Kabul edelim dibine kadar oldu.
25 yaş altı gençler bilmez. Bilin diye yazıyorum.
Bilin ki bugünlere nasıl gelindi iyice idrak edelim.
Bu ülkede bundan 15-16 yıl öncesine kadar devlet hastanesinde çalışıp özel muayenesi olmayan doktor nerdeyse yok gibiydi.
Hasta sabah güneş şehrin üstüne doğmadan hastaneye gider, sıraya girerdi. Saatlerce muayene sırası bekledikten sonra doktor "yarın muayenehaneme gel" diyerek hastayı özel ofisine çağırırdı.
Öğleden sonra 2’de 3’de hastanede DOKTOR bulamazdınız. Çünkü Beyefendiler! Hanımefendiler! muayenelerine giderlerdi. Hastanede öğleden sonra nerdeyse doktor bulmak İMKANSIZDI.
Özel ofislerde 5 dakikalık muayene o günün parasıyla 200 TL-300 TL bazen 500 tl ye kadar muayene parası alırlardı. Bu beş dakikalık görüşmeden sonra "sen yarın tekrar hastaneye gel" diyerek devletin hastanesine çağırırlardı. Tüm tetkik, tahlil, filmleri devlet hastanesinden yaptırırlardı.
Parayı alan bu KAN EMİCİ RÜŞVETÇİ MAHKUKLAR bir gün önce yüzüne bakmadığı insanlara yalakalıkları, ilgileri bin para oluverirdi.
Ameliyat olunacaksa bıçak parası (rüşvet) almadan ameliyata girmezlerdi. Canlı şahidiyim rahmetli dedemi üç kere ameliyat masasından çevirmişti. Rüşvetçi doktor. Bıçak parası adı altında parayı almadan ameliyat yapmamıştı.
Bu rezil oluşumuna kendilerince normal haklarıymış gibi görürlerdi. Tıp fakültesini tercih ederken o günün şartlarında bir doktorun ne kadar maaş aldığını bildikleri halde bu mesleği seçer, mezun olup işe başladıklarında aldıkları maaşı beğenmezlerdi.
Hele SSK’lılar insan yerine bile konmazdı. İlaçlarını hastanelerden saatlerce kuyrukta bekledikten sonra tane tane alırlardı.
Ta ki bu düzen Recep Tayyip Erdoğan ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ gelene kadar sürdü.
Bu kan emici vampirlerin sağladıkları haksız kazanç düzenlerini alt üst etti.
Bakın birçok meslekteki eski doktor, Erdoğan’ı sevmez.
Nedeni bu pis çarklarını yıkıp atmasıdır.
İşini hakkıyla yapan evine helal lokma götüren sağlıkçılarımıza selam olsun.