metrika yandex
  • $32.19
  • 34.99
  • GA17650
Yolcu

çocuklarımızın adeta çıldırmış gibi davrandığının farkında mısınız?

MUSTAFA AKMEŞE
12.04.2023

 

35 yıllık meslek hayatım nedeniyle
insana, özelde çocuklara olan bire bir yakınlığım var.
ayrıca 5 çocuk ve 6 torun sahibi olarak
alaylı biri olmam,
diğer yandan bizim jenerasyonun hemen hemen hepsinin 4 / 5 çocuğu olması ve aramızdaki muhabbet ve yakınlık nedeniyle çocuklarımızı adeta birlikte büyütmemiz
tüm ülkeyi gezmiş, her alanda insanı kenardan izlemeyi seven biri olarak
diyorum ki;
 
bu ülkenin çocuklarının son zamanlarda
adeta çıldırmış gibi davrandığının
farkında mısınız?

nereye gitsem genç ebeveynlerin üç altı arası yaşındaki çocuklarıyla ilgili benzer şikayetler görüyor, duyuyorum

“bilmez miyiz hiç, çocuklarımız bazen bizi delirtiyorlar” der gibi baktınız.
histerik dakikalarca ağlamalar, tepinmeler, etrafına zarar veren davranışlar,
dur desen anlamayan, sokak, ev, misafir, yabancı bilmeyen
arkadaşlarıyla oyun kuramayan şımarık, doyumsuz
ebeveynlerin çok zaman çaresiz bir şekilde ortalıkta kaldığı, mahçup olduğu,
ancak ellerine sıkıştırılan
telefonla susturulan, uyuşturulan çocuklarımızdan bahsediyorum.

bunun sebepleriyle ilgili
işin ehli olanların çok sözü olduğunu biliyorum

bence en önemli olanı dilim dönerse anlatmak istiyorum;

bir kenara çekilip insanı izlemek
parktaki, caddedeki, ne bileyim, alışveriş merkezlerinde anlayın işte
insanı uzaktan rahatsız etmeden göz ucuyla bakma topluma dair kıymetli bilgiler
verir size,

valla! masaya oturmuş iki sevgilinin birbirine bakışı, tavırları
diyordum ki vazgeçtim.
o eski sevgililerin işi
şimdilerde aynı masada oturup karşılıklı telefona bakıyorlar
sonra
yaramazlık yapan çocuğuna annenin davranışı,
ne bileyim erkeğin yanındaki eşine olan tebessümü veya konuşurken öfkesi,
çocukları ile iletişimi, ibadet anlarındaki halleri
giydiklerinin temizliği falan,
sonra şehrin ihtiyarlarını seyretmek işte
eşsiz görülmeye değer sayısız bilgi verir insana

örnek olsun;

 iran üzeri özbekistan ve çevre türki ülkeleri görmek için arabayla hanımla yola düşünce
yaban ellerde yol boyu
üzeri pejmürde bir tane çocuk kadın erkek görmedim.
veya
burnu estetik olmayan
iranlı kadın yok desek yeri.
hatta nişabur'da burnu bantlı son gördüğüm kadın için,
hanım “bak bu arkadaş işte İran'daki burun estetik ameliyatı olmuş son kadındı, başka da kalmadı”
diye de takıldım...
iranlı hanımlar çok bakımlı ve aşırı makyajlı,

öyle ama dost! bakmayın hayretle,
baştan yolda etrafa özelde insana çaktırmadan baktığımı söyledim.
hanımın ifadesiyle abdest aldığı yerde 70 yaşındaki nine için benzer ifade ile
“o yaşta öyle bakım sahibi ki, hayret edersin”
sözleri toplumsal davranış için önemli bilgi bence.
türk hanımları mutfaktan çıkacak, ev temizliğinden vakit bulacak sonra kendi kişisel bakım için özenli olacak.
güldürmeyin. ve söyletmeyin beni…

nerede kalmıştık, çocuklar:
uzun yola vurunca arabayı!
yol boyunca birçok büyük il ilçe görürsünüz...
kısa zaman dilimleri olsa da
parkına, pazarına, mescidine, lokantasına, yoluna mecburi girdiğim ve her yerde benzerini çok gördüğüm halde
sınırdan 2 bin km uzakta
türkmenistan sınırına komşu meşhed'e gelince farkettim:
iranlı dindarların adeta ramazan ayı olması sebebiyle olacak
iran'ın her bölgesinden yüzlerce km uzağından adeta şehre aileleriyle aktığı sınır ili olan şiilerce kutsal sayılan meşhed'den bahsediyorum.
8. masum imam diye inandıkları
hz hüseyin'in torunlarından olan imam rıza'nın kabrinin olduğu
yılda 20 milyon şii'nin ziyaret ettiği milyonluk büyük ve çok güzel bir şehir meşhed…
orayı ziyaret etmek
şii dindar müslüman için hacı olmak gibi bir şey olduğunu bilin
şehrin önemini anlarsınız.

devasa büyük cami külliyesi içinde
imam rıza'nın türbesi var, her yaştan şii müslüman çoluk çocuk dahil oradalar.
sırtımı mescidin duvarına verip etrafı izlerken
yol boyunca gördüğüm ama dikkat etmediğim bir şey dank etti kafama!
çocuklar, çocuklar dost, çocuklar!

