Hiçbir şeyin tesadüf olmadığını, gençliğimizde izlediğimiz bilim kurgu filmlerinin ya da çocukluğumuzun çizgi filmlerinin bizi bir şeye hazırladığını artık daha iyi biliyoruz.
Bunu kim ve neden yapıyor? Bugün karşımıza çıkan ve ‘Yok daha neler!’ dediğimiz şeylerin çok değil on yıl sonra oldukça sıradan geleceğini de biliyoruz.
Henüz ortaya çıkmaması gerekenler için ise ‘komplo teorisi’ silahımız her zaman mevcut. Bu silah ne zaman kullanılmak istenirse o zaman tetiğe basacak yetişmiş bir güce de sahibiz.
Metaverse birkaç aydır gündemimizi epeyce meşgul ediyor. Eskiden izlediğimiz filmleri, okuduğumuz kitapları düşünüp bir bağlantı kurmaya çalışıyoruz.
Ne kadar zorlarsak zorlayalım bize o kitaplarda, filmlerde anlatılanların bugün karşılaştığımız durumun gerisinde olduğunu kabul etmeliyiz.
Çünkü hem bu meret şişede durduğu gibi durmuyor, hem de o gün, ne kadar ihtiyaç varsa o kadar gösteriliyor.
Metaverse ile ilgili ahkam kesecek değilim, merak edenler için televizyonlarda ilgilenenler anlatıyor, dergiler konuyla ilgili özel sayılar çıkarıyor. Ama merak ettiğim şu: Metaverse’nin bizi nasıl eğlendireceği, ne kadar mutlu olacağımız, gülüp eğleneceğimiz gibi aklıergen fikirleri dışında metaverse bize ne sağlayacak?
İslami camia, metaverse sanal dünyasında, Kur’an kursları, hafızlık kursları, ilahiyat fakülteleri açmayı, çeşitli cemaatler küçük küçük de olsa sohbetler düzenlemeyi planlıyor.
Daha seküler kesimler ise oluşturacakları evrenlerde arsa alıp satmayı, zengin ve yakışıklı olmayı, hanların hamamların sahibi olmayı, gezip tozmayı, gününü gün etmeyi ve hatta oluşturduğu alanlarda sesli ve görüntülü canlandırma ile vefat eden yakınlarıyla buluşmayı, konuşmayı planlıyor.
Sonuncusu mümkün değil mi diyorsunuz? O kadar emin olmayın. Sonuçta oluşturacağınız bir avatar ve elinizde merhuma ait ses ve görüntü varsa bir yazılıma bakıyor her şey.
Ne kadar güzel dediğinizi duyar gibiyim!
Oysa metaverse evreninin mevcut haliyle hukuksuz bir düzen olduğunu düşündüğümüzde işler o kadar da iyi gitmeyebilir. Bu alanda karşılaşabileceğiniz cinsel taciz olayları haber bültenlerine düşmeye başladı bile. Üstelik bu daha iyi günlerimiz. İşin taciz boyutundan çıkarak sanal tecavüze varması kimseyi şaşırtmamalı. Diyeceksiniz ki gözlüğü çıkartırım olur biter!
Onun da kolayı var.
Metaverse evreninde, girerken şartlarını kabul ettiğiniz başka paralel evrenlerden çıkmak, çıkarsanız kaybedecekleriniz o kadar da kolay olmayabilir!
Bunun yanında her türlü cinsel sapkınlık, alkol, kumar ve uyuşturucu gibi insanlık dışı eylemlerin kontrolsüz bir düzlemde bütün serbestliğiyle yaşanması da cabası. Elbette şu söylenebilir: Kişinin özel hayatı bize ne? Söz konusu kişi kendi çocuğunuz, ailenizin bir ferdi olmadığı sürece elbette bize ne!
Çok bilenler metaverse’i çekici yapan şeyin birçok paralel düzleme erişilebilmesi, bir sahibinin ve bir kontrolünün olmaması olduğunu söylüyor.
Bugün, Twitter, eski adıyla Facebook ve İnstagram gibi uygulamaların bir sahibi ve kontrolünün olması bu uygulamaların felsefi veya ideolojik sebeplerle istedikleri kullanıcıları engelleyebilmesi veya kullanımını kısıtlayabilmesi düşünüldüğünde evet, metaverse özgür bir ortam gibi duruyor.
Oysa biraz geriye gittiğimizde bütün bu sosyal medya uygulamalarının kuruldukları dönemde son derece özgürlükçü olduklarını ama daha sonra kendisiyle rekabet eden başka uygulamaları yok ederek veya satın alarak tekelleştiklerini ardından da başka alternatif kalmadığında otoritelerini ortaya koyduklarını göreceğiz. Tabi, özgürlüğün ne olduğu sorusu da başka bir tartışma konusu olarak ortada duruyor.
Metaverse evreninde de bu göreceli özgürlük ve serbestiyetin devam edeceğini düşünmek saflık olur. Malzemenin cazibesi piyasada kabul edildikten sonra büyük balık küçük balığı mutlaka yutacak, sistemin sahibi kendi popüler evrenine rakip gördüğü paralel dünyaları temizleyerek hakimiyetini ilan edecektir.
