metrika yandex
  • $32.29
  • 34.6
  • GA17500

Haberler / Kültür - Sanat

Azerbaycan Gerçekleri 1917-1920 (Realities of Azerbaijan 1917-1920)

23.07.2023

 

Hazırlayan: Memmed İSMAYİLOV

Tarih profesörü Anar İsgenderli tarafından İngilizce kaleme alınan “Realities of Azerbaijan 1917-1920" (Azerbaycan Gerçekleri 1917-1920) adlı kitap, Ermeni iddialarına meydan okuyan ayrıntılı bir tarihsel anlatım sunmakta ve bugün Azerbaycanlılar olarak bilinen bölgenin yerli halkı ile komşuları arasındaki ilişkiye farklı bir bakış açısıyla yaklaşmaktadır. Kitapta öncelikle Guti, Turukku ve Ninni gibi eski Azerbaycan kabilelerinin MÖ üçüncü binyılda komşu kabilelerle dostane ilişkileri vurgulanmaktadır. Bu kabilelerin, Mezopotamya kabileleriyle ticari bağlantılar kurarak bölgede önemli bir rol üstlendiklerine işaret edilmektedir.

Kitapta, MÖ dokuzuncu yüzyılda eski Manna devletinin kuruluşu önemli bir gelişme olarak vurgulanmaktadır. Manna Devleti, Asur ve Urartu'nun saldırılarına karşı aktif bir şekilde direnen güçlü ve tarafsız bir devlet olarak tanımlanmaktadır. Manna Devleti'nin, diğer devletlere saldırmadığı, komşu imparatorluklar gibi hareket etmediği belirtilmektedir. Bu tasvir, Azerbaycanlıların tarih boyunca barışçıl ilişkileri benimsediklerini ve komşu topraklara saldırmaktan kaçındıklarını göstermektedir.

Kitapta, Büyük İskender İmparatorluğu'nun çöküşüyle bölgede bağımsız devletlerin ortaya çıktığı belirtilmektedir. Azerbaycan topraklarında doğan bu devletlerden ikisi Atropaten ve Albanistan olarak adlandırılmıştır. Atropaten Devleti'nin lideri Atropaten'in resmi dini olarak Zerdüştlüğü benimsediği, Albanistan düzlüklerinde ateşe tapınmanın ve Albanistan'ın yüksek yaylalarında Hristiyanlığın yaygın olduğu ifade edilmektedir. Kitapta, bu dönemde Ermeni devletinin var olmadığı iddia edilerek, Ermenilerin bölgeye daha sonraki bir dönemde geldiği belirtilmektedir.

Kitap, Azerbaycan coğrafyasında dokuzuncu ile on birinci yüzyıllar arasında kurulan bağımsız hanlıklara da değinmektedir. Şirvanşah ve Şaddadi gibi hanlıkların, komşu Gürcülerle önemli etkileşimlerde bulunduğu ve tarihi belgelerde adlarının geçtiği belirtilmektedir. Kitapta, bu hanlıklar ile Rusya arasındaki antlaşmalarda Ermeni devletine dair herhangi bir referans olmamasının, Ermeni katılımının bölgenin siyasi sahnesine daha sonraki bir aşamada gerçekleştiğini düşündürmesi, önemli bir yaklaşım olarak vurgulanmaktadır.

Kitapta, Azerbaycan topraklarının İldeniz Devleti'nin yükselişi ve çöküşüne, Kara-Koyunlu ve Ak-Koyunlu devletlerinin egemenliğine şahit olduğu ifade edilmektedir. Ak-Koyunlu devletinin Avrupa devletleriyle resmi diplomatik ilişkiler kurduğu ve bölgedeki siyasi etkisiyle uluslararası bir aktör olarak kabul edildiği belirtilmektedir. Kitap, bu dönemde Ermeni devletinin varlığına dair herhangi bir kanıt bulunmadığını öne sürmektedir.

Kitap, on altıncı yüzyılda Safavi devletinin ortaya çıkışından da bahsetmektedir. Safavi İmparatorluğu'nun başlangıçta resmi dilinin Azerbaycan Türkçesi olduğu ve zamanla komşu toprakları fethederek genişlediği ifade edilmektedir. Bununla birlikte, kitapta Azerbaycanlıların tarihten günümüze kadar başka topraklara sahip olma veya Safavi İmparatorluğu'nu yeniden kurma gibi bir hedeflerinin olmadığı belirtilmektedir.

Kitap, 1722-1723 yılları arasında Rus İmparatoru Büyük Petro'nun Hazar Denizi ve çevresini ele geçirmek için seferler düzenlediğini ve Baku şehri dahil olmak üzere kıyı bölgelerini işgal ettiğini belirtmektedir. Bu bağlamda, kitaptaki en önemli noktalardan biri de, Petro'nun 1724'te Ermenilerin bu topraklara yerleşmesine dair bir ferman yayımladığıdır. Kitap, bu durumu Ermenilerin bu bölgelere daha sonra yerleştiğini doğrulayan bir kanıt olarak sunmaktadır.

Kitap, 18. yüzyılın ortalarında kurulan bağımsız hanlıklara da değinmektedir. Bu dönemde Türkçe bir metinde, Rusya'nın Güney Kafkasya'ya müdahalesi ve Azerbaycan hanlıklarıyla imzalanan antlaşmalara yer verilmektedir. Metin, Ermenilerin Rusya'nın desteğiyle Zangezur bölgesini ele geçirdiğini ve Dağlık Karabağ ve Nahçıvan'a haksız toprak iddialarında bulunduğunu kanıtlarıyla ortaya koymaktadır.

Kitap, 1950'lerin başında Sovyet liderliğinin desteğiyle Ermeni ideologların binlerce Azerbaycanlıyı sürgün ettiğini ve Ermenistan'ı Türklerden temizlemek amacıyla harekete geçtiğini kanıtlarıyla ispat etmektedir. Ayrıca, kitap 1990'larda Ermeniler tarafından Azerbaycanlıların bu bölgelerden tamamen sürgüne maruz bırakıldığını ve yaklaşık bir milyon Azerbaycanlının bu toprakları terk etmek zorunda kaldığını ifade etmektedir. Kitapta ayrıca, Ermeni silahlı kuvvetlerinin Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Dağlık Karabağ bölgesini işgal ettiğini ve sivillere yönelik etnik temizlik ve insan hakları ihlalleri gerçekleştirdiğini kanıtlarıyla ortaya koymaktadır.

Kitap, genel olarak Azerbaycanlıların tarih boyunca barışçıl ilişkileri teşvik ettiğini, Ermenistan'ın ise toprak iddiaları ve işgalci politikaları nedeniyle bölgede gerilimi artırdığını vurgulamaktadır. Kitabın son bölümünde, Azerbaycanlıların tarihsel belgelere dayanan argümanları olduğu ve Ermeni iddialarının eleştirel bir değerlendirmeyi gerektirdiği savunulmaktadır.

 

Kaynak: ASBÜ Kütüphane Kitap

Hertaraf Haber - Kültür Sanat Servisi

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş