Teşekkürler Jacinda Ardern! Dünyaya ders verdin.

Barış dilini kullanmak insan olmanın gereği!

Keşke islam ülkelerindeki liderler de senin kadar olabilse!

Yeni Zelanda da geçtiğimiz hafta Cuma Namazı kılan müslümanları otomatik silahı ile tarayan ırkçı teröristin yaptığı bu eylem için Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, hem kendisi hemde ülkesi çok üzgün ve mahcubiyet içinde.

Bu haince saldırı Yeni Zellanda yi adeta birbirine kenetlemiş durumda.

Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern olağan üstü meclis toplantısında ülkenin müslüman halkını meclise davet ediyor ve meclisi "esselamun aleyküm"  sözleri ile açıyor.

Bununlada kalmayıp meclisinde Kur'an okutup şehit olan müslümanların adını zikrediyor.

Olayın olduğu günden bugüne kadar Yeni Zellanda da yüzlerce insan müslüman olup islama giriyor.

Bırakın müslüman olarak düşünmeyi, insan olarak insâni olarak baktığımızda yüreklerimizi sızlatiyor duygulanıyoruz. 

Başbakan Jacinda Ardern, öyle bir mahcubiyet içinde ki inanmaktan başka birşey gelmiyor elinden.

Haince eylemi yapan teröristin ülkesine ve halkına verdiği zararı, itibarsizlıgı gidermek için çok çaba sarf ediyor. 

Ama ne yazık ki müslüman ülkelerin yöneticilerine baktığımızda  üzülerek söylemeliyim ki durum hiç iç acıcı değil.

Kendinden olmayanı ötekileştiren, küçümseyen bir anlayış ile kendi iktidarlarını kurmaya veya iktidarlarının birgün yok olma kaygısı ile yaşıyorlar.

İslâm dini hoşgörü dini, islam dini tevazu dini, islam dini zulmeden değil, zulmü ortadan kaldıran şefkat ve merhamet dinidir.

Kanla göz yaşından başka birşey yok malesef. 

Allah insanlar arasında ayrım yapmayan, inancı ne olursa olsun insanca muamele görmesini istiyor yöneticilerden.

Allah, bizden olmayana adaletli olmayı ve hangi inançtan olursa olsun ibadet özgürlüğünü yöneticinin güvence altına almasını istiyor. 

"Hayır bildikleriniz şer, şer bildikleriniz hayır olabilir. Siz bilemezsiniz Allah bilir" ayetinden de anlaşılması gereken ders çıkartılması gereken bir düşünce olmasi gerkiyor.