Elbette zararsız, kendi halinde sistemin sahibine dokunmayan paralel evrenlerin yaşamasına izin verilecektir. Kimileriyle ortaklıklar yapılarak metaverse düzleminin ne kadar çoğulcu ve özgürlükçü olduğu da pazarlanacaktır.
Bu kurtlar sofrasında kimin sağ kalacağına kim karar verecek? Bunun kararını malın sahibi değil, siyasi karar mercii olarak Amerika, Çin ve Rusya verecek. Asıl oyun kurucu Amerika olsa da Çin ve Rusya’yı da kerhen yazmak gerekiyor.
İşin başka bir tarafı ise metaverse evreninin mali boyutu. Bir süredir dünya üzerinde bütün noktalar sanal alemde parsel parsel satılıyor. Hatta İstanbul boğazında satılacak yalı kalmadığı, İstiklal caddesinde işyerlerinin satıldığı konuşuluyor. Bu haliyle tamamen sanal bir dünyanın, sanal bir birikimi gibi görünen bu ekonomik faaliyet metaverse evreninde mi kalacak?
Metaverse düşüncesini inşa eden aklın sanal bir ekonomik faaliyet ve insanların mutluluğu için bu düzlemi kurduğunu düşünmek de çok sağlıklı görünmüyor.
Daha şimdiden milyarlarca dolarlık bir ekonomik faaliyetten bahsediliyor. Bu büyüklükte bir maddi değerin gerçek hayata transfer edilememesi, sistemi kuranların bunu düşünememiş olması da akıllıca değil.
Metaverse düzlemindeki maddi birikim gerçek dünyaya nasıl transfer edilebilir? Her şeyin sanalını kurgulayan sistem, sanal bankayı da düşünmüştür mutlaka. Ama sanal bankadan gerçek bankaya para transfer edilemez. Sanal banka sanal dünya (metaverse) içerisinde sanal ekonomik varlıkların transferini yapabilir. Ama en azından şimdilik gerçek dünyaya bu transferi gerçekleştiremez. Bu arada gerçek dünyada karşımıza çıkan ve türleri mantar gibi çoğalan sanal para gerçeği üzerine de kafa yormalıyız! Belki de sorumuza cevap verecek parametrelerden biridir sanal para.
O halde sanal dünya ile gerçek dünya arasında ekonomik değer transferinin yapılabilmesi için dünyada bankacılık faaliyeti yürüten bir partnerin metaverse düzleminde banka şubesi açmasını beklemek gerekiyor. Bu şube açıldıktan sonra yapılması gereken gerçek dünyada ekonomik faaliyetler için kullanılan sanal para ile metaverse sanal dünyasının parasını eşleştirmekten ibaret.
Sergiler, konserler, arsa alım satımı, her türlü ticari faaliyet dolayısıyla elde edilen birikimin gerçek bir bankanın metaverse evreninde açacağı sanal şube üzerinden gerçek dünyaya, sanal para ile transferi çok uzak olmamalı!
Elbette bunun olabilmesi için metaverse evreninin hukuki düzenlemesinin yapılması, gerçek hayattaki ekonomik kuralların ve hukuki düzenlemelerin özellikle de bankacılık düzenlemelerinin alt yapısının kurulması gerekiyor. Bu düzenleme ve kuralların çoktan hazırlandığını sadece zamanlamasının beklendiğini düşünmek hiç mantıksız değil.
Metaverse; cep telefonlarından, tabletlerden ve bilgisayarlardan nasıl kaçamadıysak kaçamayacağımız bir sanal evren. Ama onlardan farklı olarak zamansız bir dördüncü boyuta bizi taşıyan, daha üç boyutlu sanallığın sorunlarıyla başedememişken dört boyutlu bir bilinmezliğe bizi sürükleyen bir teknoloji. Çok değil belki 10 yıl sonra en uzak köylerimizde bile insanlar gözlüklerini takarak sahte cennetlerine girecekler. Bu haliyle gözümüzü kapadığımızda, görmezden geldiğimizde korunabileceğimiz bir alan değil metaverse.
İlkokul başta olmak üzere öğretim çağının her aşamasında çocuklarla iletişim kurmayı, ders anlatmayı pedagojik formasyon şartına bağlayan modern dünya, sonuçları kestirilemeyen, kuralları ya da kuralsızlıkları bilinmeyen bir teknolojik gelişmeyi sorgusuz sualsiz kabul ediyor ve kutsuyor.
Para söz konusu olduğunda ne insan psikolojisi, ne sosyoloji, ne felsefe, ne toplum bilim hiçbirinin kıymeti kalmıyor.
Cesaretle aptallık arasında çok ince bir çizgi var.
HOCAM ŞEYHO DUMAN-CELAL SANCAR
06.12.2024
Halep Savaşı başladı
02.12.2024
ALİYA’DA HUKUK VE DÜZEN / Muharrem BALCI
11.11.2024
Gazze'de Öldürülenler Kadın ve Çocuk
09.11.2024
Hamza ER'le Derkenar..
11.11.2024
Ecel ve Ölüm SÜLEYMAN ARSLANTAŞ 05.12.2024
CUMAYA GİTTİM GELECEĞİM ESRA DURU 06.12.2024