Yıllardan beri ramazan ve kurban bayramları; cumartesi ve pazar tatilleriyle birleştirilerek ve devlet dairesi çalışanlarına da idari izin verilerek 9 günlük tatile çevrilmektedir.
Bu uygulamanın topluma, bu Ülkeye verdiği zararlar hiç düşünülüyor mu ? Bilmiyorum. Devlet daireleri, okullar, bankalar, hastaneler, fabrikalar (çoğunlukla), marketler, lojistik faaliyetleri, limanlar, tamirhaneler; yani hayata dair (tatil merkezleri hariç) neredeyse her yer tatil. Kanaatimce bu tatiller, hayatın doğal akışına müdahaledir.
Arapça bir kelime olan “tatil”; hareketsiz başıboş durma, işsizlik, hareketsizlik anlamına gelen atalet ve atıl kelimelerinden gelmektedir. Kelimenin olumsuz bir anlamı bulunmaktadır. Bir şey üretmeden işsiz, hareketsiz beklemek. Peki insan yemeden, içmeden veya tüketmeden bir an geçiriyor mu? Hayır O halde bir toplumun günlerce üretmeksizin hareketsiz atıl halde kalması ne demektir ?
Çok kısa bir zaman aralığında adeta toplumun büyük bir kesiminin bir yerden başka bir yere intikalini sağlayan bu tatil anlayışı; tatil mekanlarının aşırı kazanç elde etmesinden, fuzuli tüketimden ve israftan başka hiçbir şeye yaramamaktadır.
9 günlük tatillerin sonuçlarını hiç düşündünüz mü?
Hasatla doğum aynıdır. Bir dakika bile gecikemez. Bu uzun tatillerde sebze meyve halleri kapalı olduğundan, lojistik faaliyetler durduğundan tarladaki ürününü hasat edemeyen veya hasat ettiği halde; malını satamayan ve elindeki malı çürüyen, hasat sırasında biçerdöverin arızalanması sebebiyle tamiratını yaptıramayan, hasada devam edemeyen ve ürününü sele, doluya kaptıran bir çiftçinin halini,
Bir süt çiftliğinde ineklerden her gün sağılıp satılması gereken tonlarca sütün, fabrikaların 9 günlük tatile gitmesi sebebiyle bu sütü almamasından dolayı gübre kanalına dökülerek zayi edildiğini,
Ürettiği madenini limana yetiştirmesi gereken bir madencinin, lojistik faaliyetlerinin durması ve gümrük idaresinin, bankaların kapalı olması sebebiyle ihracatını tamamlayamayıp parasını alamamasını,
Tarladan ürün çıkarılamadığı, nakledilemediği ve bu suretle markete veya pazara yeterince ürün gelmediği için kilosu 10 liralık domatesin 30-40 TL ye satınalınıp sofraya konulmasını,
Sağlık sektöründe randevuların ertelenmesini, gecikmesini, tahlillerin zamanında yapılıp da tedavilere geçilememesini, eğitim sektöründe faaliyetlerin durmasını,
Fabrikaların üretime ara vermesini veya üretimin azaltılmasını, buna bağlı olarak tedarik zincirlerinin aksamasını, iç ticaret ve dış ticaretteki taahhütlerin gecikmesini ve bunun sonuçlarını,
Tatil beldelerindeki ani nüfus artışlarının o bölgelerdeki halkı nasıl rahatsız ettiğini ve doğal yaşamı nasıl tehdit ettiğini, öyleki; normal nüfusu 50 bin olan bir ilçenin nüfusunun 1 milyon olmasını ve bunun zorunlu alışverişler sebebiyle fiyat dengeleri üzerinde nasıl tehditler oluşturduğunu,
Devlet dairesinde verilmesi gereken herhangi bir karar, izin, hakkediş, ödeme vb hususlarda bu uzun tatil sebebiyle yaşanan mağduriyetleri,
Bunlardan daha da önemlisi, karayollarındaki aşırı yoğunluk sebebiyle; hele de yılda bir iki defa uzun yola çıkan tecrübesiz araç sürücülerinin karıştığı kazalar yüzünden her yıl yüzlerce insanımızın canını ve malını kaybettiğini,
Düşünmek gerekmez mi?
Örnekleri artırmak mümkündür.
Unutulmamalıdır ki; ramazan ve kurban bayramları dini birer bayramdır ve bu şekildeki tatil anlayışıyla bağdaştırılacak hiç bir yönü de yoktur.
Hem ramazan hem de kurban bayramında elde edilen manevi kazançlar ve bunun karşılığı olan sevinç; sıla-i rahim yaparak akrabalarla veya toplumla birlikte paylaşılır ve yaşanılır. Bu şekilde aile ve toplum bağları güçlenir ki; bu da zaten bir tatil gerektirmez. Sonra bizim inancımızda atalete ve tembelliğe tahsis edilecek bir zaman dilimi yoktur. Bir işte yorulursan başka işe geçer ve nasibini ararsın. Ayrıca bir yerde hayat varsa, insan nefes alıyorsa orada atalet olamaz, üretim ve ticaret duramaz.
Çalışma hayatımızı düzenleyen kanunlar, özellikle de işçi ve memur kesimi açısından çok net bir şekilde yıllık izin, hafta tatili ve dinlenme günlerini belirlemiştir. İktisadi faaliyetin aksamadan yürütülmesi açısından, insanların kendi anlayışları doğrultusunda tatil veya dinlenme ihtiyaçları için kendilerine tanınan yıllık ve haftalık izinlerini kullanması gerekir.
Yöneticilerden dini mahiyeti bulunan bayramlarda 9 günlük tatil kararı alırken bir kez daha düşünmelerini, iktisadi ve sosyal hayatın doğallığını etkileyecek bu tür kararlar almamalarını özellikle talep ediyorum. 04.07.2023
Lübnan sınırında ilk sıcak temas
02.10.2024
Tel Aviv'de operasyon
01.10.2024
İran, İsrail'i Vurdu
01.10.2024
Husiler, ABD SİHA'sını düşürdü
01.10.2024
Tebaa ve İtizalciler | Muharrem Balcı
11.09.2024
Allah Var! Gam Yok! AHMET SEMİH TORUN 01.10.2024
my body my decision MUSTAFA AKMEŞE 03.10.2024
İktidar ve Toplum YUSUF YAVUZYILMAZ 05.10.2024
MUHAFAZAKÂRLIK MEHMET YAVUZ AY 12.09.2024
SEVGİLİ AYŞENUR MÜSAADEN OLURSA… ESRA DURU 12.09.2024