metrika yandex
  • $42.52
  • 49.19
  • GA40280
Yolcu

BAKSAN ADAM ZANNEDERSİN

MUSTAFA AKMEŞE
17.02.2020

 

evlat işte...
oturmuş mezarın başına,
deşilen toprağa koyulan oğlunun küçücük bedenine bakar...
 canından bir parçadır ve
“gönül hüzünlenir, göz yaş döker” derken
sessizce yanaklarını ıslatan
babadır O...

eşine, en sevgiliye iftira atıldığı,
en yakınlarının, dostlarının suskunluğa gömüldüğü zamanlarda,
bir başına kalmıştır ve göğe bakıp
vakur bir şekilde bekleyen
eştir O...

sürülüp çıkartılırken şehrinden,
hüzünlenmiş ve döneceğim, bir gün bekle döneceğim diyerek giden
zorla çıkartıldığı şehrine
yıllar sonra muzaffer bir komutan olarak döndügünde,
“herkes evinde korunmuştur” diyen,
tevazusundan başı devesinin boynuna kadar eğilen ve secde eden
tarihin hiç şahid olmadığı, görmediği kadar
fethedilen şehre merhametli, ve affedendi,
gönüllerin fatihidir O...


ey dost,
insanın kaliteli olanı
duyguların patladığı anlarda
taşkınlık yapmadan kalabilendir.
en sevinçli, veya çok üzüntülü zamanlarda ortaya çıkar.
öyledir bu...
normal, her şeyin alışılmış olan kıvamında hayatın devam ettiği günlerde
kişiyi değerlendirmek çok zaman yanıltıcı olur.
bakırsın şöyle kişiye, adam zannedersin.
Dengeli, aklı başında, ne dediğini bilen
oturaklı bir insanla muhatapsın diye düşünürsün...

yanılıyorsun dost
yanılıyorsun...

İnsanın çok yüzü olur ve rol yapar,
çok zaman farklı yüzlerini gizlemekte çok mahirdir
ağır abi’dir, cömerttir, ikram sahibi işte.
konuştuğunda  Hakk’ın adamıdır ve taraftarıdır
taş gibi adam...
ah ki ah...

acı ve sevinçler aniden gelip kuşattığında insanı,
işte o ara insanın refleksleri ele verir, duygularının esiri olanlar
bir yerlerde gizli kalmış yüzleri, zayıflıkları saçılır ortaya...
onurundan, izzetinden, inancından savrulmalar yaşar...

evladını kaybeden kadının,
canhıraş bağırış ve feryatlarını şahit olan
Aziz  Peygamber,
sükunet ve baş sağlığı hamlesine karşı
acılı annenin verdiği tepkiyi bilirsiniz...
bunun üzerine arkadaşlarına verdiği eşsiz nasihat ;
“makbul olan sabır, musibet esnasındaki  
ilk andadır”

yaaa! ...

ve öyle zordur ki...

düğünlere bakın.
gençlerin ebeveynlerin en mutlu oldukları günlerdir.
bir kere evleniyoruz diye işlenen rezaletin adı var mı?...
ey dost sana söylerim adı var mı?
Nişanı, kınası, düğünü, yemeği, nikahı,
yani en yakınlarınla birlikte en güzel günlerin  
paylaşıldığı zamanlara bakın...
evet evet size derim
en şık ve gösterişli kıyafetlerin kadınlı erkekli ortamlarda sergilendiği,
adeta düşman çatlatılan anlara döner

en hayırlı olması gereken başlangıçlar, en hoyrat saatlere evrilir.
damat sakallı, gelin tesettürlü, ebeveynler bizim mahalleli,
misafirler yarın! gelmiş şehirli...
kadınlı erkekli ortamlarda mutluluk resimleri paylaşılır.
ne ilginç
sonra evlenecek gençler girer
havayi fişek ve ışık dalgasının arasından salonlara...
müzik bilirsiniz en moda ve görkemli olanı seçilmiştir fonda...
misafirler alkışlar falan...
ebeveynlerin mutluluk gözyaşları paylaşılır kameradan
salonun dev ekranına yansır...
ah ki ah...
bizim pek rızamız yoktu ama
işte zaman,
zamane öyle istiyor...
ama valla güzel de oldu be diyen zihniyet işte...

ha! unutmadan,
beyazlar içerisinde  gelinliğiyle, yüzündeki boyası badansıyla birlikte,
topuklu ayakkabı ve 3 metre gelinlik kuyruğuyla
yürümekte zorlandığı için yardımcılarıyla birlikte,
elin adamı fotoğrafçısıyla birlikte.
şehrin şahitliğiyle birlikte,
yav! ne kadar yabancı birliktelik var değil mi?
 
dış mekan fotoğraf çekimi yapılır.

aman Yarabbi o nasıl bir zulümdür...
dağ, bayır, göl, nehir, cami, türbe, otantik, modern ne varsa
şehir adeta fon yapılır. şekilden şekle girilir...

vayy!
en mutlu biziz, çok mutluyuz, deliriyoruz mutluluktan pozları verilir...
ne mutlu türküm diyene...
gavur yapmışsa, bizim eksiğimiz ne,
fazlası bile vardır...
düğündür ya,en mutlu hali kayt altına almaktır esas olan...
bir kere evleniyoruz diye yapılan sayısız taşkınlık, görgüsüzlük
ve daha önemlisi
Allah ne der ki,
sorulmayan
bir başlangıçtır çok zaman evlilik ve ritüelleri..

çünkü çok mutluyuz.

davuti sesli  hocalarımızın çokca amiiiin’li duaları
nasıl olsa temizleyecektir ortaya saçılan günahları...

ey yolcu

yolu,
bir sevinç veya acı kuşattığında
duygular öne çıkıp adamı sarhoş ettiğinde
o anda, evet tam da o anda

yoldan çıkmaman, savrulmaman asıl olandır.

öylesi durumda adam gibi, insan gibi ve dahi müslüman gibi
davranmak, refleks göstermek, taşkınlık yapmamak kişinin kendini eğitmesiyle mümkündür.

dur hele, dur…
kitaplarda yazmaz o hal.
okumandan bahsetmiyorum ki,

yoluna düşmek gerek.
yolda olmak gerek.
yolun terbiyesini kuşanmak gerek.
yola yanmak gerek be dost…

yanmak!

o ne demek mi?
sonra
belki…..

 

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş