metrika yandex
  • $32.45
  • 34.68
  • GA18240
İtidal

HUYLU HUYUNDAN VAZGEÇMEZ

SÜLEYMAN ARSLANTAŞ
16.08.2022

Allah Resulü (as.) buyuruyor: 'Bir dağın tegayyür(değişme) ettiğini duyarsanız inanınız, lâkin bir kimsenin huyunun değiştiğini duyarsanız inanmayınız. Zira dağ tegayyür eder, huy tegayyür etmez.’

İsrail, İbrahim Anlaşmalarına, bölge ülkelerinin yakınlaşmasına, Türkiyenin yeniden üst düzey görüşmelere başlamasına rağmen saldırgan, katliamcı tutumundan milim taviz vermiyor. Biliyoruz kurulduğundan beri kuşatılmışlık ve meşruiyet sorunu yaşıyor.

Fakat asıl sorun meşruiyet ve kuşatılmışlık değil , genlerinde olan hainlik sorunudur. 'Ben' sorunudur, 'benlik' sorunudur. Ve dahi korkaklık sorunudur. Zira hainler korkak olur. Bir insan, bir toplum, bir devlet ne diye durup dururken insanı katleder, neden insanların evlerini başına yıkar, niçin 8-10 yaşlarındaki çocukları tehdit olarak görür? İşte bunun temelinde birçok faktörler olmakla birlikte muharref tevratın kendilerine atfettiği üstünlük, seçilmişlik, arzın önemli bir parçası olan Yakın Doğu’nun topraklarında 'arz-ı mevud' gayesi ve icrası da vardır. Keza bunun sınırları da Nil'den Fırat'a kadardır. İsrail bayrağı da bu iki nehri sembolize etmektedir.

Tarih boyunca ve de Hz. Muhammed'in (as.) risaletinden itibaren günümüze kadar geçen sürede ve öncesinde yahudiler daha çok hıristiyanlarla çarpıştılar. İslam tarihinde ise bilhassa Resulullah'ın Medine döneminde, Medine vesikası hükümleri doğrultusunda Medine'de yaşayan Yahudi Cemaatleri'nin can, mal, ırz vs. güvenlikleri teminat altına alınmıştı. Ama buna rağmen Yahudi Cemaatleri dölek durmadılar. Gerek Medine içerisinde ve gerekse Mekke  müşrikleri başta olmak üzere Medine dışında çeşitli ihanetlere imza attılar. Sonunda da hak ettikleri sürgün ve cezaları buldular.

İsrail, siyonistler yine kaşınıyor. Bölgede tüm olumlu gelişmelere rağmen katliam ve yıkımlarına devam ediyor.

Geçtiğimiz günlerde bunlara bir yenisini daha ekledi. İslami Cihad örgütünün önde gelen gençlerinden İbrahim el- Nabulsi Siyonistlerin bir saldırısı sonucu şehid edildi.

Elbette son saldırılarda yalnız Nabulsi şehit edilmedi.

İslâmi Cihad’ın önde gelenlerinden Halid Mansur,Ziyad el-Mudallal,Rifat el-Eyd veTeysir el-Caberi’de şehitler kervanına katildı.

Gazze başta olmak üzere, Batı Şeria' nın birçok yerlerinde yıkım ve katliam gerçekleştirildi. 

Bu katliam ve yıkımların yeni mimarı yakın bir geçmişte Türkiye'ye İsrail Dışişleri Bakanı olarak gelen ve şimdilerde İsrail Başbakanı olan Lapid. Daha önceki bir yazımda sormuştum; 'TC. Dışişleri Bakanı, eli kanlı Lapid'in elini sıkarken  acaba ne hissetti?' diyerek.

Nabulsi, Filistin yönetiminde çalışan üst düzey bir güvenlik bürokratının oğludur. İslami Cihad mensubudur. Şehadetinden birkaç hafta önce Batı Şeria'nın kuzeyindeki İsrail Samiriye Bölge Tugayının komutanı olan Albay Roy Zweiğ' i yaralamıştı. Nabulsi'nin şehid edildiği saldırının da başında bu zalim vardı.

İbrahim el-Nabulsi şehid oldu. Şehadetinden çok kısa bir süre önce annesini aradı ve ondan dua etmesini istedi ve annesine şöyle seslendi: ''Şehid olmak üzereyim... Annemi çok seviyorum. Benden sonra vatanımıza sahip çıkın. Namusumuz için silahı asla bırakmayın. Ben şu an kuşatma altındayım ve birazdan şehid olacağım .'' ses kaydındaki ifadeleriyle annesine ve dünyaya veda etti.

