Vefa insanın, öncellikle yaratanına sadakat, kendisine hakikat bilgisini öğretenlere, anne babasına dostlarına ve iyilik gördüğü insanlara şükran ve minnet duymasıdır. Diğer değerler gibi, insan fıtratının bozulmama şartını öngörür. İnsanın özüne saygılı olmasını gerektirir, körelmemiş vicdan bu duyguyu teşvik eder.
Muhatabında güven hissi oluşturur, insana görevini yapmanın huzurunu yaşatır.
Vefasızlık, insanları iyilik ve fedakarlıktan kaçınmaya teşvik eder. Yaşanılan hayal kırıklıkları beden, duygu, ruh ve zihinde travmalar oluşturur. Peki insan vefa erdemine nasıl duyarsızlaşır? Şeytan, insana düşmanlığını ilan ettiği andan itibaren sürekli olarak, hakikatle özdeş olan insan fıtratını bozma eylemindedir. Bunu, insanın öncellikle vefa borcu olan yerlerine, hakikat ehline, alimlere, bilgelere, anne babasına vs. yapar. Oralara etkilediği insanlar aracılığı ile kötü zan, vesvese, hikmetsiz telkin verir. Bu etkide kalmamak için kendisine haber getiren insanları, beyin nöronlarına gelen düşünceleri delile dayalı olan hakikat bilgisi süzgecinden geçirmek, doğruluğunu araştırmak gerekmektedir.
İnsana layık olduğu değeri vermek, nanköre, haine, narsist kişilik bozukluğu olana, alma verme dengesini hep kendi lehine isteyen, sevgide, paylaşımda cimri fakat, hep bekleyen, kompleksli, haset fesat, kibirli insanlara temkinli davranmak icap etmektedir.
İnsanlara, para, makam, mevki, statü, şöhret sağlarken, bunları takip etmenin elzem olduğu zira buralarda gösterilecek vefasızlığın, şımarmanın ne zulümler doğuracağı ne yürekler yakacağı hangi yuvaları yıkacağı bilinmez.
Vefa erdemi, insana doğuştan vermiştir. Normalde vefasız insan yoktur fakat sonradan öğrenilen davranışlar, travmalar sonucu oluşan kişilik bozuklukları, ego ve cehalet destekli zafiyetler, fıtratı koruma eğitimlerinin ihmali, bu değeri köreltmektedir.
Bu değerin yoksunluğu emek sahibinde üzüntüye sebep olur. Burada stresi yönetmek için; yaratanına nankörlük, vefasızlık yapan insan bana mı yapmayacak telkinini yapmaya çalışmak iyi gelecektir. Vefasıza, fıtratından çıkmış, ıslaha ihtiyacı olan, merhamete muhtaç patolojik bir vaka olarak bakabilmeyi temenni ediyorum.
