metrika yandex
  • $34.34
  • 37.69
  • GA21310
HEYBE

Tunel- Gazze'de Yaşamak

MUSTAFA ATILGAN
22.10.2023


TRT. Savaş muhabiri Mehmet Akif Ersoy tarafından kaleme alınmış.   

Kapı Yayınlarından 2017 yılında basılmış.

Sisi darbesini Mısır' da izlemiş, İsrail terör devletinin "Bulut Sütunu" ve "Koruyucu Hat" adlarını verdiği  katliamları Gazze' de izlemiş, duygusal bir dil ile izlenimlerini aktarmış.   


Gazze' de çocuk olmak, gelecek bir vakitte ölümü beklemekti. S.64     

Gazze'de bugünün ve yarının çocukları savaşın çocuklarıdır. Hepsinin mutlaka bir yakını, arkadaşı, akrabası ya hayatını kaybetmiştir ya yaralanmıştır ya da tutuklanmıştır. Bu durum onlar için çok sıradandır. Savaşı dışarıdan gelip görenler için travma her zaman geldikleri yere geri döndükten sonra ortaya çıkar. Gazzeli gençler ise savaş psikolojisiyle yaşamaya alışkındırlar. Dirayetlidirler. Bünyeleri bağışıklık kazanmıştır. S. 76

Gazzeli gençler bir kez olsun Gazze' ye yukarıdan bakabilmeyi arzu eder, bir kez uçağa binmeyi. Uzun bir yolda bir kaç saat araba sürmek, 200 km/ saat hız yapmak mesela, Gazzeli bir gencin hayalidir. Bunlar sizin için çok sıradan şeyler olabilir. Fakat Gazze'de aralıksız en fazla 20 dakika araba kullanabilirsiniz. 20 dakikanın sonunda Gazzeli gençlerin grafiti yaptığı beton duvarlara çarparsınız.S. 78      

Bu haberleri sükunetle izleyenler ve bu haberlere konu olanlar arasındaki temel farkı gördüm Gazze'de. İnsanlar her saldırıdan, her kayıptan sonra "Hasbunallahu ve ni'mel vekil" diyorlardı. Benim ülkemin insanları için bu söz bazen öfke tepkisidir.
Oysa bu cümle Gazzeliler için tevekkül ve teslimiyetin, belki biraz da umudun kelimelere dökülmüş haliydi, çünkü Gazzeliler korkmuyorlardı, sadece yaşadıklarının çok ağır olduğunu dile getiriyorlardı. S. 128      

Kumsallarda, ambulanslarda, parklarda, okullarda öldürüldüler. Onlar öldürüldüler, biz anlatamadık. S. 167

İsrail, halkı yıldırmaya ve insanların Hamas'ı desteklemesinin önüne geçmeye çalıştı. Savaşı başlattığında kamuoyu yoklamalarında halkın % 98'inin operasyonları desteklediği görülmüştü. Yalnızca solcu ve liberallerden oluşan azınlık bir grup savaşa karşı çıkıyordu. Savaş sona erdiğinde yapılan ankette ise İsrail halkının % 85'inin Gazze' nin daha fazla vurulmasını, adeta tamamen imha edilmesi gerektiğini savunduğu ortaya çıktı. S. 179

İsrail'deki hiçbir çocuk Gazze' den atılan roketler yüzünden ölmedi. Buna rağmen bütün dünya Batı medyasından Hamas' ın İsrail' e attığı füzeleri okudu. S. 181

"Allah ümmet olma bilinciyle hareket etmediğimiz sürece bize yardım etmeyecek, anne." İçerlemiştim. "Ne garip değil mi?"dedim. "Acı bize dokunmadan acıtmıyor aslında." S. 184

"Ateş düştüğü yeri yakar" hikâyesi Gazze' de vücut buluyordu. Gazze' ye düşen ateş Ramallah' ı, Batı Şeria'yı, El Halil' i yakmıyordu. Gazze'deki ateş bırakın Bağdat' ı, Şam' ı, Tahran' ı, Cidde' yi, Amman' ı Riyad' ı, Sana'yı, Dubai'yi, Trablus'u, Doha'yı, Ankara'yı, İstanbul'u; aynı topraklardaki insanlara bile o denli tesir etmiyordu. S. 185

Filistin' de bulunmadan, Gazze'de yaşamadan, hikâyelere şahit olmadan oradaki insanları ne kadar anlayabilirlerdi? S.189

Hamas' ın içerisinde problemli ya da zaafları olan adamlar var diye Filistin halkının gördüğü bütün zulüm, tecrit ve işgal politikaları, İsrail' in on yıllardır yaptığı katliamlar bir kenara bırakılıp Hamas' ın yanlış politikalarına odaklanılırsa burada da bir ilkesizlik ve adaletsizlik ortaya çıkar. S. 200

Gerçekten hayatta kalmanın ne demek olduğunu Filistin' de bombalar altında geçen bir yaşamla oradan çıkıp başka bir yaşamın arasında kaldığınızda anlayabilirsiniz. S. 204

Zulüm hep aynı.

Kitap, bu günlerde yaşananları,  Filistinlileri ve Gazzelileri daha iyi anlayabilmek için okumaya değer.

Yorum Ekle
Yorumlar (1)
Ali can | 22.10.2023 16:55
Bu makaleyi Akif'e gönderecem..