CHP DEĞİŞİM VE HELALLEŞME

CHP DEĞİŞİM VE HELALLEŞME

CHP milletvekili İlhan Kesici'nin Mahmut Ustaosmanoğlu'nun cenazesine katılmasına CHP çevrelerinden gelen eleştiriler, sınırlarını aşan suçlamalar ve hakaretler, CHP kanalının bir bölümünün tavırları dikkate alındığında dindarlara yakınlaşma ve helalleşme siyasetinin ne kadar zor olduğunu gösteriyor.  

Tek parti kodlarıyla yoğrulmuş faşizan bir laikçi modernleşme zeminden gelen bu yapının demokratik dönüşümü imkansız gibi. CHP’nin muhafazakar dindarlara korku veren bu tarihsel kodlardan ve o kodları anımsatan davranışlardan uzak durması gerekiyor. Ancak verilen tepkiler gösteriyor ki, CHP’nin içinde muhafazakar dindarlar ile helalleşme önemli bir direnişle karşılaşıyor.

Ak partyi eleştirmesine karşın CHP’nin bu faşizan ve dışlayıcı tavrından ürken ve korkan dindarları hala Ak parti saflarında tutan sosyoloji budur. Bu sosyoloji dinamiğini daha kötü bir duruma düşeceği ve kazanımlarını kaybedeceği endişesinden alıyor. Bu endişe CHP’ye olan güvensizliği besliyor.

İlhan Kesiciye gösterilen tepkiler bu endişenin yersiz olmadığını gösteriyor. Bu zihniyetin iktidarı ele geçirdiğinde yapması muhtemel uygulamalar muhafazakar dindarları korkutuyor.

Öte yandan sol düşüncenin dindarlarla buluşma konusunda tarihsel zaafları vardır. Sol düşüncenin ülkemize eşitlik ve sosyal adalet üzerinden değil, ateist ve materyalist anlayışla gelmesi sonucu, din ile sol arasında anlamlı bağlantılar kurulamadı. Sol, uzun yıllar din ve dinle ilgili bütün düşünceleri dışladı, ateizm ve materyalizmi öne çıkardı.

Siyasal anlamda bu tutumda ısrar, muhafazakar dindarları, hiç hak etmedikleri halde sağ/ milliyetçi/ muhafazakar partilerin kucağına itti. Sağ muhafazakar milliyetçi partiler ise bu verimli alanı olabildiğince istismar ettiler. Böylece İslam kendini reddeden sol ile istismar eden sağ /muhafazakar/ milliyetçilik arasında sıkıştı kaldı.

CHP korkusu muhafazakar dindarların siyasal tepkilerini belirleyen en önemli parametredir. Bu tutum, iktidar tarafından yapılan olumsuzlukları, muhalefetin yapması muhtemel hak kayıpları ve olumsuzluklarına tercih etmekle sonuçlanıyor. Bu durum, kötü olan ile daha kötü olan arasında yapılan tercihi gösteriyor. Olan ile olması muhtemel olumsuzluk arasındaki tercih, var olanın olumsuzluklarına sessiz kalmakla sonuçlanıyor.

Öte yandan,  özellikle muhafazakar seçmenin muhalefetin büyük bileşeni CHP'den tarihsel korkuları sebebiyle ürktüğünü gösteriyor. CHP yönetiminin bütün iyi niyetli çabalara karşın, muhafazakar dindar kitlenin korkularını izole edecek önemli bir mesafe almış değildir.

CHP, muhafazakar dindarları anlama, helalleşme ve geçmişte hata yaptığını kabullenme gibi toplumsal barışa yönelik söylemler, parti içindren gelen bu radikal yaklaşımlar yüzünden işlevsizleşiyor.

Bu tür eleştiri yapanlar tüm beyanlara karşın CHP’nin özünde aynı olduğunu, hiç değişmediğini, bu tür söylemlerin birer seçim aparatı olarak kullanıldığını iddia ediyorlar. CHP’deki bu yaklaşımlar da onlara hak verir niteliktedir.

Önümüzdeki seçimlerin bir dinamiğini de, CHP’nin muhafazakar dindarlara yönelik söylemlerinin ne kadar samimi bulunduğunun test edilmesi oluşturacaktır.