Avrupa’ya gelmezden önce yıllarca Avrupa’ya ünlü düşünürlerimizin gözünden baktım. Onların yazdıklarını okudum onların işaret ettiklerini düşündüm, yargılarını kabullendim. Bu hal normaldi çünkü buraları görüp tecrübe etmemiştim.
Ancak o zamanlar bile Ali Şeriati ve Bilge Kral Aliya gibi düşünürlerin farklı baktığını sezinlemiştim. Bunları diğerlerinden ayırt eden ise bizatihi Batıyı yaşamış olmalarıydı. Yani meseleyi Batı'nın aklı ile düşünüp doğunun yüreği ile kavramışlardı.
Ancak yaşadıkları ülkelerde bu kavrayışın anlaşıldığı kanaatinde değilim. Eğer anlaşılsalardı “asrın idrakine” işleyeceğimiz İslam medeniyetinin motiflerinde görürdük.
Fransa’da mütemadiyen seyrettiğim ve İslam coğrafyasını anlatan sosyolojik belgeseller acınası halimizi ortaya koyuyor. Bilgi birikimimizin sokaklara yansımasını, trafikte vücut bulmasını, problem çözmemizdeki beceriksizliğimize yansımalarını görüyorum.
Kimse kusura bakmasın iyi şeyler yapmak istiyorsak dürüst olmak zorundayız.
Başkasına değil öncelikle aynaya bakıp kendimize dürüst olmamız gerekiyor.
Eğer bu acı ilacı içersek sosyal ve bireysel tedavimiz başlamış olacak.
Fransa eğitim sistemini bizatihi tecrübe eden birisi olarak, buralarda yaşayan müslümanların -can havliyle çocuklarına islamı anlatma telaşlarına saygı duymakla beraber- ne kadar vizyonsuz bir eğitim-öğretim anlayışı olduğunu gördüm.
Bu eğitimin sonucunda; Kur’an’ı yüzünden okumayı öğrenen, Kur’an’dan bir sürü ezber yapan ama Fransız arkadaşına İslamı anlatamayan çocuklarımız yetişiyor. İslam aslında buralarda bir yaşam tarzı değil yalnızca birlikte kalmanın geçici bir bağı yalnızca. Yani sosyoloji dilinde kısaca; gettolaşma!
Nasıl mı?
Buralarda Kur’an eğitimi alan gurbetçi vatandaşlarımızın çoğu (istisnalar var ama ne kadar az…) işsiz kaldıklarında kaçak çalışıyor ama aynı zamanda işsizlerin faydalanması gereken fonlardan faydalanıyor.
Bundan dolayı da en ufak rahatsızlık duymuyorlar. Türkiye’de evleri arsaları varken çok fakir insanların faydalanması gereken devletin sunduğu yardım fonlarından (sadakalardan) faydalanıyor ama aynı zamanda zekât ve sadaka vererek Müslüman rolü oynuyorlar.
Peki bu onların suçu mu yoksa binlerce Euro konuşma ücreti alarak, İslam’a giydirilmiş masallar anlatmaya gelen hocalarımızın suçu mu?
İşte Fransız/Avrupalı İslam’a bakarken bu realiteye göre İslam Medeniyetini (!) değerlendiriyor. Peki Fransız’ın bakışı önemli mi?
Ne yaptığınızın en güzel ifadesi ötekinin yargısıdır. Şüphesiz karşı kampta bulunanlar her zaman sizin hakkınızda doğru yargılarda bulunmayabilirler ama siz o yargıları okumayı biliyorsanız neyi alacağınızı bilirsiniz.
Bakın Avrupa medyası ve dolayısıyla Avrupalı bizi şöyle okuyor;
Bazı dostlarımız bu yargıları acımasız bulabilir. Hatta; “bunlar bizden iyi mi sanki” deyip bunlar hakkında bir sürü negatif şeyler sayabilirler.
Ancak bu saydıklarının, yukarıda sıraladığım hastalıklara şifa olmayacağını bilmemiz gerekiyor, vesselam!
Allah’tan emin olun, Allah’a emanet olun!
Yazarımızın Konu ile ilgili Yazısının İlk Bölümü İçin Aşağıdaki Link'i Tıklayabilirsiniz:
http://www.hertaraf.com/koseyazisi-fransa-dan-turkiye-nasil-gorunuyor-1019
İnsan Hasletleri -2- (İyi-Kötü Ölçütü) 2021-02-22 10:20:13 Mustafa YILDIZ
SÜNNETULLAH 2021-02-22 10:27:13 Enes TARIM
Müslüman Halkların Mı, Kukla Rejimlerin Mi Zafer Kutlamaları? 2021-02-22 13:02:16 Selahaddin E. Çakırgil
İnsan Hakları savunucularını susturmak 2021-02-22 13:08:37 Ahmet TAŞGETİREN
Bu bir kandil yazısı değildir... Müsadenizle 2021-02-22 16:53:31 Ahmet Hakan ÇAKICI
Hayattan keyif alamıyorum 2021-02-22 17:03:54 Ahmet GÜRBÜZ
Baharat ve Tezek 2021-02-23 00:26:30 Veysi ERKEN
Kim tarafsız cumhurbaşkanı oldu ki; ve nasıl tarafsız olunur? 2021-02-01 10:37:23 Selahaddin E. Çakırgil
YENİ ÇAĞDA “İNSAN” ARAYIŞLARI ya da POSTHUMANİST DÖNEME GEÇİŞ 2021-02-01 11:50:17 Doç. Dr. Mehmet SAĞLAM
TAMAM DA, SANA NE HA SANA NE?!! 2021-02-01 17:11:00 Güven AKINCI
Boğaziçi Şımarıklığı 2021-02-02 13:31:11 Derviş ARGUN
İnsan Din İlişkisi (Samimi Olma gereği) 2021-02-02 16:37:56 Mustafa YILDIZ
Ruhumuzu yeryüzüne serme vakti gelmedi mi? 2021-02-03 12:30:34 Mehmet Ali ÖNER