Ülkemizi derinden sarsan ve on bir vilayeti etkileyen depremin üzerinden yirmi beş gün geçti. İçimiz yanmakta ve yüreğimiz dağlanmakta. Devlet-millet iş birliğiyle yaralar sarılmaya çalışılırken bazı kesimler sadece lafazanlık yapmakta. Depremin ilk günlerinden itibaren fedakâr milletimiz depremzede kardeşlerinin sıkıntılarını gidermek için samimiyet ve gayretle çalışmakta.
"Ağzı olan konuşuyor" diye bir söz var. Bilen de konuşuyor, bilmeyen de. Bazıları bütün işini gücünü bırakmış felaket tellallığı yapıyor. Milleti bilgilendirme görüntüsü altında yaptıkları açıklamalar insanımızı tedirgin etmekten ileri gitmiyor.
Konu dönüp dolaşıp yine İstanbul depremlerine geliyor. Bazıları, 1509 depremiyle 1766 depremi arasındaki 257 yıllık farkı esas alıp 1766 tarihinin üzerine de 257 ekleyerek 2023 yılında İstanbul'da deprem olacağını söylemekte.
Deprem uzmanı değilim. Ancak konuyla ilgili belge ve kaynakları incelediğimizde İstanbul ve civarında, yukarıda bahsettiğim iki deprem haricinde de büyük depremler olduğunu görmekteyiz.
İstanbul'un Fethi'nden sonra ilk şiddetli deprem 16 Ocak 1489 yılında oldu. 20 sene sonra 22 Ağustos veya 15 Eylül 1509'da, İstanbul başta olmak üzere geniş bir alanı etkileyen ve Küçük Kıyamet diye isimlendirilen zelzele gerçekleşti. 48 yıl sonra 30 Nisan 1557 tarihinde meydana gelen sarsıntıda İstanbul'da birçok bina yıkıldı.
Aradan 91 sene geçtikten sonra 28 Haziran 1648'de olan depremin etkisiyle gemiler çarpışmış, İstanbul'da ciddi hasar meydana gelmiştir. 42 yıl sonra 11 Temmuz 1690'da İstanbul'da gerçekleşen depremde ise surlar ve binalar zarar görmüştür.
29 sene sonra İzmit, İstanbul, Yalova, Sapanca ve Düzce'yi etkileyen 25 Mayıs 1719 Zelzelesi gerçekleşti. Bundan 35 yıl sonra İzmit, İstanbul, Karadeniz Ereğlisi, İznik ve Bursa'da yıkıma sebep olan 2 Eylül 1754 Depremi meydana geldi. 12 sene sonra 22 Mayıs 1766'da Kurban Bayramı'nın üçüncü günü gerçekleşen yer sarsıntısı, önceki iki depremden daha şiddetli oldu. İstanbul ve İzmit başta olmak üzere Bursa, Mudanya, Gelibolu, Çorlu, Tekirdağ, Edirne ve çevresi etkilendi. Zarar gören eserlerle ilgili aşağıda verdiğim bilgiler 1766 Depremi'nin yıkıcı etkisini bizlere göstermekte.
128 yıl sonra meydana gelen 10 Temmuz 1894 Depremi ise İzmit ve İstanbul başta olmak üzere geniş bir sahayı etkilediğinden Büyük Hareket-i Arz diye adlandırılmıştır. Osmanlı döneminde İstanbul ve civarında gerçekleşen 1489 depremi ile 1894 depremi arasında 405 yıl bulunmakta. Bu süre içerisinde İstanbul ve civarında 9 büyük deprem olmuş, depremler arasında geçen zaman farklılık arz etmiştir. 1754-1766 depremleri arası 12 yıl iken 1766-1894 depremleri arası 128 senedir.
Buraya kadar depremlerin meydana geliş aralığıyla ilgili sizlere bilgi vermeye çalıştım. 1509 Depremi ile 1766 Depremi arasındaki 257 seneyi ölçü kabul edip 1766'nın üzerine 257 ekleyerek 2023 yılında İstanbul'da büyük bir deprem olacak diyenlerin yorumlarının değerlendirilmesini sizlere bırakıyorum.
İstanbul ve civarında gerçekleşen dokuz büyük depremi, hicri takvimi esas alarak incelediğimizde bunların; Muharrem, Safer, Cemâziyelevvel, Cemâziyelâhir, Recep, Şevval, Zilkâde ve Zilhicce aylarında meydana geldiğini görmekteyiz. 1557 Zelzelesi Recep ayının ilk günü, 1719 Depremi ise 5 Recep 1731'de olmuştur. 6 Şubat 2023'te yaşanan Kahramanmaraş merkezli deprem de 15 Recep 1444 tarihinde gerçekleşmiştir.
Hüzünden içimizin kavrulduğu bu günlerde milletimiz ümide muhtaç. Deprem sahasında otorite olan samimi uzmanların görüşleri altın kıymetinde. Ancak destursuz bağa girenleri ikaz etmek ve ferasetle doğruyu yanlıştan ayırmak da Müslüman'ın özelliklerinden.
Üç ayların ikincisi olan Şa‘bânü'l-Muazzam'ın feyzinin gönüllerinize dolmasını diler, sizlere çocukluğumuzda öğrendiğimiz bir duayı, -sonuna eklenen çocuksu ifadeyle birlikte- hatırlatmak isterim.
"Rabbi yessir. Velâ tü‘assir. Rabbi temmim bi'l-hayr. Sen yarattın, Sen gayır. (Ey Rabbim! İşlerimi kolaylaştır, zorlaştırma. Rabbim! İşlerimi hayırla tamamla. Beni yaratan Sensin. Beni koru, gözet ve kayır.)"
Gününüz ve ömrünüzün bereketli olması temennisiyle sizleri Yüce Mevlâ'ya emanet ediyorum değerli okurlarım.
Ahmet Semih TORUN
semihtorun60@gmail.com
Sahte İddialarla Irak’ın İşgali
21.03.2023
Çin-ABD: Güney Çin Denizi’nde Sular Isınıyor
23.03.2023
Nablus Kuşatma Altında..
28.02.2023
Asrın Felaketi | DR. MEHMET SILAY
27.02.2023
Deprem Sonrası | BAHATTİN YEŞİLOĞLU
26.02.2023
IRAK NOTLARI (VII) / Harun AYKAÇ
25.09.2020
bu temas çürütür sizi! MUSTAFA AKMEŞE 24.03.2023
Asalaklık: Her Dönemin Mesleği AYTEN DURMUŞ 23.03.2023
Çağın farkında ve yanında olmak VEDAT KAHYALAR 21.03.2023
Ak Parti'nin Zor Seçimi VEDAT KAHYALAR 25.03.2023
Ayların Sultanı Hoş Geldin AHMET SEMİH TORUN 24.03.2023
Arif Bey Darülacezede MUSTAFA ATILGAN 21.03.2023
Çanakkale’nin Düşündürdükleri ORHAN GÖKTAŞ 18.03.2023
Yalan! Billahi Yalan AHMET HAKAN ÇAKICI 03.03.2023