çocuk her yerde çocuktur. yüzlerce km içinde ülkede sayısız ebeveyn ve çocuklarını gördüm
bazılarının dillerini anlamasam da iran'da 30 milyon türk var
konuşmalarına, mimiklerini, tepkilerini izledim
normal çocuklar gördüm.
rahatsız edecek taşkınlık yapmayan,
biraz sınırı aşınca anne veya babanın sadece basit bir uyarısıyla düzelen söz dinleyen çocuklar işte.
çok uzatmak istemiyorum

kendimce türkiye'de ve iran'daki
çocuk davranışındaki muazzam farklılığını niye bağlıyorsun diyorsanız eğer:

İnternet dost, İnternet...
şu başımızın belası el kadar cep telefonu işte.
iran'da İnternet çok kısıtlı ve sosyal mecra bizim ülkede olduğu gibi işlemiyor.
twitter, face, tik tok yok instegram sınırlı ve
İnternetten +18 veya benzeri sayfalara giremezsiniz,
devlet eliyle kapalı, filtre var.
sadece whatsapp haberleşme için kullanıyor

onlarca yerleşim yeri gezdim
eli telefonda büyülenmiş gibi bakan
yolda, otururken, yemek yerken, mescit veya parkta telefonla meşgul olan insan sayısı yok denilecek kadar az, elinde telefona bakan bir çocuk görmedim. valla!
çünkü cazibesi yok. muhtemelen evde de ebeveynler ve çocukları elinde telefon zaman geçirmiyorlar.
bizim cep telefonu olmadığı yıllar öncesi gibi...

çok anne baba çocuğunun hırçınlığının, rahatsız davranışlarının sebebini bilmez kapı kapı çocuk psikoloğu gezer veya
bilir sebebini telefona bağlar ve çocuğuna vermemek için ayrı mücadele verir
ki, bu uğraş boşadır.
bence esas çocuğun davranış sorunun sebebi
evde anne babanın telefonu ellerinden düşürmemesidir.
hastalık bizde, büyüklerde. ah ki ah!

meczup ökkeş söylenir;

kim bilir belki de
çocuklar
ebeveynlerin ellerinden düşürmediği telefonu
üzerlerine gelen
“kuma” gibi görüyor, anlıyor ve onun için intikam alıyor,
deliriyor olmasın?

anneler duyuyor musunuz?
telefonu bırakın. valla!

 dedi ve sustu

sanki kum ve meşhed üzerinden şii müslümanları konuşsak iyi olacak gibi
sonra
belki

Yorum Ekle
Yorumlar (4)
Mustafa AKMEŞE | 13.04.2023 15:09
dönüş yaparak yazıya katkı sunan okuyucu kardeşlerime tşk bir borç bilirim. umut verdiniz sonraki yazılar için..
Arif KISACIK | 13.04.2023 14:01
Abi çok güzel tesbitler keşke hepimiz gezme fırsatı bulsakta gezebilsek. Keşke bu dediğiniz devlet eliyle yapılsa kendimizin sosyal medyayı bırakması mümkün değil zehirlenmişiz artık hatta bu zehirden zevk almaya başlamışız çocuklarımızda öyle. Ya bu teknolojiyi çok iyi kullanmayı öğrenecek ve çocuklarımızada öğreteceğiz yada Devlet İran’daki gibi müdahele edecek. Şu anda a şıkkı gibi duruyor abi. Bizim imtihanda böyle olacak galiba.
Halil İbrahim Aktaş | 13.04.2023 07:45
Bir dönem eğitim uzmanları 'öğretimde daha fazla duyuyu işe koşalım', 'öğretilecek materyalleri görsellerle destekleyelim' tezini savunur olmuşlardı. İlkokul, Ortaokul çağındaki bir çocuğa her yeni olanı görsellerle desteklenmiş olarak sununca, diğer duyu organı olan işitme köreliyor. Gözümle görmediğim hiç bir şeye inanmam diyen bir düşünce sistemi ortaya çıkıyor. Yani, yanisi şu: Kulağımı kaybetmiş bir nesil çıkıyor ortaya. Kulak olamayınca çocuk dur-zır bilmiyor. Şu an öğretmenler hele ki ilkokulda, yeni bir şey anlatmak için deyim yerinde ise sekiz takla atıyor. kadim medeniyetimiz, işitme temelli bir medeniyettir. İşitme körelince, söz gücünü yitiriyor. Evet, çözüm belli. Ana-babalar..
Selam-Kelam | 13.04.2023 03:54
Üstad; konumuz çocuklar ve onların davranışlarının sebepleri.. Düşüncelerinize yüzde yüz katılıyorum. Ancak deyivermek istediğim söz, bu konunun dışında kalan bir bölümle ilgili. Hani kadınlar mutfaktan çıkacak, kendine, bakımına vakit ayarıcak, eşinin karşısına öyle çıkacak ya... Çıksın. Eşine süslenip nazlanmayacak da kime yapacak? Amma fikrimce, süslenmeyi, giyinmeyi, kendine bakmayı-baktırmayı öğrenmezden de evvel güzel bakmayı öğrenmeli.. Nereye ne zaman ne kadar bakacağını, birinin gözünün içine bakarken orada ne kadar oyalanacağını, kaşlarını ne zaman çatıp, ne zaman kaldıracağını...... bilecek. Boş bakan, dik bakan, çıkarcı bakan kadın, dünya güzeli olsa ne olacak? Kendine baksa ne olacak.. Ben en çok çirkin bakıştan yoruldum bu hayatta.. Çatık kaştan.. Bakmaya tenezzül etmeyen gözden....Derdim büyük.. Bir kelam edip peşine "selâm" yazmadan edemedim. Vesselâm