TURİST MİSİN YOLCU MU? KARAR VER

tur kafilesiyle bir yerleri görmeye giden
turist topluluklarının davranışı ilginçtir.
seyretmeye doyulmaz.
ülkenin görülecek, tadımlık neyi varsa
o sayılı günlerde gidilen yerle
teması olmayan yaşanmışlıklar olur.
'kullan at' mesafesinde.
zamanın darlığından tur şirketi
şehrin büyük kısmını hızlıca panoramik gezintiyle
turislerin ilgisine sunar

sayılı günler tüketilir
bakıp geçersiniz, o kadar.
hatırası olmayan temaslardır işte...
fazlaca oyalanırsanız eğer biraz bir yerlerde
hemen canı sıkılan yüzler düşer ortalığa.
‘’hadi, çabuk olalım yeni yerler göreceğiz, yeter burda çok durduk sıkıldık’’
falan…

bir de ey dost,
en güzeli turist için
tekrar dönmektir yaşadığı yerlere, evine.
çünkü tüketilecek olan bitmiş
can sıkıntısı başlamıştır.
turist işte,
gezinti ne olacak...

ah!
insanın bu turistik ruh hali
eve dönünce bitse,
ne mümkün.
benzer ve rutini çok olan bu yüzeysel ilişki ve yaşanmışlıklar
şehrin insanının her gün tekrar edip durduğu işlerdir,
onun için olsa gerek
modern insan için turizm faaliyeti hiç bitmez...
devam eder gider...
turist tadında..

kara bir delik vardır sanki hayatlarımızda.
ne yapsanız alıp yutar.
daha, dahası yok mu diye bakan işte...
doyurmak ne mümkün be dost..
ne mi derim;
sıkıntıdan bahsediyorum.
bitmez bilmek buhranlardan işte.
can sıkıntısı.

6 yaşlarında çocuk mızlayıp duruyordu
‘’anne çok canım sıkılıyor yaaa!’’
 önü arkası oyuncak ve dijital eğlence yanında dururken hem de…

zamanı sayan  
ve bir yerlere geç kaldım  telaşı olan insanın
canı sıkılma ihtimali en çok olandır
hadi biraz açalım
zamane insan hızlandıkça yüzeysel ilişkiler kurar,
çokça ‘’kullan at’ı’’ olur.
mutluluğu da bu hızında saklıdır
ilginin olmadığı,
derinlemesine yaşanmayan şeyler için
insan birşey hissetmez...
hissetmeyen
anlamaz...
anlamı olmayan zaman dilimleri çoğaldıkça hayatımızda
'patlıyorum sıkıntıdan' haline döner insan...

insan ne kadar hızlı yaşıyorsa bilin ki
hız katsayısı can sıkıntısı değerlerini aşağıya çekecektir.
hızlandıkça can sıkıntısı periyotları artacaktır.

modern insanın problemi
içindeki olan boşluğu dışarıdan aldıklarıyla dolacak zannındandır
ha bire çırpınıyor, çalışıyor, koşturuyor…

mutluluk
yeni ve hızlı olanı sahip olunca gelecektir anlayışı
mesleği, kazancı, maddiyatı her şeyin önüne geçiriyor.
yani çok para kazanmam gerek diyorum dost!
mutluluk bile satın alınacak olunca işte
gelsin fitness salonları, gelsin lay loy parkları, cafe eğlenceleri,
ve avm kültürü…

ey yolcu

bu dünyada turist gibi yaşama!
sen yolcusun..
yolcu olanın ulaşacak menzili yoktur.
yönü vardır.
yönü işte onu diyorum,
kıble gibi...
bırak bazen canın sıkılsın.
umulur ki bu boşluk anı
yaşamın anlamını kaybedildiği  günlerde
kendi içine baktığın ve
kendini derinden dinlediğin anlar olur...

ey yolcu,

yavaş.
hisset ve anla
kainatın sayfalarına yazılmış ayetlerdir seni yolda tutacak olan.
izle ve hayretle bak..

bilesin ki senin hayatına anlam katacak olan
bakışındadır.

mesela
"yagmur için
Rabbiyle sözleşmesi yenidir" der ya aziz olan peygamber.
aç bağrını işte
yıkasın yağmurlar göğsünü...

bu nasıl bir uyanıklık halidir ya Rab !

hayata anlam katmak
etrafı
hayret nazarıyla seyretmeyi bilmekten geçer...

"ilahi hayretimi arttır’’ de
ve
yürü…

can sıkıntısı mı!
yolcu için,
hem de
o da ne ki?
 

Not;  yazılarımın, dilediğiniz kısmı dahil, dilediğiniz şekilde dostlarınıza ikram etmeye açıktır.