“Vatan için ölmek şeref ama yaşamak bir borçtur” der şair. İslami Direniş Hareketi (HAMAS) lideri İsmail Haniyye gerçek bir kahraman, adanmış bir mücahid ve muzaffer bir komutan olarak hem borcunu ödedi hem de dünya rütbelerinin en şereflisi ile rabbine kavuştu.
Bir mülteci kampında başlayan dünya sürgününü, başka bir gurbutte tamamlayarak, hayatın sahibine iltica edip, vatan-ı aslisine döndü.
Mülteci; iltica eden demektir, Arapça bir kelime. İltica ise sığınma, yönelme, dua etme manalarına gelir. Hukuki terminolojide bir ülke vatandaşının, başka bir ülkeye sığınıp, onlardan himaye istemesidir.
Haniyye de halkının ortak kaderine teslim olup, bir farkla ki; üstat Necip Fazıl’ın “öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya” mısralarında olduğu gibi kendi topraklarında mülteci olur.
Namık Kemal Vatan Mersiyesi’nde;
“Bu vatandır dağıtan âleme ilm ü edebi
Bundadır Beyt-i Harem, Mescid-i Aksâ-yı Nebî
Ne belâ çektik ise hep bu vatandır sebebi” diye şekavet eder.
İsmail Haniyye, bir kahramanı yetiştiren; sürgün, zindan, işkence, takip, su-i kast ne varsa hepsini yaşadı. Ateşte kızartılıp, çekiçle dövülen çelik misali. Ailesinin hedef alınıp, füzeyle vurulduğu haberini aldığındaki vakarı, tevekkülü, teslimiyeti sarsılmaz imanının tezahürüdür. Akabinde yapmış olduğu değerlendirmede; “benim çocuklarımın kanı, diğer şehitlerin kanından daha değerli değildir” demesi onun liderliğinin kalibresine işaret eder.
Rahmetli Es’ad Coşan Hocaefendi bir konferansında Filistinli çocukları örnek gösterir; “Bakın, Filistinli çocuklarla niye başa çıkamıyorlar? Hepsi lider.” Şartlar kendi kahramanlarını yetiştirir. On yıllar boyunca Filistinli çocuklar, sapanlarla tam teçhizatlı Siyonist askerlerin karşısına dikilip, korkusuzca ülkelerini savundular.
Filistin halkı kendisini Mescid-i Aksanın bekçileri olarak görüyor. Osmanlının kendilerini bunun için görevlendirdiğine inanıyorlar. Zira ana karadan son koparılan vatan toprağıdır Filistin.
Aksa tufanı ilk başladığında bir kısım aklı evveller, bu yapılan intihar, bu bir ahmaklık, sivilleri rehin almak ahlaki mi? diye itirazda bulunmuşlardı. Ben o zaman da yazmıştım bu farklı bir durum, bu bir dönüm noktası olacak diye.
10 ayda Siyonistler %70 i kadın ve çocuklar olan 40 bin kişiyi şehit etti. Gazze’nin şehirlerini yaktı yıktı, okulları, hastaneleri, ibadethaneleri bombaladı, insani yardımları engelledi, akıl almaz zulümler işledi ama ne halkı dize getirebildi, ne de Kassam Tugaylarını ele geçirebildi.
Oysa Aksa Tufanı İsrail’i birbirine düşürmeye, batılı destekçilerinin itibarını yerlerde süründürmeye, küfrün merkezini temellerinden sarsmaya devam ediyor.
Daha önce de Hamas liderlerine su-i kastlar oldu. Kurucu liderleri Şeyh Ahmet Yasin’i, ilerlemiş yaşına ve tekerlekli sandalyeye mahkum etmelerine rağmen, F16’dan ateşlenen füzeyle vurdular. Bu kayıplar katillerin hesabının tersine, tabanın pekişmesine ve direnci artmasına, içte ve dışta direnişe desteğin çoğalmasına vesile oldu.
Haniye de şehadetiyle son görevini bi hakkın yerine getirmiş ve düşmanlarını köşeye sıkıştırmıştır. Bu cinayet bardağı taşıran son damla olmuştur. Netanyahu gibi birçok destekçisinin de sonunu hazırlamıştır. İki devletli çözüm için hiç olmadığı kadar büyük bir adım atılmasına zemin hazırlamıştır. Artık buradan geriye dönüş olmaz.
Burada, Filistin gönüllüsü, eli kolu bağlı bir şey yapamayıp, bari sosyal medya da paylaşım yapayım diyen arkadaşlara ufak bir uyarım olacak. Paylaşım yaparken biraz dikkatli, biraz seçici olalım lütfen. Zira karşı taraf psikolojik harp taktiklerini çok iyi kullanıyor. Kardeşlerimizi tükenmiş ve çaresiz, İsrail’i muktedir, muzaffermiş gibi gösteren paylaşımlara karşı uyanık olalım.
Direnişi ve direnişin liderlerini değersizleştirmek için yapılan kara propagandalara itibar etmemeliyiz. Merhum Haniyye halkın %70’inin teveccühünü kazanmış Filistin Başbakanıydı.
Bir de başa dönecek olursak, Gazzeli kardeşlerimize daha çok yardımcı olmak için bizim akıl ve ruh sağlımızı korumamız lazım.
Bu kabilden olarak, İsrail tarafından ülkemize ve devlet büyüklerimize dönük havlayan kuduz köpeklere çemkiren nesebi gayr-i sarih bazı gazeteci ve siyasetçi bozuntularına, tasmaları onların elinde olduğu için bir şey demiyorum ama Haniyye’nin vefatından sonra ırkçı paylaşımlar yapan vicdansız ve beyinsiz zevata iki tavsiyem olacak. Gidin biraz tarih okuyun demeyeceğim, o külfete katlanamazlar. Bir; Çanakkale şehitliğine gidin ve Gazzeli şehitleri sayın, bir de en yakın sağlık kuruluşuna gidin ve bir kan testi yaptırın.
“Cihan vatandan ibarettir, itikadımca” Yahya Kemal
HOCAM ŞEYHO DUMAN-CELAL SANCAR
06.12.2024
HTŞ’ye Humus yolu açıldı
06.12.2024
Hocam Şeyho Duman|Talip Özçelik
09.12.2024
ALİYA’DA HUKUK VE DÜZEN / Muharrem BALCI
11.11.2024
Hamza ER'le Derkenar..
11.11.2024
Taassup | Ümit Aktaş
12.11.2024
Yemen’den İsrailli kimya devine büyük darbe
15.11.2024
Ecel ve Ölüm SÜLEYMAN ARSLANTAŞ 05.12.2024
CUMAYA GİTTİM GELECEĞİM ESRA DURU 06.12.2024
Suriye'de Neler Oluyor? YUSUF YAVUZYILMAZ 08.12.2024
Ecel ve Ölüm SÜLEYMAN ARSLANTAŞ 05.12.2024
ÇAĞDAŞ HAÇLI SAVAŞLARININ YÖNTEMLERİ AYTEN DURMUŞ 13.11.2024
KUR’AN’A GÖRE HZ. PEYGAMBER YUSUF YAVUZYILMAZ 17.11.2024