metrika yandex
  • $42.38
  • 49.16
  • GA40040

Haberler / Yorum - Analiz

SURİYE İNANÇSAL BÖLÜNMEYE Mi DÖNÜYOR? | AYHAN BİLGEN

08.03.2025

Avrupa 30 yıl  savaşlarında, Protestan Katolik kavgasında milyonlarca insanını inanç çatışması dolayısıyla kaybetti. Ortadoğu İslam'ın ilk yüzyılından itibaren bir boyutu iktidar mücadelesi içeren, mezhepsel çatışmalara ağır bedeller ödedi. İslam dünyasında gerek etnik, gerek ekonomik rekabet, gerekse inanca dayalı farklılıkların çatışmaya dönüşme potansiyeli son yıllarda yeniden yoğunlaştı.

Asya'da Pakistan'la Bangladeş'in ayrılışı, Libya'da fiili bölünme, Sudan'da uzun süre devam eden  iç savaş, Yemen'de iç savaşın ortaya çıkarttığı büyük kayıplar, önümüzde duruyor. Medeniyetler arası çatışma riskine odaklanılmışken, medeniyet içi kırılmalar elbette bir tarihsel arka plana ve kültürel, düşünsel okuma biçimine dayanıyor. Arap olan olmayan ayrımı , hilafetin temsili konusu geçen yüzyıllara damgasını vurdu.

Bugün deSuriye Nusayrilerle Selefilerin çatışma sahasına dönerse, Yemen gibi bitmeyen iç savaş, yıkım ve felaketin coğrafyası haline gelir. Kerbela'dan beri büyük  acılar yaşadık.Kan ve gözyaşından kurtulmanın yolu, kimseyi inancından, dilinden dolayı ayırmayan yönetim modelleri kurmak. Türkiye Suriye'deki çatışmaların yayılma riskine karşı bölgesel inisiyatif geliştirmeye öncülük etmelidir.

Hiç bir inancı dışlamayan,  hiç bir halkı ötekileştirmeyen bir Suriye'nin inşası için bölge ülkeleri birlikte hareket etmelidir.
Muhtemelen İran'a nükleer programı dolayısıyla ABD-İsrail müdahalesi asıl büyük risk ve tehdit olarak önümüzde durmaktadır. Bir süredir İran'a yönelik suikast ve saldırılar daha çok Filistin ve Lübnan geriliminden kaynaklanıyordu.

Trump'ın Çin'e, Asya'daki hedeflerine odaklı, güvenlik ve dış politika tercihleri, İran konusunda yaşanacak süreç açısından da son derece önemlidir.

İran ile Çin yakınlaşması, Afrika ve Ortadoğu'da ekonomik işbirliğinden, güvenlik işbirliğine uzanmışken, askeri müdahale ne kadar ve nasıl mümkün olabilir? Trump'ın İran'a yaptığı tehditle karışık müzakere çağrısı, "suç bizden gitti", İran müdahaleyi hak etti, algısı için mi yapıldı ?
Böyle bir ihtimal Ortadoğu için ne ifade eder ? Sanıldığı ve iddia edildiği gibi, bu durum Türkiye'nin yararına olabilir mi ?

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş