geçen yıllarda evimin yakınında yürüyüşe çıktığımda
bir köpeğin saldırısına uğradım
saldırı anında köpeğin ayağıma diş geçirmesiyle
sırt üstü düşerek başımı çok şiddetli asfalta vurdum ve o ara bağrışma nedeniyle
son anda sahibi yetişti...
uzatmayayım;
hemen polis çağırdım. sahibinden şikayetçi oldum.
önceden sokaktaki ahalinin köpek için benzer şikayetleri olmuş ama malum işte…
o ara polis memurunun “bir şey çıkmaz abi” uyarısına rağmen
“biliyorum, ama mahkemeye çıksın bu adam” diyerek ısrarcı oldum.
mahkemede hakime, “sayın hakim muhtemelen bu adama 2 yıl hapis sonra erteleme yapacak
300 tl ceza vereceksiniz
bence bu arkadaşa köpek beslememe cezası verin ki mahalleli rahata ersin” dedim
bu sözüme, genç bir hakimdi
güldü “mustafa bey öyle bir ceza kanunda yok”
diyerek ceza erteleme ve 500 tl ceza kesti.
mahkemeden ayrıldık. adam hala köpek besliyor ve mahalleli korkuyla yaşamaya devam ediyor.
niye anlattım bu anımı derseniz
geçen gün suç dosyası kabarık insan görünümlü hayvanın
polis çevirmesinde kadın polisi öldürmesi sonrasında
katile çöp poşeti geçirip hayvan taşımak için kullanılan bir araçla
mahkemeye götürülme görüntüleri ortaya çıktı.
kamuoyunun büyük bir kesimi suçluya yapılan muameleyi doğru bulmuş ve oh çekmişti.
dost, bu ülkenin asayiş problemi terör belasından bile büyük hale gelmiştir.
en ufak bir olayda masum halk hastalıklı bir kesimin saldırısına uğruyor.
trafikte levyeyi başına yiyor dövülüyor, sövülüyor, hanımının, çocuklarının yanında erkekler aşağılanıyor
okul önlerinde uyuşturucu satılıyor, kadın pazarlanıyor
ve bunu yapanın istisnası yok yanına kar kalıyor.
poşete geçirilen suçlunun da geçmiş benzer dosyası malumunuz.
yani suç cezasız kalıyor... en büyük adaletsizlik suçun cezasız kalmasıdır ki
bu hal geniş kitleleri adeta bir avuç magandanın esiri haline düşürüyor.
sokaklar itlere teslim oluyor!
polis görevini çok hızlı ve on numara yapıyor
en ufak şikayeti savcılığa intikal ediyor suçluyu çok kısa bir zaman diliminde yakalıyor.
sonra mahkemeye çıkan suçlu serbest bırakılıyor
çünkü hakimin o suça vereceği yaptırımı olan bir ceza elindeki kanun kitabında yok.
hakim de olsa kendi kafasından ceza uyduramaz.
geleceğim dost, derdime geleceğim;
şimdi, polis katili serseriye
polisin arkadaşları meslek dayanışması gösteriyor ve
yönetmelikte olmayan bir ceza kesiyor...
suçlunun nasıl giyineceği ve mahkemeye çıkarılacağı, taşınacağı en ufak ayrıntısına kadar yazıyor olmasına rağmen
kolluk yönetmeliğinde suçluya poşet geçirmek ve hayvan arabasında taşımak gibi
bir madde olmamasına rağmen
mahkeme heyeti ve içişleri, adalet bakanı bunu görüyor olmasına rağmen
kanunsuz işleme sessiz kalıyor.
kanunsuz iş demek suç demektir ve ne yazık ki kolluğun işlediği suç cezasızlığa uğruyor.
öyle bakma dost
kolluk kuvveti ve mahkemelerin kanunda olmayan işler yapmasına
en çok mağdur olan kesim müslümanlar olarak “tamam da iyi oldu, katil hak etti”
demenin ne anlama geldiğini en iyi biz biliriz.
darbe günlerinde kemalist ideolojiye evet demeyen kesimlere
on yıllarca karakollarda kanunsuz kötü muamele yapılmış ve kayıplar yaşanmış,
ülkenin en yüksek mahkemelerinin parti kapatma ve 367 gibi garabet kararlar verirken
ülkenin nasıl kaosa sürüklendiği hafızalarda işte...
geçen ay,
teğmenlerin mezuniyet sonrası çektiği kılıçlarının şıkırtısı görmezden gelinirse
arkasından ne geleceği bilinmez değildir...
devletin adamları kanunsuzluk yaparsa eğer
bu durum maç oynanırken
hakemin kafasına göre maça kural koymasına benzer ki
o futbol oyununun 90 dakika sürmeyeceği herkesçe malumdur.
meczup tebessüm etti, sonra
mustafam dedi
ömrü insan hakları diyerek mücadele içinde geçen bir duruşun ve hassasiyetin var
dediklerini meczup olarak ben anladım da
başkası anladı mı? ben bilmem!
dedi sustu…
paylaşmaya değer gördüğünüz yazılarımın dilediği kısmı dahil dostlarınıza ikrama açıktır.
bir gönle daha temas etmek iyidir. valla!
ABD Seçiminin Tarafları | Hamza Er
07.11.2024
DİN VE DEVRİM / Muharrem BALCI
14.10.2024
Direnişin Cesur Lideri Şehid Oldu..
18.10.2024
Tarih böyle alçaklık görmedi
16.10.2024
Söz mü Eylem mi.. Nereye? CAVİT OKUR 20.10.2024