metrika yandex
  • $32.46
  • 34.71
  • GA18240
Yolcu

sürdürülebilir dindarlık

MUSTAFA AKMEŞE
16.03.2024


ey Allah’ın Rasûlü! senin yanında bulunuyoruz.
bize cenneti ve cehennemi hatırlatıyorsun.
o derecede ki, gözümüzle görmüş gibi oluyoruz.
senin yanından çıktığımız vakit zevcelerle,
çocuklarla ve geçim işleriyle meşgul oluyoruz. çok şeyi unutuyoruz, dedim.
bunun üzerine Allah Rasûlü
“canım elinde olan Allah'a yemin ederim ki,
siz benim yanımda bulunduğunuz hal üzere ve zikretmeye devam ederseniz, sizinle melekler döşeklerinizin üzerinde ve yollarınızın üzerinde
musafaha ederlerdi.
fakat ey hanzala! bazen öyle bazen böyle.”
buyurdu ve bunu üç defa tekrarladı.  


aziz peygamberin dediği ‘bazen öyle’ olan o  coşkun hal!
insanda her zaman olmaz.
ama az da olsa olduğu vakit çok güzeldir.
doyum olmaz işte
ibadetin zevki farklı, verince infakı bol, savaşınca cihadı korkusuz,
ikramı cömert vs bir güzel kul oluruz.

oluruz da
siz bence insanın bu ‘dolduruşa’ gelmiş haldeki güzelliklerden ziyade

sorun olan esas şuraya bakın:
günün, haftanın, ayın, yılların içinde daha çok “bazen böyle” olduğumuz  
halimiz olur ya!
hani işe, güce, eşe, çocuklara, hayata yüzümüzü döndüğümüz,
dünya meşgalesinin kişiyi içine alıp çektiği
o ‘bazen böyle’ olan zamanlarda müslüman ne yapar burası çok daha önemlidir.

bi konuşsak
sanki iyi olacak dost:

ben bu kısmı önemsiyorum, çünkü ortalama müslümanı tarif edeceğiz de ondan.
ortalama dindarlık iyidir. sevimli olandır,  daha önemlisi geniş kitlelerin
‘sürdürülebilir dindarlığıdır’
bu dindarlık toplumda sayı olarak ne kadar yüzdesi fazla ise
sosyal ekonomik rahatlık o kadar iyidir ve toplumda hissedilir
bakmayın öyle
dindarlığını sürdürülebilir olması çok kıymetlidir.
hayatın meşgalesinin üzerimize çöktüğü zamanlarda
taşkınlık yapmadan helal olana devam, harama kesinlikle uzak duran
ama o ara belki nafile bazen sünnet olanı ihmal eden,
namazları tam kılan ama cemaat kaçıran, farzı kılan ama o ara sünneti kılamayan
veya infakta çokça cömert olmasa da ama zekatı tam veren
meşguliyet nedeniyle namazı cem yapsa da 5 vakti hiç aksatmayan ve özenli olan,
pür tesettür olmasa da
kesinlikle tesettürü sağlayacak
dikkati gösteren bir duruş olur, olmalı müslümanın

başına attığı yalandan bi şal ile ceket pantolon ortalıkta gezinmez mesela...
dikkat ederseniz açıklığı çıplaklık olarak yaşayan, günahı teşhir eden erkek kadın kalabalıklardan hiç bahsetmiyorum.
çünkü hangi ruh halinde olursa olsun  
sonuçta müslüman ahlaksız, adaletsiz, kötü, sevimsiz,
yasak edilen yerlerde gezen bir tip değildir.
açık haram olanı bırakın yapmayı meyletmeyi bile
zulüm kabul eden bir kalp sahibidir.

 üzüntü, yenilgi, korku, endişe gibi olumsuz tüm anlarda
 müslüman olsa olsa sürdürülebilir dindar sınıfındandır. aksi düşünülemez bile...

niye öyle olmalı derseniz eğer;
islam inancı gönüllerde kalmayan aynı zamanda
hayatın her alanında sözü olan ve iman iddiasında bulunan kişiyi ve toplumu
baştan sona inşaa etmek isteyen bir dindir.
insanın tasavvuruna varıncaya kadar anlam katan bir inançtan bahsediyorum.

müslümanlardanım demek böylesi bir hakikate kendini teslim eden insandır.
‘irade’ de tam da burada ortaya çıkar.
insan irade sahibidir ve ‘beşer’ olmaktan kurtulup ‘insan’ olmaya çıktığı yolculuğun esas dayandığı tarafı irade sahibi olmasıdır.
Allah arzda halife olarak atadığı varlığı irade sahibi olandan seçmiştir.

öyle olunca modern zamanlarda
dinin vaaz ettiği, inşaa etmek istediği ortalama dindar insan ile
ortalık yerdeki müslüman arasındaki makasın açılması
size de ilginç gelmiyor ve can sıkmıyor mu?
geçmişte insanlar ve toplum çok iyi, süperdi falan demiyorum.
modern zamanlarda sadece kontrolsüz bir taşkınlık var

ekonomik olarak orta sınıf diye işaret edilen kesimlerin
ülke zenginliğinden aldığı payın azalması ve oranın düşmesi
nasıl toplum açısından bir sosyal tehlike olarak algılanırsa
ki, mesela bazı ülkelerde orta sınıf yoktur. ülke insanının çoğu fakir,
servet çok az bir topluluk arasında paylaşılmıştır
bilin ki toplum patlamaya hazır bombadır.

benzer şekilde
dinin istediği ile ortalama dindar kişilik arasında bırakın benzerliğin azalmasını
adeta çatışma halinde olan bu savrulma yaşanıyor...
dindarlık algısında ve hayata aksetmesindeki hoyratlık ortaya saçılmış durumda.
bence bu ekonomik olarak orta sınıfın azalmasından daha tehlikelidir.


dindarlık
kişinin dolduruşa gelip coşku halinde yaptığı güzellikler yanında
esas
gönlün yorgunluğunda ve dünya telaşı sardığında savrulmamasıdır.
sürdürülebilir dindarlık güzeldir ve bir ömür sürer…
valla zordur...

 

Yorum Ekle
Yorumlar (2)
Fatma Ballık | 07.04.2024 06:01
Saygıdeğer Hocam:Kısacası sürdürülebilir dindarlığı bir ömür sürdürülebilenlere selâm olsun . Kaleminize , kelâmınıza sağlık, ömrünüze bereket dileklerimle...
AhmetKazanç | 16.03.2024 20:21
Allah cc razı olsun Mustafa kardeş bu zamanda savrulmamak için rabbimizi çok zikretmeliyiz