metrika yandex
  • $32.22
  • 34.4
  • GA17200
HEYBE

Bayrama Küsmek mi Yoksa Gazze ile Bayram Yapmak mı?

MUSTAFA ATILGAN
06.04.2024

 
 
İbadet  için yaratıldığımız, mallardan canlardan eksiltme ile imtihan edildiğimiz ve bu imtihanların hiç bitmediği, kıyamete kadar da bitmeyeceği bir dünya da yaşıyoruz.
 
Her dönem insanların hayatlarında sevinçlerin ve acıların olduğu gibi, yaşadığımız yüz yılda da ümmet olarak, toplum olarak çokça acılar yaşandı/ yaşanıyor.
 
Acılar yaşadığımız zaman dilimlerine denk gelen sevinç günlerimizde sevinmemeyi, bayramlara küsmeyi, düğünlerimizi yas günlerine dönüştürmeyi iyi bir amel olarak görebiliyoruz.
 
Rabbimiz, zamanı insanların hayatlarına göre belirlemiyor.
 
Zaman dilimleri, günler, haftalar, aylar, mevsimler, yıllar.. insanlar ne yaşarsa yaşasın belli bir yörünge ve hikmet dahilinde mütemadiyen dönmeye devam ediyor.
 
Yaşadığımız acılara rağmen ibadetlerin yapılması gerektiği gibi, ibadetlerin sonucu lütfedilen mükafatların da değerlendirilmesi gerekiyor.
 
İbadeti de üzüntüyü de sevinci de olması gerektiği gibi yapmanın bir yolu mutlaka vardır. Denklemi doğru kurup, bayramlara küserek kaçmak yerine çözüm aramalı, üretmeli, ve  yolunu mutlaka bulmalıyız.
 
Kartpostallar ile tebrikleştiğimiz eski zamanlarda da acılarımız hiç eksik olmazdı. Birbirimize hem kart atar hem de "bayramsa bayramınız mübarek olsun" diye, "gerçek bayramlarda buluşalım" diye, "bayramımız bayram olsun" diye yazardık, " Hatta "bayram gelmiş neyime/ Kan damlar yüreğime" diye başlayan ezgilerimiz bile var malum.
 
Etkileyici cümlelerdi. Ama "gerçek bayram"dan kast edilen neydi. Ne olursa "bayramımız bayram" olacaktı? "Bayramımız bayram" olduğunda şimdiki bayramlaşmalarımızdan farklı ne yapacaktık?
 
Çocukluk ve gençlik yıllarımda bizim ailemiz de bayramlaşma, babamın bayram namazından gelmesi ile başlardı. Önce anam babam ile bayramlaşır, sonra büyükten küçüğe doğru sırayla devam ederdi.
 
Bir bayram, "bu kadar acı arasında ne bayramı" diye düşündüm, bayramı protesto edip bayramlaşma sırasına katılmadım. Hatta sanki suçlu onlarmış gibi babam ve anamın bile elini öpmedim. Kardeş sayısı çok olunca ya kimse farkına varmadı ya da ergen tavrı olarak gördüler bilmiyorum kimse bana bir şey söylemedi.
 
Ama düşündüm, böyle davranmak ile neyi kanıtladım? Huzursuz bir kişilik gösterisinin kime ne faydası oldu, kafaya taktığım hangi acının hafiflemesine katkı sağladım?
 
Allah'ın  yerine getirilen her emri mutluluk getirir. Bayram, oruç tutma emrinin yerine getirilmesinin akabinde bahşedilen mutluluktur. 
 
Yerine getirilmiş her emrin akabinde gelen mutluluk, yeni mutluluklar yaşamak için yerine getirilmekte zorlanan diğer emirleri yapmaya motive fırsatları sunar. Yerine getirilen emirlerin mutluluklarını yerine getirilemeyen emirlerin üzüntüsüne boğmak, heyecanları kıracağı motiveyi olumsuz etkileyeceği için tercih edilen yöntem olmamalıdır.
 
Yine acı üstüne acı yaşadığımız, acziyetimizin tavan yaptığı günlerde ve yine bir Ramazan Bayramı arefesindeyiz.
 
Bayrama küsmek yerine, bayramı Gazze ile kutlamayı denesek; yapabilirsek, organize edecek kuruluşlar çıkarsa, bayram namazını bulunduğumuz şehrin bir meydanında topluca kılsak. Namazdan sonra dualarımız sloganlarımız  mazlumlar için olsa.
 
Çocuklarımıza, torunlarımıza bayram harçlıklarının belli bir miktarını Gazzeli kardeşleri için ayırmalarını önersek, gündemlerine gelse, akıllarında kalsa. 
 
Yine meselâ ikram edilen şekerlerden birer tane de Gazzedekiler için alınıp görülebilecek bir kenara konulsa. Fiziken ulaştırabilme imkânı hiç olmasa bile hep gözümüzün önünde olsa. 
 
Niyetlerimizin önüne hiç bir engelin geçmeyeceğini ve niyetlerimizin ulaşacağını bilsek.
 
Mescidi Aksâ'ya mimber yapan marangoz gibi, bir Selahaddin'in gelip ayrılmış şekerleri yerine ulaştıracağı ümidimizi hep canlı tutsak. Bozulmasına meydan vermeden şekerleri ara ara yenilesek.
 
Çok basit ama yapabileceğimiz şeyler değil mi? Bayrama küsmek için mazeretler üretmek yerine bayramda Gazzelilerle birlikte olacak çözümler bulmaya çalışsak hem kardeşlik ruhuna hem ibadet ruhuna hem bayram ruhuna daha uygun yöntemler geliştirsek. Bayramı bayram gibi yaşamanın acılara tahammüllerimizi de, dirençlerimizi de artıracağını bilsek.
 
Bilvesile, mübarek Ramazan  Bayramının feyzi ve bereketi üzerimize olsun.

Yorum Ekle
Yorumlar (1)
Mustafa YILDIRIM | 06.04.2024 10:06
Harikasınız tek kelime ile. İlk önce bu yazı çok uzun olmuş diye düşünmüştüm ancak yazı bitince her satırı örnek alınması ve yaşanması gereken hatta yapılması gereken bir yazı olduğuna ve hayatımızın her anına ilmek ilmek işlenmesi gerektiğini düsündüm. HARİKASIN devamıni bekleriz. Selam dua İle Bayramımız Bayram mübarek olsun nice bayramlara erişme dileklerimle. Allah'a emanet olun.