metrika yandex
  • $32.63
  • 35.2
  • GA17640

BİR YANLIŞIMIZ YOK MU?

AHMET TAŞ
30.12.2019

Ülkemizde yaşayan insanımızın tamamına yakını, sorulduğunda milliyetçi, vatansever, dindar ve adaleti isteyen insanlardan olduğunu söyler.

Hiçbir insanımız normal ortamlarda konuştuğunda adaletsizliği, haksızlığı, liyakatsizliği, adam kayırmayı, ayrımcılığı ve bunun gibi dinimizin ve erdemliliğin men ettiği davranışlardan yana değildir. Ama iş fiiliyata geldiğinde, pratik hayatta yaşamaya gelince durum öyle mi? Ne yazık ki öyle olmadığı anlaşılıyor.

Şöyle ki

a) Çoğu insanımız kendi siyasi anlayışını merkez edinip farklı siyasi anlayış ve yorumlara tahammül edemiyor, onlara hayat hakkı tanımak istemiyor.

b) Çoğu insanımız kendi cemaat ve cemiyetini her şeyin merkezi yerine koyup farklı cemiyet ve cemaatin varlığına sanki başka dinmiş gibi tahammül edemiyor, hayat hakkı tanımak istemiyor.

c) Çoğu insanımız yıllarca beraber olduğu, birlikte kader ve hizmet arkadaşlığı yaptığı insanlar kendisi ile farklı düşünmeye başladığında buna tahammül edemiyor, onları ya hainlikle yada vefasızlıkla suçluyor, onlara hayat hakkı tanımak istemiyor.

d) Çoğu insanımız sadece kendi anlayışı, siyasi görüşü ya da dini hayat anlayışı içinde olanlarla birlikte yaşadığı için, kendinden farklı anlayışta bulunanlara tahammül edemiyor onlara hayat hakkı tanımak istemiyor

e) Birçok insanımız vatanın her karış toprağı kutsaldır, her yerde hizmet yaparım diyor ama Hakkari, Artvin ve Ağrı gibi illerimize ataması yapılınca illaki bir yolunu bulup doğduğu yere gelmenin yollarını arıyor.

f) Birçok insanımız liyakat olmalı, emanet ehline verilmeli diyor ama kendisini yada liyakatsiz yakınını makamlara getirmek için çalmadık kapı bırakmıyor.

g) Bazı insanımız birlikte yaşamdan yanayım, farklılıklar zenginliktir diyor ama memleketin her imkanının kendi cemaatinin, cemiyetinin olmasını istiyor diğerlerinin de bu imkanlardan faydalanmasına tahammül edemiyor.

Bu zaaflarımızı elbette daha da artırabiliriz. Sanki bir yanlışlığımız var gibi geliyor bana. Her insanın, her grubun ayrı bir dünya ve birbirlerinin eksiklerini tamamlayan zenginlik unsurları olduğunu unutup Allah'ın mülkünü, Allah'ın kullarından esirgiyoruz sanki.

Sahi memleketi ve çözüm bekleyen sorunlarının tamamını aynı partiye, aynı cemaate, aynı cemiyete, aynı grup insanlara teslim etsek, kalkınmayı da, savunmayı da adaleti de, düzeni de sen sağla, başkaları hiçbir işe karışmasın, yardımcı olmasın, onları yok say desek adaletli bir yaklaşım olur mu? Hemde bunu başarabilirler mi? Elbette imkansız.

Hülasa hepimiz bir olursak hayat anlam bulur. Gereksiz kıskançlığa, hasetliğe, samimiyetsizliğe, gerçeklerden uzak hırsa gerek yok. Allah'ın mülkü birimiz için değil hepimiz içindir. Öyleyse Allah’ın mülkünü Allah’ın kullarından esirgemeden, bizim mülkümüz zannetmeden, birlikte kullanma ve yaşamaya devam inşallah. Selam ve dua ile.

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş