metrika yandex
  • $29
  • 31.28
  • GA2000

Küçüle Küçüle Modernleşme

YUSUF YAVUZYILMAZ

09.09.2023

 

 

            "İnsan küçüle küçüle modernleşir" diyor Akif Emre ( Akif Emre, Aşil Topuğu, Büyüyenay yayınları, s: 273)Türkiye modernleşmesini bu sosyolojik belirleme üzerinden okumak mümkündür. Türkiye, Osmanlı sonrası kurulurken sadece toprak olarak küçülmedi; aynı zamanda ideolojik olarak da küçüldü. Bu küçülmenin ideolojik çerçevesini çizen ideoloji ise "Türk milliyetçiliğidir" Türk milliyetçiliği, İslam'ın evrensel ümmetçiligine göre bir zihinsel daralmanın ve küçülmenin ifadesidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin geçmiş ve bugünü arasında yaşadığı çelişki, bu daralmanın doğurduğu bir sonuçtur. Bu daralmanın kimlik sorununu yanında gelecek tasarımında da ortaya çıktığı da açıktır. Artık “Müslüman” kimliği yerine “Türk” kimliği belirleyici olmuştur. Türk kimliğinin üzerine kurulu Türk milliyetçiliğinin sadece Kürtler arasında değil, bizzat Türkler arasında da sorun oluşturmuştur.

            Öyle görülüyor ki, “Türk milliyetçiliği" ideolojisi Anadolu coğrafyasını kuşatacak bir ideoloji değildir. Kürtleri de içine alacak yeni ve kuşatıcı bir tanımlamaya ihtiyaç var. Bunu yaparken bizden farklı etnik grubu tanımlamaya değil anlamaya ve kabul etmeye ihtiyacımız var. Tanımlama, aynı zamanda sınırlandırma ya işaret eder. Karşı tarafı ancak sizin kabul ettiğimiz forma girdiğinde meşrulaşacağı anlamını taşır. Böyle bir bakış açısı, birbirini tanıma ve anlamaya dönük her arayışın önünü tıkar.

           “Türk milliyetçiliği”, Osmanlı’dan sonra sürekli yenilen, kaybeden ve küçülen bir ortamda, bu küçülmeye uygun bir ideoloji arayışından doğmuştur. Milliyetçilik, bir küçülme ideolojisi olduğundan, bu ideolojide ısrar ülkemizi daha da küçültmek tehlikesiyle yüz yüze getirmiştir. Kürt sorunu bir anlamda bu küçülme ideolojisinin daha da küçülmesine yol açacak bir kapıyı aralamıştır.

            Öte yandan Türk milliyetçiliğinin tanımı konusunda bizzat milliyetçiliğin teorisyenleri arasında sorun yaşanmıştır. Ziya Gökalp, bütün Türkleri bir araya toplayan " Turan" ülküsü den söz ettiği halde, Yusuf Akçura, Anadolu’yu temel alan bir Türk milliyetçiliğini temel alır. Ziya Gökalp ise bütün Türkleri bir araya toplaman idealini “Turan” kavramsallaştırması üzerinden anlamlandırır. Öyle görülüyor ki, Türkiye Cumhuriyeti'nin ideolojik çerçevesini çizen milliyetçilik Ziya Gökalp'in anlayışından daha çok Yusuf Akçura’nın anlayışına yakındır.

            Türk milliyetçiliği kendini meşrulaştırmak için tarihle hesaplaşarak yeni bir tarih anlatışı oluşturmak zorundadır. Modern Cumhuriyetin seküler tarihçileri bundan dolayı Osmanlı İslam geçmişini tamamen reddetme tutumunu içine girmemişlerse bile, büyük ölçüde onu önemsememe yolunu benimsemişlerdir. Buna karşılık doğan ideolojik boşluğu, Etiler ve Sümerler ile İslam öncesi Türkler özelinde laik bir tarih inşası ile doldurmaya çalışmışlardır.

            Suriyeli göçmenlerle ilgili tartışmanın bir yönü küçülen Türkiye'nin küçük ideolojisi milliyetçilik ile ilgilidir. Çünkü Türk milliyetçiliğinin biz dediği şeyle, İslam'ın biz dediği şey arasında çok derin bir fark var.

            Suriyelilerin çoğalmasıyla ülkemizin tehdit altına gireceği anlayışı hiç kuşkusuz ırkçı bir anlayıştır. Bu anlayışın en rafine temsilcisi Ümit Özdağ'dır. Oysa göçmen sorununu entegrasyon anlamında ele alan ve doğurduğu sosyal ve uyum sorunları temelinde ele alan yaklaşımları İslami ve insanıdır.

            Milliyetçiliğin insan zihnini ifsat eden ve ırkçılığa uzanan bir yönü var. Dahası her milliyetçilik ırkçılığa içkindir. Irkçılığın toplumu zehirlenmesine izin vermemek her Aydın'ın birincil görevi olmalıdır.

 

Yorum Ekle
Yorumlar (1)
Ali Cantürk | 29.09.2023 10:07
"Milliyetçiliğin insan zihnini ifsat eden ve ırkçılığa uzanan bir yönü var. Dahası her milliyetçilik ırkçılığa içkindir." Imza
Çok okunan haberler
Çok okunan yazılar