Nijer'de yeni rejimin sömürge ülkelerine ve ECOWAS'a karşı sert tutumu

Nijer'deki askeri cunta, devlet televizyonundan yayınlanan bir bildiriyle yeni tehditlerini duyurdu. Bildiride, Nijer'in Paris, Abuja, Lome ve Washington büyükelçilerinin görevlerine son verildiği açıklandı.

Ayrıca, halkın casuslara ve yabancı ülkelerin ordularına karşı dikkatli olmaları ve şüpheli hareketleri yetkililere ihbar etmeleri istendi.

Bununla birlikte, bildiride Fransa ile imzalanan tüm askeri iş birlikleri ve protokollerin feshedildiği de vurgulandı. Bu, Nijer ve Fransa arasındaki askeri ilişkilerin kesilmesi anlamına geliyor.

Cunta, Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) üyelerine de bir tehditte bulundu. Bildiride, eğer ECOWAS Nijer'e askeri müdahalede bulunursa, dost ülkeleri (Gine, Mali, Burkina Faso) hariç üye ülkelerden birine ani bir saldırı düzenleyecekleri ifade edildi.

ECOWAS, darbenin ardından Nijer'e Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum'un serbest bırakılması ve görevine dönmesi için bir haftalık süre vermişti. Ancak cunta, bu talepleri karşılamadı ve askeri müdahale tehdidi altında kaldı.

Batı Afrika'daki diğer askeri cunta hükümetleri olan Burkina Faso ve Mali, ECOWAS'ın Nijer'e askeri müdahalesinin kendilerine karşı savaş açmak anlamına geleceği konusunda uyarıda bulunmuşlardı. Gine ise cunta hükümetine destek açıklamasında bulunmuştu.

ECOWAS'a üye diğer ülkeler, askeri müdahaleyi desteklemeye hazır olduklarını açıklamışlardı.

Nijer'deki darbe, 26 Temmuz'da Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı unsurlarınca gerçekleştirilmiş, askerler yönetimi ele geçirerek hükümeti devirmişti. Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı General Abdurrahmane Tchiani, bu darbenin lideri olarak görevine getirilmişti. Ancak ECOWAS ve diğer Batı Afrika ülkeleri, askeri cuntaya karşı tepkilerini dile getirerek demokratik sürece dönüş talebinde bulunmuşlardı.