Sana nasıl teşekkür edebilirim bilmiyorum ama bütün kalbimle teşekkür ederim. Senin sayende çocukların sadece çocuk olduklarını, onların dili, dini, ırkı, ideolojisi olmadığını öğrendim. Küçücük yüreklerindeki bütün umutlarını bir öğretmenin avucuna koyan çocuklara umuda nasıl koşulacağını öğrettiğini gördüm. Bir çocuğun ancak hayal ettiği sürece yaşayabildiğini ve hayalleri olmadan bir çocuğun olmadığını anlamamı sağladın. Kendi kendine öğrendiğinde asla unutmayacağını, problemleri çözebilmesi için önce çözebileceği problemlerden başlamak gerektiğini, akıllı çocuğun hareketsiz kendi başına oturan olmayıp aksine hareket eden, soru soran ve sürekli yeni girişimlerde bulunan çocuklar olduğunu bana yine sen gösterdin. Bir çocuk için sihirli olan o iki kelimenin yani merak ve oyunun öğrenmenin ve gelişmenin en önemli iki dinamiği olduğunu seninle fark ettim. Çocukları yakından tanımak ve onların gelişimsel özelliklerini bilmek kadar bireysel farklılıkları asla unutmamak gerektiğini, bugün yapamıyorsa yarın yapabileceğini bana sen hatırlattın.
Evet imkansızlıklar oldu, bazen seni anlamayan bir veli ya da yönetici ile karşı karşıya kaldın, okulun ve sınıfın eksikleri oldu ama sen eğitimin her şartta ve herkese karşı olduğunu da bana yaşayarak anlattın. Eğitimin sadece matematik, edebiyat, fizik, kimya vs. öğretmek olmadığını aksine matematiği sahip olduklarını başkaları ile paylaşma hesabını yapabilmek için gerekli olduğunu, yaşadığı dünyayı algılayabilmek için fizik öğrenildiğini, insanların gönlüne dokunabilmek için edebiyata ihtiyaç olduğunu farketmemi sağladın. Eğitim meselesinin aile olmadan yapılamayacağını ve bu sebeple çocukla birlikte onun ailesine de dokunmak gerektiğini gösterdin. Ödev değil sorumluluk verdiğini gördüm.
Hayallere açılan kapının bir kitabın kapağında saklı olduğunu, her yeni kitapta yeni bir dünyanın keşfedildiğini ve masallarla başlayan serüvenin dünyanın farklı yerlerinde yazılmış olan klasiklere kadar uzandığını sende gördüm. Okulun, meslek sahibi yapmak için değil, her bir bireyi gerçek bir insan olarak yetiştirmek için varolduğunu ve her ne pahasına olursa olsun dürüstlüğün, paylaşmanın, yardımlaşmanın, edebin ve hayanın eğitimin vazgeçilmez parçaları olduğunu sen öğrettin. Zorlandığım zamanlarda hep yanımda olduğunu gördüm ama bir işi kendi başıma yapmam gerektiğini sen aşıladın, bir öğretmenin görmeyen bir öğrencinin gözü, duymayan bir çocuğun kulağı, bazı çocukların koltuk değneği olduğunu gösterdin ama hepsine kendi başlarına görmeleri, duymaları ve yürümeleri gerektiğini yine sen söyledin. Saygı öğrenilmeden seviginin öğrenilmeyeceğini önce saygı gösterip sonra severek gösterdin.
Hak ve hakikat öğrenilmeden hiçbir şeyin öğrenilemeyeceğini, bu hayat yolculuğunda her öğretmenin aynı zamanda bir öğrenci olduğunu, öğrenme azminin beden ve ruh ayrılana kadar devam ettiğini sen öğrettin, teşekkür ederim.
Dr.Mehmet Sağlam
Bir Ses-Zeynep Oral - Derleyen: Celal Sancar
29.01.2023
ABD Heyeti Hadramut'ta Ne Arıyor?
30.01.2023
IRAK NOTLARI (VII) / Harun AYKAÇ
25.09.2020
Kırmızı Mürekkep CYRANO DE BERGERAC 28.01.2023
Tevhidin Yaşama Dönüşmesi… ABDULAZİZ TANTİK 30.01.2023
Yaşar Kaplan’ın Ardından SÜLEYMAN ARSLANTAŞ 11.01.2023
Mehmet Akif Yalnızlığı CYRANO DE BERGERAC 17.01.2023
celladına aşık kürtler! MUSTAFA AKMEŞE 20.01.2023
Akademisyenler, Bilgi ve Ahlak YUSUF YAVUZYILMAZ 08.01.2023
Suriye Gezi Notları SÜLEYMAN ARSLANTAŞ 18.01.2023
aşk kağıda yazılmıyor mihriban MUSTAFA AKMEŞE 27.01.2023
Yozlaşma VEDAT KAHYALAR 13.01.2023