Nabulsi, hareketli, gözü pek bir mücahid idi. İşgalci güçlerle birçok çatışmaya girdi şehadetinden iki hafta önce de bir çatışma esnasında iki arkadaşını şehid verdi. Yani Nabulsi ölebilecek kadar diri idi. Zaten ölüler ölmez, diriler ölür. Keza ölmekten korkanlar şehid olmazlar. Şehadet ölebilecek kadar diri olanların hakkıdır.

Nabulsi'nin ve diğer kardeşlerimizin şehadeti ilk olmadığı gibi son da olmayacaktır. İslami Cihad özelinde, örgütün kurucusu ve ilk başkanı olan Dr. Fethi Şikaki'den bu yana ne şehidler verildi. Bu Kervan yoluna devam edecek. Kervanın yolcuları inşallah cennete, onların yolcu olmasına vesile olan katiller sürüsü de cehenneme gidecekler. İşte bu katiller sürüsü son Gazze saldırıları, Batı Şeria'ya yönelik saldırılar ve Nabulsi'nin şehadeti sonrası Mısır'ın arabuluculuğu sonucu sözde ateşkes ilânını kabul etti.

Mavi Marmara operasyonunun başındaki katil, şimdilerde İsrail Savunma Bakanlığı yapıyor. Adı Benny Gantz olan bu katil, ateşkes sonrası yaptığı açıklamada; ateşkesin bozulması halinde İsrail'in buna sert tepki vereceğini belirtirken diğer yandan da kendilerince terör örgütü olarak nitelendirdikleri ve aslında işgale karşı mücadele veren Hamas ve İslami Cihad liderlerini uyararak: 'Tüm terör örgütlerinin başkanları kaygı  içerisinde yaşamalı ' ya da; ' İslami Cihad liderlerinin nerede olurlarsa olsunlar güvende olmadıklarını.' vurgulamayı ihmal etmiyor.(Şarkul Avsat 10/8/2022)

Aslında bu ifadeler bile acziyetin, korkaklığın, hainliğin, güvensizliğin bir yansımasıdır. Hasılı siyonistler ve onların devleti  İsrail, huyundan vazgeçmiyor ve geçmeyecekte.

O zaman yapılması gereken onların anladığı dilden konuşmak olmalıdır.

Onların anladığı dilin özeti Hz.Resul (as)’ün siyasi sünnetinde mevcuttur.Benî Kaynuka, Benî Nadir ve Benî Kurayza Yahudi Cemaatlerinin başına gelenler tarihen sabittir. Belki de bu siyasi sünnetin güncellenmesi gerekebilir. Ekonomik, diplomatik, medyatik, siyasi ve sosyolojik boykot gibi.

Yahudilerin ellerindeki muharref kutsak kitap olarak bilinenTevrat’ta(Tora)da; Musevi inancına göre; ”Hz.İbrahim(as) ve Anlaşma akdi” diye bilinen İbrahim Anlaşmaları günümüzde yer yer akdolunmakta.1977 Mısır- İsrail arasındaki devlet başkanları düzeyindeki Tel Aviv-Kahire ziyaretleri, 26 Mart 1979’daki Enver Sedat-Meneham Begin arasında imzalanan Camp Davit Antlaşması, 26 Ekim 1994 Ürdün-İsrail  arasında akdolunan Arava Vadisi Antlaşması, 2020 yılında BAE-İSRAİL Arasında imzalanan antlaşmaların tümü “İbrahim Alaşmaları”doğrultusundadır. (Bkz.Global Savunma 15 Ekim 2020)

Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz, bugün İsrail’e hakim olan Siyonistler ve onların baş hamisi Amerikayla yapılacak hiçbir barış görüşmesi bölgeye huzur getirmiyecektir.

Elbette bölge ülkeleri içerisinde ve yine İsrail içerisinde ister diasporada olsun, isterse İsrail içerisinde olsun barıştan yana gayret gösteren iyi niyetli kimseler ve kuruluşlar da var. Lâkin Emperyalist Amerka’nın tetikçiliğini yapan Siyonist kadro onlara fırsat vermiyor ve vermez de. O zaman Siyonistlere ve destekçilerine anlayacakları dilden konuşmanın şart olduğunun altını tekraren çizmek gerekiyor..

16.08.2022                                           

Yorum Ekle
Yorumlar (2)
Yusuf izzettin karakan | 18.08.2022 21:04
Sen kabul etsende etmesende israil birdevlet. Bu söz.sizeait.tc .aklamak icin kullanmiştin.süleyman efendi
ALİ ÖZKALDI | 16.08.2022 14:47
Siyonizmin amentüsü derdi rahmetli Erbakan hocam.