sahnedeki tiyatro oyununu seyrederken,
bir an görülen ve sözü bile olmayan bir oyuncu, oyunun bir karesini doldurur,
ama yokluğu eksikliktir.
sonra, ışıkçıdan, oyunun müziğine hatta sahneyi temizleyenin dahil olduğu
ortalıkta görünen görünmeyen adamlardan bahsediyorum
onlarca kişinin katkı vermesi sonucu ayakta alkışlanan oyun, film vs ortaya çıkıyor.
yani oyun sadece aktristen ve jönden ibaret değildir.
mesela ödüllü bi filmi müziksiz düşünün seyretmek bile eziyettir!
yani diyorum ki; pazıl oyununun her bir parçası özeldir ve eksikliği doldurulamaz.
“okçular tepesini” bildiniz değil mi?
uhut savaşında ayneyn tepesi denilen yerde her ne olursa olsun savaş esnasında yerlerini terk etmemeleri kesin emredilen savaşçılardan bahsediyorum.
durdukları ve tuttukları bir alan vardı ve savaşın sonucu için çok kıymetliydi.
onlar, peygamber ve arkadaşları cihat meydanında büyük bir mücadele verirken sanki
kendilerini seyirci gibi zannettiler.
o ara savaş müslümanların lehine döndü ve müşrikler kaçarken meydandan
geride bırakılan ganimetlerden biz de biraz toplasak telaşı,
tuttukları /doldurdukları alanı terk etmelerine sebep verdi.
ah ki ah!
çekilince yerlerinden,
durmaları gereken yeri boşaltınca
müşrik atlı savaşçılar müslümanların arkasına dolaştılar ve…
ah hamza!
o zaman şöyle mi desek;
yıllar önce okuyunca çok ilginç gelmiş ve hayret etmiştim;
“görenlerin çok güzel bir bina dediği,
ama kenardaki bir tuğlanın eksikliği nedeniyle keşke şurası da kapansaydı işte tam olacak diye iç geçirdikleri
o boşluğun tuğlasıyım ben!
o boşluğu ben doldurmak üzere gönderildim” diyordu ya resulullah!
Allah'ın resulü yaratılış hikayesini;
varlığını doldurduğu bir boşlukla tarif ediyordu...
‘hiç’lik tarif edilemez dost. varız ve varlığımız eşsizdir.
biliyorsunuz değil mi? biriciktir!
biriciğiz arkadaşım…
evet varlığımız tek başına büyük bir mucize...
diğer yandan
esas varlığımızı değerli kılan şey
var olduğunu fark etmektir.
kainatta yaratılanların sadece insan varlığını fark eder ve
kişi bu farkındalığı bildiği sürece insan kalmaya adaydır.
değilse beşerdir.
yani milyarlık kalabalıklar içinde sürüklenendir
işte şeytan da bu farkındalığını unutturmak ister...
insanı sıradanlaştırır değersizleştirir, amaçsız hale getirir.
biricik olmamız bir değer ise,
muadili yoksa eğer
ki yok,
dost, varlığımız hayatın hangi boşluğunu doldurmak için vardır?
orada yoksak ve hakkını vermiyorsak zamanın ve mekanın içinde
boş kalan yerleri kimler nasıl dolduruyor? veya doldurabiliyor mu?
sorusu
insanlığın özelde müslümanın bence kadim bir soru ve arayışıdır.
onun için bu “varım” farkındalığı olmayanlar ve
bir de “buldum” diyenler var ya!
ha onlar işte bildiniz!
valla kaybolandır!
çünkü bu arayış ölünceye kadar devam eder.
tamam da
ramazan veya oruç
neresinde de bu yazıda diyorsanız eğer;
oruç tutmak
insanın iştahına ve şehvetine sınır koyması demektir ki;
bu varlıklar aleminde
insanın tek irade sahibi olduğunun delilidir...
ama,
ramazan ayının kıymeti
sadece oruç tutulan bir ay olduğunda değildir be dost!
esas önemi, kur'an'ın indirilmeye başlandığı çok özel bir aydır ve
yaratıcı, peygamberine bu ayda başlayan hitabıyla
insana kendi varlığını fark ettirir.
‘irade’ sahiplerine seslenir ve yaratılış amacının ne olduğunu işaret eder...
peki ramazanda
oruç niye var derseniz eğer;
iştahın ve şehvetin esiri olmayan irade sahibi insanlara bu kitap hitap eder, ondan desem sanki doğru olur…
kim bilir…
“(o sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi,
doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın
apaçık delilleri olarak kur’an’ın kendisinde indirildiği ramazan ayıdır.
Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçla geçirsin.” (bakara 185)
ökkeş söze girdi
"bir 'mıh' savaş kaybettirir" derler!
müslüman için hayat
sadece kendisinin dolduracağı
boşluğu aranma telaşıdır
ve biz o oyunda! biriciğiz.
benzerimiz yok…
ramazan ayı kur'an ayıdır ve
bu arayışın işaret taşları orada yazılıdır.
valla!
dedi ve sustu…
ramazan bayramınız mübarek olsun.
paylaşmaya değer gördüğünüz yazılarımın dilediği kısmı dahil dostlarınıza ikrama açıktır.
bir gönle daha temas etmek iyidir. valla!
Mücahit Gültekin ile Derkenar..
10.05.2025
Kapitalizmin Gerçek Yüzü: “Demir Ökçe”
12.05.2025
Kudüs Sorunu ve Müslümanlar YUSUF YAVUZYILMAZ 10.05.2025
ALİ ŞÜKRÜ BEY Dr. MEHMET SILAY 09.05.2025
Engelli Bakışımız AHMET GÜRBÜZ 13.05.2025
Güçlü Kadın Neslihan -2- FEYZULLAH AKDAĞ 13.05.2025
kariyer dulları! MUSTAFA AKMEŞE 15.05.2025
ah örgütçü kafa ah! MUSTAFA AKMEŞE 25.04.2025
Geliveren Büyük Bela:Pedofili! AHMET HAKAN ÇAKICI 08.05.2025
Sorular YUSUF YAVUZYILMAZ 19.04.2025
Alaycı Kuş TALİP ÖZÇELİK 07.05.2025
Kudüs Sorunu ve Müslümanlar YUSUF YAVUZYILMAZ 10.05.2025