metrika yandex
  • $34.34
  • 37.69
  • GA21310
Yolcu

dost, patlamış mısır gibi olmak da var!

MUSTAFA AKMEŞE
01.12.2023

her inanç kendi mümini inşaa eder.
ama beşeri olsun ama ilahi olsun fark etmez

mesela
liberal bir ideoloji sahibi kişi kazanma daha çok kazanma için her şeyi mubah görür.
kendi alınteri ve kazancı kendinin çalışmasının sonucudur ve kutsaldır
kimseye bunu koklatmaz.
fakir mi dediniz, sakın yardım falan etmeyin
bırakın doğal seleksiyon içinde yok olsunlar ki
insanlık bu tembel kalabalıklardan kurtulsun diye düşünürler.
elbete bu anlayış bire bir hayatın tüm alanlarında kişilik olarak kendini seyrettirir...
kurgusu sadece bu dünyadan ibaret olan bir anlayışın şahsi çıkarları için şekil almayacağı kap yoktur.
bunu yaparken de adı “akıllı” olmaktır.

dindar bir zihin
elinde olanın kendinin olmadığını bilir. emanettir ve hesabı vardır.
en yakınına dahi olsa adil olması gerekir, komşusu açken kendisi tok olamaz,
kendinden emin olunan, emanete hıyanet etmeyen,
sözü doğru söyleyen, şahitliğini gizlemeyen,
yardımsever, cömert, kimsenin iffetine yan bakmayan, namuslu, helal rızık peşinde koşan… diye onlarca
müslüman kişiliğin olmazsa olmazını yazabilirim.

aziz kitabın ifadesiyle “geceyi kuran okumak ve namazla doldurun ki gündüz yorucu işler vardır” diyordu  ya!
işte o yorucu olan
“bir elime dünyayı diğer elime ayı verseniz vazgeçmem davamdan”
diyen anlayışı oluşturur.

kişinin zor zamanlarında veya çokluğun etrafını çevirdiği anlarda da
dindar olanlar sıkı adamlardır.
dindarlık gevşeklik kabul etmez dost.
bir kişinin tarifinde iyi adam yanında bir de
“sıkı adam” tabirini duyduğumda çok seviniyorum.
adam gibi adamın tarifinde sıkı tabiri tam da oturuyor.
dindarlık ciddi insanların işidir derken bunu söylemek istiyordum.
dindar adam sıkı adamdır.
gevşek değildir.
hani aziz kitabın ifadesiyle! “gevşemeyin sonra dağılırsınız diyordu ya!”
gevşek şahsiyet içindeki kabın şeklini almaya müsait tiplerdir be dost...
katı cismin ısıyla birlikte erimesi ve bulunduğu kabın şeklini alması gibi bi şeydir  bu…
daha kötüsü bir süre sonra kaynama ve buharlaşma başlar ki
of ki of. işte ona derman yetmez, gaz olur uçar, toplamak ne mümkün!

onun için işte, adamın yaramaz, değersiz gevşek olanına uçurtma derler...

haydi derdimi daha güzel bir örnekle açıklamaya çalışayım;
mısır bilirsiniz.
mısır dost mısır işte. hani sert, dişinizin dahi kırmakta zorlanacağı şu kuru mısırdan bahsediyorum.
ısıya tabi tutulunca önce hiç belirti vermeyen
kabın içindeki mısırların ısınmasıyla birlikte ordan burdan tek tük patlamaya başladığı
akabinde patır patır patlayarak kabuğunu kırmasıyla adeta kar tanelerine dönüştüğü
yemesi birçok insan için zevk olan eğlence masasının çerezlerini söylüyorum.

niye mi derim tüm bunları
dindarlık adamlıktır, insanlıktır...
kimsenin diş geçirmeye sizi kırıp yemeye çerez yapmaya kolay kolay gücü yetmez.
diş kırar, kimse adamlığınızı alamaz sizden.

ne zaman, ama ne zaman
müslüman yürüdüğü yolun gereğini unutmaya başlar
ah!
işte o zaman yüreğinin altına bir tutam ateş almıştır
bir şey olmaz bana dediğimiz
elden ne gelir diye hayatın getirdiklerine karşı dindar duruşumuzu gevşettiğimiz
mazeretleri kendimize sebep bildiğimiz, yani sıkı durmadığımız
dümdüz yoldan başka sapaklara geçip
gönül eğlendirdiğimiz ne varsa işte
bizden bir şeyler alır götürür,
sonra patlamış bir mısır gibi olmak da vardır işin sonunda...

sıkı adam, sıkı insan nasıl olunur
derseniz eğer

çünkü dindarlığımızla yakından ilgilidir.
bunun  bir hazır reçetesini ben veremem
ama bildiğim bir şeyi söyleyebilirim;

önce yol sevilmeli arkadaşım. yolcu olan yürüdüğü yola vurgunsa eğer sıkı oluyor
yolun üzerinde kendine duracak eğlencelik yerler arayan insanlar turisttir.
bu dünya yürüyüşünde
şu turist ruh halinden çıkmadan sıkı adamlar olunmuyor sanki.

yolda gördüğüm en sıkı adamlar kimlerdir diye sorarsanız eğer;
gazze’ye gittiğimde kenardan izlediğim ve hayretler içinde kaldığım müslümanlardı.
çocukları, kadınları, ihtiyarları, gençleri beni öyle etkilemişti ki
sanki başka bir dünyanın insanları gibi gelmişti

elimdeki şekerleri vermek için oyun oynayan çocukların yanına gittiğimde
yanımdaki filistinli gencin baş işaretiyle ikramı kabul eden, alan
avuç dolu şekerden bir tane seçen ve tşk eden bu sırada verilen şekere ulaşmak için
hiç taşkınlık yapmayan çocuklar vardı karşımda
bugünlerde bombalanmış ve kardeşinin cesedi yanında “o şehid şimdi” diyen
yanındaki küçük kardeşini teskin eden
ve biz dünyalılara sıkı adam olmanın  ne demek olduğunu öğreten
ve bizlerin anlamakta zorlanacağı o küçük çocuklar işte…

gece yarısı siyah kamuflaj elbiseleri giyip, elimize otomatik silahları alıp
yemek için elime sıkıştırılan dürümü çantaya koyup sınıra nöbet için yürürken
mücahitlere baktım. öyle vakur öyle güzel göründüler ki gözüme.
şakalaşan bir o kadar asil sıkı adamlarla
uzaktan israil askerlerine bakarken
ben sırtımı toprağa yaslayıp göğü seyrettim.
inanın o ara gökkubbe hiç o kadar güzel olmamıştı gözümde.
bütün omzumdaki ağırlık adına ne varsa her şeyin uçup gittiği zamanlardı...

benim için bu bir anlık gösteri bile olsa,
bir anlık olsa da işte
islamın yoluna gönül vermiş olanların
dinlerindeki ciddiyeti ve sıkı adamlığın ne olduğunu görmek bile eşsiz bir tecrübeydi

selam olsun tüm sıkı dindar adamlara …
iyi ki varsınız…

 

Yorum Ekle
Yorumlar (2)
Necati Demir | 01.12.2023 18:46
Allah razı olsun,yaşanmış yazılar daha etkili oluyor.
Ahmet Kazanç | 01.12.2023 16:55
Dünya hayatının en yaşanması gereken zamanı gerektiğinide cihat değil mi küçük cihat büyük cihat Mustafa kardeş Allah cc razı olsun Ümmete o şuuru versin amin