rabbim biz kendisinden razıyız sen de razı ol !

türkiye’de seçimlerdeki katılım oranlarının dünyada eşi benzerinin olmaması,
yüzde 90 bulması diyorum
esasında ülke insanın demokrasi sevdalısı olması ve özümsemesi falan değildir.

bu tam bir bölünmüşlüğün adıdır...

tc devletinin kuruluş hikayesinde saklıdır bu bölünmüşlük.
ülkenin geri kalmışlığını
halkın inandığı islam inancından olduğuna inanan tc’nin kurucu iradesi olan
askeri bürokrasisi
dünyada benzeri olmayan bir uygulamayla
halkın geçmişle bağını koparmak adına harf devrimi dahil
chp'nin altı okunda bayraklaştırdığı anlayışı kol burkarak yaşanan hayata uygulayınca
ülkede on yıllarca neler yaşandığı mazlum müslüman halkın hafızalarında saklıdır.

müslüman halk
bu zorba anlayıştan nefes aldıracak
tek şeyin
önüne konan sandıkta saklı olduğunu iyi biliyordu.

en ufak bir şiddete dahi tevessül etmeden
bir tık daha iyi olduğuna inandığı kişiyi seçerken
sonraki seçimde daha iyisini seçmek ve
ülke başına getirmek için
sabırla
sandığa sahip çıktı…

yıllar içinde ülkenin başbakan sırasına bakıverin bu sabrın meyvelerini görürsünüz..

sırf kemalist kadrolar tarafından
her seferinde bunun için bile cezalandırıldı ve darbelerle ülkenin önü kesildi.

yani diyorum ki;
'adamın kalitelisi fırtına gelip çattığında belli olur' derler, bilirsiniz değil mi?
fırtına deyince sadece kötü şeyler aklınıza gelmesin
öyle anlar olur ki
korkunun endişenin umudun büyük emeklerin birbiri içine karıştığı
sayısız günler ter döktüğünüz işleriniz olur
ve o ara yolda önünüze bir engel çıkar
aşarsanız eğer
gelen büyük bir mutluluk ve zafer dalgası sarar ya yüreğinizi!

kendimi bildiğim bileli sayısız seçim sandığı görmüş ve her seferinde seçim sonrası
nefes aldığımız anlarda
benzer sevinç yaşamış biri olarak

diyeceğim o ki;

mekke'nin fethi, öz yurdundan zorla çıkarılan önderimiz yol göstericimiz olan
aziz peygamberin
yıllar sonra muzaffer bir komutan olarak dönüş hikayesi ibretliktir. onu derim…
dudakları duaya durmuş, gözler yaşarmış
başı tevazuyla devesinin hörgücüne değecek kadar eğilmiş

taşkınlığın, hakaretin, hava atmanın olmadığı
Allah’tan bağışlanma dileyen cümleler düşer dilinden

zorluklar sonrası gelen büyük mutluluklarda
ne yapılacağını öğreten  
bu anlayıştır müslümana işte

aziz kitabın uyarısıyla

atan da vuran da Allah'tır.
“attığın zaman sen atmadın,
fakat asıl atan Allahtı” ayetinin işaret ettiği budur işte…

zaferin geldiği yerin Allah’tan olduğunu bilmek
müslümanca düşünmektir.
o zaman işte
galibiyet sonrası gelen zaferin sarhoşu olmazsınız.

zor olacak ama
sonraki seçimde
tayyip bey'den de
daha iyi olan bir başkan çıkarmak ve
toplumsal değişimi adım adım gerçekleştirmek ve daha yaşanır bir ülke inşaa etmek için
herkes işinin başına.
hem de işin en güzelini yapmak için…

rabbim mahcup etmesin...

meczup duygulanır
bir şeyler söyler ve anlaşılan sadece

ülke müslümanları olarak
yolun daha başındayız ilahi,
görünen o ki
çok yoruldu, sağlık ve afiyet ver
kendisinden razıyız sende razı ol
dedi ve sustu...