geçen yazımızda türk dindarların
son 20 yılda
haklar bazında kazanımlarından bahsedince
şu bizim kürtlere, özelde dindar kürtlere
hele bi söyleyin bugün itibariyle devletten haklarınız adına talebiniz ne?
söyleseniz de anlasak diye sorsak;
acizane bu soruyu sormuş biri olarak aldığım cevapları konuşalım dedim.
aynı soruyu 15 yıl önce sorduğumuzda;
soluksuz onlarca isteği, şikayeti, arka arkaya sıralayan
simasına düşen acıya gözyaşlarını harman eden adamların duygularını dinlerdiniz.
bir ulus devlet var etmek için bölgede yıllarca devletin uyguladığı asimilasyon politikaları sebebiyle,
yani kürtten has bir türk var etmek için
kürt varlığını inkar ettiler.
başarılı olmak için de zorla yerinden etme
göç ve iskan politikaları uyguladılar.
bir halkın nelere maruz kaldığının hikayesi bu makale köşeleri yetmez..
birde bu acılar üstüne
80 sonrası terör örgütü pkk ve devlet arasında sıkışan halk
terör örgütünün baskısı diğer yandan
devletin kırsalda pkk'nın halkla ilişkisini kesme, yardım alma ve teröristlerden
ayırt etme adına uyguladığı tecrit, köy boşaltma ve sonrası yaşanan
acılar nasıl tarif edilir ki..
sayısız yaşanan acının şahidi, dinleyeni göreni olan biri olarak yazıyorum tüm bunları..
ben bilirim dost, ben bilirim.!
anaların gözyaşının ne dini olur ne de kavmi.
anadır işte.
bildiklerim ajansların sayfalarına, görüntülerine düşenler değil,
90 yıllardan bu güne bir insan hakları savunucusu olarak mazlumder çatısı altında
yüreğine yangınlar düşmüş bir halkı dinlemiş ve raporlama yapmış bir hak savunucusu olarak bunları söylüyorum, yazıyorum
bölgede olanı ve sayısız acının sadece bir tanesini söyleyeyim yeter;
deşmeye gerek yok. vala yok işte…
derdim eski türkiye'yi değil son 20 yılda olanı anlatmak çünkü…
devlet olarak güvenliğini sağlamadığınız
bir köyün erkeklerini
teröristler yardım ve yataklık ettikleri suçlamasıyla
köy meydanına toplayıp
kadınlarının ve çocuklarının önünde inek boku yediren ve tarifsiz acıların yaşandığı
günlerinden geldik bugünlere, gerisini siz anlayın.
1999 yazında söylediği türkçe şarkılar nedeniyle ödül aldığı törende,
‘’yakında kürtçe 45'lik yapacağım’’ dediği için ödül vermek için toplanan arkadaşlarının şiddetine maruz kalan ve
darbeci zihniyetin aynı gecenin sabahında yargısız infazı nedeniyle
avrupaya kaçan bir türkücü ahmet kaya vardı, bilirsiniz işte…
eski türkiye'nin hafızasında bir yara olarak canlı kalan sadece bir tanesi..
ülkenin bugünlere nerelerden geldiğini,
şu kürtleri özelde ergen kürt dindarlara
bugün ne istiyorsunuzu konuşalım diye anlatırım tüm bunları..
geçen aylarda, urfa, antep hattından, diyarbakır, mardin, hakkari, yüksekova ordan sınır boyunca
bitlis, siirt, van, ağrı, kars,
tüm güney ve doğu şehirlerini dağını taşını gezdim.
çay ocağına oturdum, esnaf lokantalarında yemeklerini yedim,
şehrin meydanlarında rutin işlerine koşan insanları seyrettim,
ramazan gecesi şehirlerin coşkusuna ve heyecana şahit oldum,
hava kararmaya döndüğünde şehrin içine çıkmanın mümkün olmadığı günleri bilen biri olarak
gece dağlarına vurdum arabamı.!
on yıllarca cezalandırılan ve devletin hizmet götürmediği bölge,
son 15 yılda batı bölgelerinde ne varsa benzerine sahip olan
ışıl ışıl şehirler, ilçelerle karşılaştım.
yollar, hastaneler, havaalanları, altyapı dahil işte hizmet adına ne varsa ulaşmış bölgeye.
devletin kürt varlığını kabul etmesi nedeniyle daha 15 yıl önce
türkçe bilmeyen anneler hastanede tedavi göremezken
bugün üniversitelerde kürtçe filoloji kürsüleri kurulmuş, okullarda seçmeli kürtçe ağır aksak işlesede serbest hale gelmiş, kürtçe kurslar açılmış
müzik satış yerlerinde kürtçe şarkıların sesleri caddeleri doldurmuş
dileyen istediği çocuğuna ismini verir hale gelmiş,
hayal bile edilemeyen haklar yaşanır hale gelmiş ülkede.
pkk suriye'de abd'nin çakma kürt devleti kurma teklifine inanarak barış görüşmelerini bozmuş ve
abd'nin taşaron örgütü olduğu gerçeği ortaya adeta saçılmıştır. esasında pkk kendine inanan kürtlere de ihanet etmiştir,
pkk o gün silah bıraksaydı,
bu ülkede güzellikler adına daha neler yaşanacağını siz düşünün
o'zaman haydi
kürt arkadaşlara hele bi söyleyin
daha başka hak adına ne istiyorsunuz diye sorsak;
önceden kürt varlığının inkarı nedeniyle haklı onlarca isteği ezbere bir çırpıda söyleyenler
kem küm den sonra
‘’anadilde eğitim’’ den başka dişe dokunur bir şey söylemediklerini görürsünüz.
anadilde eğitim bir milletin en doğal hakkıdır
analarının ak sütü gibi de helaldir. çünkü bu bir millete allah’ın verdiği haktır.
tamam da bunca hakların iadesinde ve iyileşmeden sonra
bir önemli hakkı elde etmek için şiddette yani silaha sarılan bir topluluğun başarı şansı yoktur..haklı olması düşünülemez bile..
birde yaygın ama dile düşmeyen
şu kızıl bayraklı bir kürdistan devleti istiyoruz talebi var ki;
bu pkk'nın ve hdp'nin ve onların destekçisi kesimlerin arzusu olduğu bir gerçek.
bu ayrılıkcı zihniyet sanki diyor ki;
hem istanbul, konya, ankara, izmir, antalya gibi türkiye'nin batı bölgelerinde yaşayalım, iş mekan tutalım
hem de hafta sonları veya yazın tatil için gittiğimiz kızıl bayrak sallanan ve meydanlarına apo heykelleri diktiğimiz devletimiz olsun..
başka emriniz!
bu kabul edilir bir talep olamaz. red edilir.
yeni sınırlar ihdas etmek sadece anadolunun diğer halklarına düşmanlık değil,
kürt halkına da tam bir düşmanlıktır.
kazanılmış hakların korunması ve daha güzellikler için şiddete başvurmadan mücadele etmek varken
silahlı şiddeti kendine yol bilmiş pkk'ya
bu kirli örgütün arka bahçesi olan hdp'ye
kürtlerin özelde dindar kürtlerin
destek vermesinin haklı gerekçesi olamaz
meczup kederle başını salladı ve
son 15 yılda siyasi risk alıp
kemalist devlete kürt varlığını kabul ettiren
ve haklarını iade eden tayyip beye
pkk ve arka bahçesi hdp
azıllı düşmanlık beslerken
birde bugünlerde
kemalist rejimin bekçiliğini yapan chp ve çevresinin bayrağını sallıyorlar ya!
ah ki ah!
‘’tecavüzcüsüne aşık olmak "
tam da böyle bir şeydir.
dedi ve sustu..