BİRLİKTE BİZ OLACAĞIZ

7-8 Ağustos günlerinde Kayseri Göç İdaresi Müdürlüğünün Kayseri’de ve Türkiye’de yaşayan sığınmacıların toplumla uyumuna yönelik 2 gün süren bir programı yapıldı.

BİZ BİZE SOHBETLER ve BİRLİKTE BİZ OLACAĞIZ, başlıkları altında yapılan 2 günlük programın birinci günkü bölümüne sığınmacılara yönelik faaliyetler yürüten kamu ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri davetli olarak katıldılar. İkinci günkü programa ise sığınmacıların yoğun olarak yaşadığı mahallelerin muhtar ve imamlarıyla sivil toplum kurumları, Milli Eğitim, Sosyal Güvenlik Kurumu üyeleri, görevliler ve konuyla ilgili STK temsilcileri katıldılar. Holiday İnn Hotelde yapılan programın ikinci gününe davetli olarak katıldım, oldukça da yararlandım. Şehirde yaşayan sığınmacıların entegrasyonu, yaşanılan problemler, bu problemlerin çözümü ile ilgili yapılan faaliyetler, yerli halkımızın bu konudaki ön yargı ve yanlış bilgilenmeden kaynaklanan tepkilerinin giderilmesine yönelik program için Göç İdaresi Müdür Vekili Mücahit YUMAK Bey’in şahsında Göç İdaresi çalışanlarını tebrik ediyor, güzel ve verimli hizmetlerinin devamını diliyorum. 

İran, Afganistan, Irak, Suriye ve Pakistan uyruklu gençlerin okudukları Kur’an-ı Kerim, ilahiler, Türk Halk müziği ve sanat müziği ziyafeti le folklor gösterileri katılımcılara keyifli anlar yaşattı ve beğeni ile alkışlandı.

 Programın “BİRLİKTE YAŞAM KÜLTÜRÜ” sunumunda Kayseri Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Fatih BALCI ve Suriyeli akademisyen Maise SAYED‘in konuyla ilgili sunumları salonu dolduran katılımcılar tarafından dikkatle takip edildi, tebrik ve teşekkür aldı. Bende kendilerini bizzat tebrik ederek katkıları için teşekkürlerimi bildirdim. Programın ara bölümlerinde gösterilen videolarda ülkemizde yaşayan sığınmacıların yerli halkla ulaştığı entegrasyon seviyesinin ortaya konması “Hep Birlikte Büyüksün Türkiye” temasının işlenmesi güzel bir çalışma olarak ortaya çıktı.

Programın sonlanmasına yakın BİZ BİZE SOHBETLER bölümünde imamlar, STK temsilcileri, muhtarlar ve diğer katılımcıların konuyla ilgili soru ve görüşlerine yer verildi, ilgililer tarafından sorular cevaplandırıldı. Bu bölümde ben de söz alarak yüzyıllardır ülkemizin bir sığınmacı ülkesi olduğunu, daha önceki zamanlarda ülkemize gelen Tatarların, Çerkeslerin, Doğu Türkistanlıların, Afgan muhacirlerinin, Cezayir muhacirlerinin, Balkan muhacirlerinin geldikleri topraklara dönmeyip ülkemiz insanı ile karışıp kaynaştıklarını hatırlattım. Bugün ise bir yandan Suriye topraklarını işgalcilere ve despotlara bırakmama adına bu ülkeden gelen sığınmacıların geri gönderilmesinin yollarını ararken halen ülkemizde yaşayanlardan entegrasyonlarını sağlamak suretiyle ekonomide, tarımda, hayvancılıkta, eğitim ve diğer alanlarda yararlanmanın da gerekli olduğunu dile getirdim. 

İç İşleri Bakanlığının talebi ile Göç İdaresinin hazırlayıp kamuoyuna sunduğu bu tür programların sivil toplum kuruluşlarının desteği alınabilirse daha da başarılı olacağı, entegrasyona katkı sunacağı ortadadır. Zaten STK’lar sığınmacılara ülkemize geldiklerinde ilk olarak kucak açan kurumlar olarak işin içinde olup bugüne kadar bu konuda devletin en büyük yardımcısı olarak ortaya çıkmış kurumlardır. Bunun için herhangi bir dünyalık menfaat beklemeden insanlık adına ve sevap kazanma amacıyla bu çalışmaların içinde bulunmaktadırlar.

Selam ve dua ile