Modern siyasetin pragmatist yapısı birçok alanda sivil kimliğe sahip kişilerin ilkesel taleplerini karşılamada yetersiz kalmaktadır. Bu çıkmazı aşmanın en mümkün yolu yani sivil siyasetin kendisini en görünür kıldığı zemin barışçıl gösteri ve yürüyüşlerdir. Sivil siyaseti tıkayan devlete ait kurumsal yapılar kendisini barışçıl yolla ifade etmek isteyen vatandaşları marjinalleşme yoluna itmektedir. Ancak bu sürecin içersinde vatandaş kendisini marjinal kılma yoluna girmese de(farkındalığıyla) hukuksuz müdahale ile devlet, kurumları üzerinden kendisini çoktan marjinal kılmıştır.
Bugün Gazze konusunda vatandaşlar duygularının karşılık bulduğu sivil çalışmalarda kendisini ifade etmektedir. Bu kanalların çokluğu ve kitleselliği siyaseti bu süreçte adım atmaya zorlayacaktır. Tabi bu zorlama uzaklardaki İsrail'e ve ABD'ye lanet okuma seanslarıyla değil, bu kan emicilerin hemen topraklarımızdaki 30 a yakın üslerine, siyonizmi besleyen damarlara(petrol, yerli sermaye yatırımları vb.) yönelik konuşmakla, somut adım talebini dile getirmekle mümkün oluyor. Siyasetin bugün arzu edilen adımları atmaması bu anlamda biraz da sivil çalışmayı yapan grupların bu talepleri dile getirmede cesaretsizliğinden gelmektedir. Evet asıl suçlu bu ilişkileri devam ettiren iktidardır ama bir suç ortağıda var olan enerjiyi lanet okuma seanslarında heder eden STK lardır.
Tarihin en kritik anında "kazanımlarını" kaybetmemek adına İsrail'le kurulan kirli ilişkileri teşhir etmeyen, somut adım talepleri konusunda söylemini kurmayan her yapı soykırım sürecini korkaklığı nedeniyle besleme vebaline sahiptir. Bugün ülkeyi yöneten siyasal iradeye söz söylemek değil, söz söyleyememek marjinalliktir. Bu çercevede tabela STK cılığının bünyesinde olan kardeşlerimizin enerjilerinin sönümlenmemesi adına, kullanılmamaları adına içlerinden geçirdikleri somut adım taleplerini bu STK lardan bağımsızlaşarak dile getirmeleri gerekmektedir. Bu STK lar kendi tabanlarına somut adım taleplerini dile getirmeyerek yabancılaşmaktadır.
Gazze süreciyle tıkanıklığını görünür hale getiren klasik STK cılık artık yerini yatay ilişkilere, belirli bir kitleyi bünyesinde emir eri gibi yetiştiren anlayışta yerini kitleye yayılan kamuoyu çalışmalarına bırakacaktır. Yeni döneminde kendisine ait dezavantajları olacaktır elbette. Ancak kitlesel farkındalık çalışmaları neticesinde şuur edinen toplum elbette tabi bir süreç olarak kendi organizasyonunu oluşturup sahada kendisini görünür kılacaktır. Yeni süreci anlamak için brandalarında yazan dernek sayısı kadar kişiyi alana çekemeyen, genç nüfusa yabancılaşmış STK cılığın kendisini sorgulama süreci çoktan gelmiş vehatta geçmektedir.
Aydın ve Aktivistler'den Barış Çağrısı..
08.02.2025
BARIŞ UMUDU / Ümit AKTAŞ
09.02.2025
BARIŞ UMUDU|ÜMİT AKTAŞ
08.02.2025
Yıldız Ramazanoğlu ile Derkenar..
24.01.2025
Nail Bey'in Aklı İsraille Ticarette Kaldı!
25.01.2025
Aydın ve Aktivistler'den Barış Çağrısı..
08.02.2025
Netanyahu Trump’ın Mayın Eşşeği mi? AHMET GÜRBÜZ 08.02.2025
SESSİZ TÜRKÜ! AYTEN DURMUŞ 04.02.2025
Instagram Annesi Hülya FEYZULLAH AKDAĞ 09.02.2025
ATEŞKESİN ATEŞİ DERVİŞ ARGUN 15.01.2025
Evlenmemek ve Evlenememek FEYZULLAH AKDAĞ 27.01.2025