile birlikte dernek merkezinde  bir basın toplantısı düzenleyen Ankara şube Yönetim Kurulu Üyesi Aziz Oğuzhan KARAMAN, "28 Şubat sürecindeki siyasi yargı kararlarının iptal edilerek, brifingli-siyasi yargılamalarının yok sayılmasını ve 28 Şubat mahpuslarının hiçbir bahane ya da erteleme olmaksızın derhal serbest bırakılarak, adil bir şekilde yeniden yargılanmalarını talep ediyoruz" dedi.

Karaman ; 28 Şubat dönemi mağdurlarının tekrar yargılanması talebiyle, 28 Şubat'tan bir ay önce başlattıkları  ve her hafta düzenli olarak gerçekleştirdikleri basın toplantılarının, taleplerinin  yerine getirilene kadar, "28 Şubat Mahpuslarına Özgürlük" başlığı altında her ay yapmaya  devam edeceklerini belirtti.

Basın Toplantısına  Hizb-ut Tahrir Davasından 7,5 yıl ceza almış ve şuan hapiste bulunan Yasin BABAYİĞİT’in annesi Cezminur BABAYİĞİT de katıldı. Babayiğit yaptığı konuşmada şöyle dedi:

“Gerek basın yoluyla gerekse panellere katılarak sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Oğlum 28 Şubat’ın yıldönümü sürecinde yeniden hapsedildi. Geciken adalet, adalet değildir. Karıncayı bile incitmeyen bir insana sadece 'iftar verdi' diye böyle bir ceza verilmemeliydi.  Oğlumu mahkûm edenler, şu anda terör suçuyla hapishanedeler. Ama bu, benim çocuğumu, bugün masum olarak göstermeye yetmiyor. Lütfen bunlar incelensin. Oğlumun,  vatanına, milletine, insanlığa karşı hiçbir suçu yoktur. Biz hak ve adalet istiyoruz. Bu mağduriyetlerin giderilmesini talep ediyoruz.

Hizb-ut Tahrir’in terör örgütü olduğunu söyleyenlere  şunu sormak istiyorum:  ” Bugüne kadar 40-50 yıldır bu memlekette sadece Allah’ın birliğini anlatan insanların bir gün olsun, bir taş, bir sopa veya askere karşı bir küfür, bir silahlı saldırı olmuş mudur? Asla bunları göremezsiniz. Bunlar insanca yaşamak için hak talep ediyorlar."

Daha sonra ise  toplantıya katılanlardan Gazeteci Tayyar Tercan bir konuşma yaptı. Tercan Şunları Söyledi:

Cezaevlerinde 20 küsur yıldır yatan arkadaşlarımız var. Bu arkadaşlarımızla , bunlara ceza verenler şuan aynı cezaevlerinde yatıyor.  Ortada garip bir durum var: Şuan FETÖ’den dolayı içeride yatan kişiler , daha önce bizim arkadaşlarımızı mahkum ettiler. Bu garabetten biran önce kurtulmamız lazım.

Cumhurbaşkanı’nın bile müspet beyanları olmasına rağmen zulmün sonlandırılması anlamında somut hiçbir adımın atılmadı. Af istemiyoruz. Yeniden yargılanma talep ediyoruz. “

Ankara’daki STK’ların ve Basın Mensuplarının izlediği basın toplantısı Aziz Oğuzhan Karaman’ın Okuduğu basın açıklamasından sonra sona erdi.

MAZLUMDER Adına Aziz Oğuzhan Karaman’ın Okuduğu Basın Açıklamasının Tam Metni:

28 ŞUBAT ZULMÜ DEVAM EDİYOR!

Ocak ayı ile birlikte Ağrı’dan İstanbul’a şubelerimizin, destekçi sivil toplum örgütlerinin, üye ve gönüllülerimizin katkılarıyla her hafta eş zamanlı olarak yürüttüğümüz basın açıklaması, eylem ve etkinlik dizisi ile “28 Şubat Mahpusları Serbest Bırakılsın” talebini en yüksek sesle dile getirmeye çalıştık.

Bir 28 Şubat daha geçti, yine bir sessizlikle karşı karşıyayız…

Üzerinden 21 yıl geçen, hemen herkes tarafından darbe olduğu ifade edilen ve en azından bir kanadı (Batı Çalışma Grubu) müebbet hapis talebiyle yargılanan bir darbenin etkisiyle cezaevlerinde 20 – 25 yılı aşkın sürelerdir tutulan 28 Şubat mahpusları, Başbakanından Cumhurbaşkanına hemen her etkili ve yetkili ismin beyanlarına rağmen cezaevlerinde tutulmaya devam etmektedirler.

28 Şubatın hemen her çevrede darbe olarak adlandırıldığı; bir kısım 28 Şubatçının müebbet hapis cezası talebiyle yargılandığı; brifingli ya da paralel yargının elemanları olup kritik mahkemelerde görev yapan hâkim ve savcıların ihraç ve tutuklamalara muhatap olduğu; örgütçülerin başka kişileri örgütçü diyerek soruşturduğunun ve cezalandırdığının ortaya çıktığı bir dönemde 28 Şubat süreci yargılamalarına meşru yargılama muamelesi yapmanın açık bir zulüm olduğunu defalarca vurgulamamıza rağmen bırakın hukuku mantık ilkelerine bile aykırı olan bu zulmün halen devam ettirilmesinin bir izahı yoktur.

Söz bitmiş olmasına rağmen zulüm bitmemektedir...

MAZLUMDER olarak bıkmadan usanmadan,

Binlerce insanın hayatını karartmış olan 28 Şubat sürecinin her yönüyle aydınlatılmasını ve bu sürecin bütün aktörlerinin açığa çıkartılarak bunlardan hesap sorulmasını;

28 Şubat sürecindeki siyasi yargı kararlarının iptal edilerek 28 Şubat’ın brifingli-siyasi yargılamalarının yok sayılmasını;

28 Şubat mahpuslarının hiçbir bahane ya da erteleme olmaksızın derhal serbest bırakılarak adil bir şekilde yeniden yargılanmalarını;

talep ediyoruz.