metrika yandex
  • $32.19
  • 34.99
  • GA17650
Yol Oldur ki Hakka Vara, Göz Odur ki Hakkı Göre..

Blinken’ın ‘niçin?’değil, ‘ne’ olarak geleceği önemli..

SELAHADDİN EŞ ÇAKIRGİL
03.11.2023

 

Hiç beklenmeyen bir sırada ‘7 Ekim Tuzağı’na düşen İsrail rejiminin yardımına koşmak için hemen Tel-Aviv’e gelen Amerikan Dışişl. Bakanı Antony Blinken, ‘Buraya bir Yahudi olarak geliyorum..’ derken, aslında, bir ‘din savaşı’ korkusu yüzünden, nicelerinin görmek istemediği  bir mesaj veriyordu. Evet, o Yahudi ise, biz de Müslümanız! Bu, ona açıkça söylenmelidir.

Daha önce, 50 yıl öncelerde, 1973-77  arasında  Amerikan Dışişl. Bakanlığı yapan Henry Kissinger de yahudi’ydi;  ama, o, Yahudiliğini ayrıca vurgulamıyordu.

Blinken ise, Tel-Aviv’e, resmî sıfatından da önce, ‘bir Yahudi olarak geldiğini’ söylemek ihtiyacını hissediyordu.

Blinken, Tel-Aviv’den sonra Kahire’ye gidince, Mısır lideri  Abdulfettah Sisî ile görüşürken , Sisî, rahatsızlığını dile getirip, ona, "Yahudi olduğunuzu söylediniz. Mısır'da ve bölgemizde Yahudiler herhangi bir baskıya, asla maruz kalmadılar” demişti. Blinken da, Gen. Sisî’nin o iğneli hatırlatmasına karşılık olarak sözünü değiştirmiş, bölgeye, “bir insan olarak” geldiğini belirtmiş..  Keşke, bu sözü doğru olsaydı.. Çünkü, ‘ordusuz- savunmasız  bir halka, hem de böylesine barbarca bir yok etme saldırısı’, akl-ı selîm sahibi hiçbir ‘insan’ tarafından kabullenilemez.

Evet, Sisî’nin sözleri,  bütün Müslümanlar açısından da doğru bir tesbittir. Yani, Hristiyan toplumlarda çok görülen, ‘bütün Yahudileri potansiyel olarak, her kötülüğün kaynağı ve lanetli’  görmek şeklindeki ‘anti-semitizm/ Yahudi düşmanlığı’ ,  Müslümanlık’ta yoktur. Çünkü, Müslümanlar, gayrimüslim toplumların inançlarına değil, sadece kendilerine saldıranlara düşman olurlar; onların dinlerine karışmazlar. ‘Sionist yahudiler’e düşmanlık da, Müslüman topraklarını işgal etmelerinden dolayıdır.

Şimdi, Blinken, 5 Kasım günü  Ankara’ya gelecek.. Herhalde, ‘yahudi olarak geldiğini’ tekrarlamayacak ve ‘insanlık’tan söz edecektir.

Ama, her ne derse desin, onun, Ankara’ya ‘niçin geldiği’ önemli değil.. Çünkü, Doğu Akdeniz’e getirdikleri uçak gemileri’yle verdikleri tehdit mesajını gizlemiyorlar.. Biden’ın cümleleriyle, ‘İsrail’le biriz ve buradan gitmeyeceğiz!.’ diyorlar.

Bu yüzden, onun, ‘ne’ olarak geldiği ise, açık.. Üstelik, o, sıradan bir Yahudi olarak değil;   ‘sionizm’e, yani ‘yahudilere Filistin’de- Yeruşalim dedikleri Kudüs merkezli olarak, bir Yahudi devleti oluşturmak’ dâvasına, tıpkı Biden gibi gönül vermiş, inanmış birisi olarak gelecektir. Dahası, bir ‘sionist yahudi’ olarak..

Çünkü, Biden da, ‘Ben bir Katolik Hristiyanım, ama, bu, sionist olmama engel değildir. diyor. Biden’in bu sözü, ‘Her sionist, Yahudi değildir ve her Yahudi de sionist değildir’ formülüne de uygun.

2000 yıldır, Yahudileri, ‘her kötülüğün kaynağı’ olan ‘lanetli kavim’ olarak niteleyen Hristiyanlar’ın içinden bir kesim, son 100 küsur yıldır, İsâ Mesih aleyhisselâm’ın dünyaya yeniden gelmesi için, ‘Yeruşalim/ Beyt-ul’Maqdis’ diye de anılan Kudüs’de Yahudilerin bir krallık kurmalarının gerekli olduğuna inandırılmışlardır; bunlara ‘Evanjelik Hristiyanlar’ denilmektedir.

Ve İsrail denilen ‘sionist yahudiler çetesi’nin günümüzdeki en barbar isimlerinden olan Netenyahu,  geçen hafta, Müslümanlar olarak, ‘muharref /tahrif edilmiş’ olduğuna inandığımız Tevrat’ın İşaya bölümünden ‘bebekleri, çocukları, kadınları, herkesi, hattâ hayvanlarına kadar, her neleri varsa, öldürün; evlerini yıkın!..’ gibi cümleleri, yani inançlarına göre hareket ettiklerini okurken;  ‘Evanjelikler’ de hayallerinin gerçekleşmekte olduğu hayaline kapılmışlardı.

Dün de, onların, ’Kudüs ve Va’dedilmiş Topraklar Bakanı’ Amihai Eliyahu’nun, - artık ‘X’ olarak bilinen- sosyal medya platformunda yazdıklarında, bir adım daha ileri gidiliyor  ve, ‘Kuzey Gazze her zamankinden güzel şimdi.. Her şeyi havaya uçurun ve dümdüz edin.. Harika.. İşimiz bittikten sonra, Gazze topraklarını savaşan askerlerimize ve Gush Katif’te yaşayan yerleşimcilere tahsis edeceğiz.’ deniliyordu.

Evet, İslâm Milleti’nin karşısında, bir ‘Yahudi- Hristiyan İttifakı’ en azgın şekliyle kurulmuştur. Bizdeki ‘taife-i laicus’, derin uykularını sürdürebilirler; gölge etmesinler, başka ihsan istemeyiz.

*

03.11.2023 / Star

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş