metrika yandex
  • $32.66
  • 35.24
  • GA17640

Oruç Ya Da Maveranın Yüksek Kapısından Giriş

FERMAN KARAÇAM
12.04.2021

Pervane için ölüm mukadder.
Tutsağı olduğu ışığın etrafında dönerken ölecek pervane.
Kendisini mutlu eden, mutluluktan başını döndüren ışık, pervanenin celladı olacak.

Işığın çekim kuvveti, ışığın sarhoş eden göz kamaştırıcılığı pervanenin aklını başından alıyor.

Pervane ışığa yaklaştıkça, ışık pervanenin gözlerini kör ediyor adeta ve pervane daha büyük bir şevkle, daha yüksek bir hızla ışık etrafındaki tavafını sürdürüyor.
 Ve gitgide biraz daha, biraz daha yaklaşıyor ışığa.

Sonunda, Pervanenin kanatları ışığın yakıcı atmosferine girdiğinde,  pervane için çok geç olmuştur artık, ışık pervaneyi yakıyor ve öldürüyor.

Pervane, ışığın aydınlatıcılığının yanında yakıcılığının da olduğunu bilseydi acaba o kadar yaklaşır mıydı ışığa?

Ve bir soru daha; ışık pervanenin gözlerini kamaştırdığı için mi farkına varmadan ışığa yaklaşıyor yoksa, pervane ile ışık arasında bizim bilmediğimiz bir gönül bağı mı var?

Bütün bunların bir kısmının cevabını hala bilmiyoruz.

Fakat şunu biliyoruz; ışıkla pervane arasındaki bağ ile insanla Dünya arasındaki bağ birbirine çok benziyor.

Dünyanın da bir çekim gücü var.

Dünyanın da, insanın başını döndüren ve döndürdükçe insanı kendine yaklaştıran bir göz kamaştırıcı tarafı var.

Rengârenk neon lambaların ışığı altında çakırkeyif dans eden gencin kendinden geçmiş hali ile, pervanenin ışık etrafındaki kendinden geçmiş dönüşü arasında hiçbir fark yok.

Dönüşler arasında fark yok ama dönenler arasında ciddi bir fark var; biri öleceğini bilmiyor, ışığın kendisini yakacağını anlayamıyor.

Diğeri ise öleceğini, bu çılgın dansın, bu dünya ile kaynaşmış dönüşlerin bir gün mutlaka son bulup, günü gelince öleceğini biliyor.

Yani pervanede bilgi yok, insanda bilgi var ama işe yaramıyor, sonucunda işe yaramayan bilgisi ile birlikte o da pervane gibi ölüp gidiyor.

Öyle ise insana, bilginin dışında çok önemli başka şeyler de lazım: Akıl ve İrade.

Dünyanın zevkleri, parıltıları, giyecekleri, makamları, paraları, eşyaları, lüksleri, güzellikleri… başımızı döndürüyor, gözlerimizi kamaştırıyor ve irademiz bu akıl çelici, geçici ve yanıp sönen ışıklar karşısında tükeniyor, teslim oluyor, yeniliyor.

İrademizin tükenip, yenilgiye uğraması ise yaşarken ölmemiz demektir.

Etrafınıza bir göz gezdirelim, mini bir araştırma yapalım.

Göreceğiz ki, başarılı olmuş insanların dünya ile yaptığı savaşta en büyük silahı iradedir.

Dünyanın göz kamaştırıcı sahte, geçici ve bizi yakacağı kesin olan parıltılı ışığı karşısında en büyük silahımız iradelerimizdir.

Namaz, ardından başka bir namaz, onun ardından yine başka bir namaz, günde beş kez, işte bunun için gelip, dünya ile bizim aramıza giriyor.

İşte bunun için, dünyanın gözlerimizi kamaştıran ışığı ile aramıza girip, tamamen dünya ile kaynaşıp yanmamızı engelliyor.

Yetiyor mu?

Elbette hayır.

Dünyayı öylesine yoğun yaşıyoruz, eşyası ile öylesine çabucak bütünleşiyoruz ki, az kalsın sonumuz pervane gibi olacak iken yılda bir kez de oruç çıkıyor karşımıza.

Oruç büyük bir zırh, olağanüstü bir irade yenileyici iksir, onun bize, bizim irademize ve irademizin dünya zevklerinin parıltısı karşısındaki savaşına katkısı olağanüstü.

Oruç, dünya zevklerine karşı adeta gözlerimizi kör edecek ve dünyanın o sahte parıltılarını görmeyeceğiz.

Oruç kulaklarımızı sağır edecek ve dünyanın aldatıcı, bizi madden ve manen ölüme götüren alçaltıcı ritmini duymayacağız.

Hani şu meşhur kurbağa hikâyesinde olduğu gibi; kurbağalar sürü halinde bir yerden bir yere gidiyorlarmış.

Yol üzerinde bir çukur varmış, hepsi sıçrayıp geçmişler fakat içlerinden üç tanesi çukura düşmüş.

Bunu fark eden arkadaşları geri dönmüş ve çukurun başında toplanmışlar.

Akla gelecek, güçleri yetecek her yönteme başvurmuşlar ama çaresiz, arkadaşlarını kurtaramamışlar.

Arkadaşları da çukurun dibinden yukarıya doğru durmaksızın  sıçrıyorlarmış ama, nafile.

Sonunda kurbağa sürüsü çukurdaki arkadaşlarına demişler ki; artık sizin kurtuluşunuz imkânsız, siz orada öleceksiniz, boşuna siz de biz de yorulmayalım.

Bu telkin üzerine, zaten yorgunluktan bitap düşen kurbağalardan ikisi ölüyor.

Ancak çukurdaki son kurbağa arkadaşlarının sen de öleceksin telkinlerine aldırmadan sıçramaya devam etmiş ve sonunda öyle büyük bir hamle gerçekleştirmiş ki, sürüdeki hiç kimse inanamamış ama son kurbağa çukurdan çıkmış.

Arkadaşları bravo, helal olsun filan demişler, onu takdir etmişler fakat son kurbağa arkadaşlarının takdirlerine de aldırmamış.

Arkadaşları bu aldırışsızlığa içerlemişler ancak,  birden şunu fark etmişler; meğer bizim son kurbağa sağırmış ve söylenenlerin hiç birini duymamış.

İşte biz de, dünyanın gürültü patırtısına, şaşasına, zevklerine, nefis okşayan rengârenk ritimlerine kulaklarımızı kapatır, bizi çağıran telkinlerini duymazsak başarabiliriz.

Başarmak için; Yüce İradenin ana mihverine uygun kurallar, kaideler çerçevesinde hareket eden canlı, dinamik, uyanık ve sapasağlam iradelere ihtiyaç var.

Bu irade, hem pervane gibi kendisini ateşe atacak kadar gafil olmamalı hem de sağır kurbağa gibi dünyevi hazlara ve telkinlere kulaklarını kapatıp orucun ruhumuzu yücelten hedefine kilitlenmeli.

Bunu başarmamız ve Orucun bize açtığı yüksek mavera kapısından içeri girmemiz dileklerimle;
Yeryüzündeki tüm ezilmişlerin, vatanından sürülmüşlerin, horlanmışların, gerçek emekçilerin, mazlumların, yoksulların, yetimlerin ve öksüzlerin Kadir Gecesini  ve Ramazan’ını kutluyorum.

Yorum Ekle
Yorumlar (5)
M.Yavuz AY | 17.04.2021 16:37
Mübarek vakitler, mübarek kılsın hepimizi.!
Ayten kıdık | 13.04.2021 06:44
Ramazan bereket getirsin inşallah hanelerimize rabbim hakkıyla tutmayı nasip eylesin Ramazan'ı şerifimiz mübarek olsun
Ayhan | 13.04.2021 06:29
Ramazanı ve orucu anlatan bu güzel ve örnek alınacak bir yazıyı kaleme almışsın inşaallah maceraya çıkanlardan oluruz yoksa ışığın pervaneyi yaktığı gibi yanarız Rabbim muhafaza etsin Mavera ya çıkmak dileğimle ramazan ayın mubarek olsun kıymetli değerli dayım ellerinden öperim
Müftü ÇİMEN | 12.04.2021 14:16
Amin, cümlemizin Ramazan-ı Şerifi maverâ kapısına çıksın inşaAllah. Teşekkürler değerli abim, eline yüreğine diline sağlık, duâ eder duâ bekleriz..
Gürsel soydemir | 12.04.2021 11:26
Hayırlı bereketli ramazanlar temennisiyle , Rabbim hakkıyla idrak edenlerden eylesin