Bu hafta sizler için KORO filmini izlemenizi öneriyorum. Bu yazımızda KORO filmini değerlendireceğiz. KORO filmini seçmemiz ve değerlendirmemizde filmin insan doğası, çocuk gelişimi, eğitim yönetimi, sanat ve bilim konularında öğretici unsurları içeren derin etkileyici öğeler içermesidir.
Koro filminin yönetmenliğini Christophe Barratier üstlenmiş, Gerard Jugnot ve François Berleand baş rol oyuncuları olarak yer almış, 2004 yılı Fransız yapımıdır.
Eğitim örgütlerinin yönetimi, bireylerin ve toplumların geleceğini şekillendirir. Eğitim örgütleri, bireyleri geleceğe hazırlarken, bir yandan bilgi ve becerilerle bireyi donatır diğer yandan bireydeki yetenekleri keşfeder. Bireydeki yeteneği geliştirir ve toplum önüne çıkarır ve toplumu şekillendirir. Tabii ehil eller bu eğitim örgütlerine dokunursa Koro filmi bahsi edilen konuların ele alındığı, ebeveynler için, eğitimciler ve Eğitim yöneticileri için muazzam bir rehber niteliğinde yapıttır.
Özgün adı “Les choristes” olan koro filmi 2.dünya savaşından yeni çıkmış olan Fransa’nın fakir veya kimsesiz çocuklarının yatılı okulu olan “Fond De I’ Etang” (Suyun Dibi) isimli okuldaki olayları ele almaktadır. Suyun dibi ifadesi tüm ümitlerin tükendiği, hayallaerin tamamaının söndüğü, daha kötüsünün ola Koro filmi ilerde şaheserlere imza atacak bireylerin yanlış eğitimi ve yönetimi sebebiyle nasıl sistem dışına itildiğini, şiddete ve suça sevkedildiğini gözler önüne sermektedir.
Koro filmi eğitim sistemindeki şiddeti, adaleti, yönetimi, öğretimi, bilgiyi, disiplini hatta sanatın eğitimdeki eksikliğini eleştirel bir içerikle ele almaktadır. Ayrıca eleştiri getirdiği her alanda bir çıkış yolu bulundurduğunu ortaya koymaktadır. Yeter ki bir eğitimci bile istemiş ve inanmış olsun.
Koro her bir çocuğun aslında iyi olduğunu, sistemin çocukları şiddete ittiğini, şiddetin ve şiddet içerikli disiplinin yanlışlığını çok etkili biçimde anlatmaktadır. Asıl olanın çocuğu anlamak ve çocuklardaki gizli yetenekleri keşfetmek olduğunu, bunu tekbir eğitimcinin bile başarabileceğini bizlere koro filmi anlatmaktadır. İnsan vicdanı olan bir eğitimcinin bakışıyla çocuklardaki, diğer okul çalışanlarındaki hatta ailelerdeki değişimi nasıl şekillendirebileceğimiz bizlere öğretilmekltedir. Özellikle yönetinin eğitim temelli olmasının önemi aksi halde eğitim kurumlarının ne hale geleceği anlatılmakta ve üst yöneticilerin yanıltılabileceği bizlere aktarılmaktadır.
İşsiz bir müzik öğretmeni olan Chement’in filmde geçen ilk günü hayal kırıklığıyla başlar. Şiddet, saygısızlık, ciddi yaralanmalı kazalar ilk günün anılarıdır. Hatta Clement’in yerine geldiği öğretmen 12 dikişlik bir yaralanma gibi ağır sağlık sorunları yaşamış ve okuldan ayrılmak zorunda kaldığını belirtmiştir. Öğrenciler arasında sigara, hırsızlık gibi kötü alışkanlıklar yayılmakta okul müdürünün uygulamaları öğrenciler arasında şiddetin yayılmasını sağlamaktadır. Tüm bunlara rağmen sorunlardan bıkmayan Clement kısa zamanda öğrenci ve çalışanların değişimini başarmıştır. Ünü okul dışına taşmıştır. Hemde sadece insan vicdanı ve müzik sayesinde.
Nasıl mı?
Cevabı sadece filmi izleyebilenler öğrenecektir.
Keyifli seyirler dilerim
Yayına Hazırlayan: Ali DEDE (Hertaraf Haber - Kültür Sanat)
Seyfettin Huca ile Derkenar
09.11.2025
Gannuşi süresiz açlık grevine başladı
08.11.2025
ABD, Şara'yı terör listesinden çıkarttı
08.11.2025
Yazarımız Osman Kayaer Emekli Oldu
18.10.2025
Bugün Günlerden Yahya Sinvar..
16.10.2025
Gelelim tazminat meselesine!/Mehmed Göktaş
16.10.2025
İyi bir İNSAN: Aliya|Mehmet Doğan
19.10.2025
Ne Yapmalı? YUSUF YAVUZYILMAZ 09.11.2025
Bir cami, bir imam ve cemaat OSMAN KAYAER 28.10.2025
Dindarların Trajedisi YUSUF YAVUZYILMAZ 25.10.2025
Sünnet Üzerine YUSUF YAVUZYILMAZ 19.10.2025
gazze mahkemesi ay’ı RESUL UZAR 21.10.2025