KORKU PANİK ÜRETİR İSRAİL SALDIRILARININ KAYNAĞI KORKU / Yasin Aktay EL-CEZİRE / TERCÜME: Hasan Kanat

KORKU PANİK ÜRETİR İSRAİL SALDIRILARININ KAYNAĞI KORKU

Yasin Aktay

EL-CEZİRE

TERCÜME: Hasan Kanat

 

İsrail'in sömürgeci saldırıları ve politikaları, yeni Yahudi yerleşim birimlerinin  kurulması, Filistinlilerin haklarının ihlali ve El Aksa Camii'ne saldırılar gibi uygulamalar  istisnai bir durum değildir ve bu saldırıların  yakın bir zamanda sona ereceği  beklentisi içerisinde olmamalıyız.

 

 İsrail için bir yenilgi olarak görülen son çatışmanın ardından varılan ateşkes antlaşması, işgalci yapılanmanın gelecekte politikalarını değiştireceği anlamına gelmiyor.

 

Ancak Yahudiliğin gerçeği ile bu yorum arasındaki fark açıklığa kavuşturulmalıdır. Aslında, İsrail Devleti'nin bugünkü resmi politikası da aynı yorumu yansıtmaktadır ve Yahudi nüfusunun bir kısmı buna katılmamaktadır, ancak ne yazık ki sayıları sürekli azalmaktadır.

 

İsrail bugün Siyonizm'e inanmayanları dikkate almayan bir düşünceyle yönetiliyor.fikirlerinin Kitab-ı mukaddeste   yer aldığı inancından yola çıkarak başkalarına karşı ırkçılığı körükleyen Siyonist ideoloji,  amaçlarına ulaşmak için gerekirse insanların evlerinden edilmesine, dışlanmasına ve yurtlarından sürülmesine  izin veren  bir düşünce sistemidir.

 

Bu yüzden bu tehlikeli inançları eleştirmeye cesaret eden herkes -ABD'de bile- doğrudan Yahudilerin düşmanı olarak görülecek, suçlu ve insanlık düşmanı muamelesi görecektir.

 

Bu Siyonist ideoloji bir insanlık suçudur ve göz ardı edilemeyecek tehlikeli bir ideolojiyi temsil eder. Böyle bir ideolojinin diğer ırkların veya inançların üyelerine karşı nasıl kin ve nefret tohumları ekebileceği ve Ortadoğu'yu ve tüm dünyayı nasıl kargaşaya sürüklediği gayet açık bir şekilde ortadadır.

 

Siyonizmi, bu nedenle  eleştirenler bile doğrudan Yahudi düşmanlığıyla suçlanıyor. İsrail'de sokak  röportajı yapan gazeteciler, konuştukları  ister genç ister yaşlı, ister erkek, ister kadın neredeyse herkes "Müslümanlar ve Arapların bir tehlike olduğu ve fırsat ortaya çıktığında yok edilmesi gerektiği" konusunda hemfikir. Müslümanların hiçbir zaman Yahudi düşmanı olmamasına rağmen, bugün İsrail sokakları Müslümanların düşmanlarıyla dolu.

 

Buna ek olarak, Yahudiler korkuyu nefretin gerekçesi olarak kullanıyorlar. Onlara göre, "Müslümanlar ve Araplar bir bütün olarak, çocuklar ve yaşlılar ne olursa olsun yok edilmeli"  çünkü hepsi terörist ve yüreklere korku salıyorlar.

 

Bu nefret ve korku girdabının oluşmasının tek nedeni İsrail Devleti politikasıdır. Türk yazar Selahattin Çakırgil son yazısında, İsrail'in  saldırılarını bir kültüre dönüştüren durumun "korktukları zaman öldürenler öldürüldüklerinde korkanlar" şeklinde  patolojik bir durumu ifade ettiğini söylüyor.

 

İsrailliler yaptığı hiçbir şeyden  utanmıyor

sadece korkuyorlar. Ne kadar çok korku duyarlarsa korkutanları ölçüde işledikleri cinayetlerin oranı artıyor.

 

Mantık çerçevesinde bakıldığında iki taraf arasındaki eşitsiz güç karşısında evlerinden ve yurtlarından edilen, müebbet hapis cezasına çarptırılan,  sistematik olarak baskı ve ölüme maruz kalan Filistinlilerin daha çok  korkmalarını gerekir.

 

Bugün, Filistinlinin topraklarına ve direnişine sarılması  İsrailliler için korkuya neden olan en büyük sebep  olduğuna inanıyoruz; bu korkunun nedeni, İsrail'in, son  yıllarda yaşadıklarından sonra, kalbi ve ruhu içinde büyük bir boşlukla karşı karşıya olması ve Filistinli çocukların attığı taşların bu boşluğu kırarak depremlere neden olması ve kendilerini terörize etmesidir. Bu küçük çocuklar ve şiddet karşısında kızların gülen gözleri, İsrail ölüm makinesini korkutuyor ve daha fazla suç işlemeye zorluyor.

 

2010'daki Korku ve Güç kitabımda, özellikle politikaları sonunda iktidara gelen Hükümetler arasında korku ve güç dengesinin nasıl bir şüphe çılgınlığına dönüştüğünü göstermeye çalıştım.

Belki de Tarihte korkunun  ölümcül eylemlere nasıl sebep olduğunun en belirgin örnegi Firavun'un  tahtını tehdit eden tüm çocukları öldürtmesi ve  sarayının içinde sessizce yaşadığı İsraillilerden gelen bir çocuk korkusuyla yaptıklarıydı. Aynı şekilde, İsrail de bugün korktuğu şeyin  kaçınılmaz kaderiyle eninde sonunda yüzleşecektir.