“İktidar, IMF’den borç alabilir”

Ekonomist Prof. Dr. Aziz Konukman “Türkiye’nin kısa vadede yatırımcılarla sıcak para akışı sağlayabileceğini düşünmüyorum. Dolayısıyla kur dengelenemeyecek ve maliyet enflasyonunun artmasının önüne geçilemeyecek. Dünya Bankası’ndan yakın zamanda alınan 1,5 milyar dolarlık krediden sonra IMF’den de borç alınabilir” dedi.

Türkiye’nin 3 yılı aşkın bir süredir devam eden seçim gündemi nihayet sona erdi. İktidarın seçimlere yönelik kısa vadeli ekonomi politikaları sonucunda geçtiğimiz 3 yıl içerisinde halkın alım gücü düştü, döviz kurları rekor kırdı ve enflasyon ciddi seviyelere kadar yükseldi. Emeklisinden işçisine, memurundan çiftçisine kadar toplumun büyük bir kesiminin alım gücünün düşmesi ve yoksullaşması sandıklara yansıdı, iktidar yerel seçimlerde muhalefet konumuna düştü. Türkiye ekonomisine ilişkin Millî Gazete’ye konuşan ekonomist Prof. Dr. Aziz Konukman, geniş çaplı bir değerlendirmede bulundu. 

“SEÇİMDEN SONRA BİR BEKLENTİ VAR”

Prof. Dr. Aziz Konukman, “Piyasalarda ve vatandaşta seçimden sonra bir beklenti var. Sermaye kuruluşlarından peş peşe gelen açıklamalara baktığımızda özetle, ekonominin birinci gündem maddesi olması bekleniyor. Her ne kadar Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ‘Orta Vadeli Program’a (OVP) hızla döneceğiz’ dese de Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim sonuçlarını değerlendireceklerini ve ona göre önlemler alınacağını belirtti. Peki, seçim sonuçları değerlendirildikten sonra çıkması gereken karar ne olmalı? O da belli. Ciddi bir kemer sıkma ve istikrar programının devreye konması lazım. Belki de ekonomi küçülecek” ifadelerini kullandı. 

“VATANDAŞIN BEKLENTİLERİNİN CEVAPLANMASI GEREK”

Aziz Konukman, seçim sonuçlarının çeşitli mesajlar verdiğini belirterek, “Halk seçimlerde bir sarı kart göstererek iktidara, ‘siz emekçiyi mağdur ettiniz, biz de gerekeni yaptık’ dedi. Normal demokrasilerde iktidar bu uyarıya yönelik hamlelerle gerekeni yapar. Ancak seçimden sonra ekonomi yönetimine yönelik sermaye kesimi olan işverenlerin ve çalışan kesimi olan vatandaşın beklentileri birbiriyle çelişiyor. Burada vatandaşın beklentilerinin cevaplanması gerek. Bunun için de 2024 bütçesinde yeni değişiklikler yapılması lazım. Bu yılın bütçesinde öngörülen vergi değeri 7,4 trilyon TL ve vazgeçilen vergi değeri ise 2,2 trilyon TL. Yani bütçede yüzde 30’luk bir vergiden vazgeçiliyor. Vazgeçilen 2,2 trilyon TL’lik verginin bir kısmı çalışanları ve sosyal hakları ilgilendiriyor. Ancak vazgeçilen vergilerin büyük bir bölümü işveren ve piyasa kesimine ait, bu vazgeçilen vergiler toplanabilir. Kaldı ki vergi muafiyetleri ve istisnaların beklendiği gibi işe yaramadığı da itiraf edildi” şeklinde konuştu.

6.04.2024 Milli Gazete