Mazlumder, 28 Şubat Post Modern Darbesinin 27. yıl dönümünde dönemin birifingli yargıçların verdiği kararlar nedeniyle haksız yere cezaevlerinde bulunan kişilerin yeniden yargılanmasını istedi. Toplantıda ayrıca, 28 Şubat’ta mağdur edilen kesimlerin haklarının iadesi talep edildi.
Mazlumder Ankara Şubesinde düzenlenen basın toplantısına STK temsilcileri, gazeteciler ve dönemin mağdurları katıldı.
YAŞ kararları ile ordudan atılanlar adına Emekli Albay Mehmet Yavuz Ay, darbeciler ve darbecilik geleneğinin özelliklerini anlattı. Yavuz Ay, inançlı subayların dini inançları nedeniyle yaşadığı sıkıntıları ve o dönemdeki mücadelelerini anlattı.
28 Şubat mağduru olan ve 12 yıl cezaevinde kalan Gazeteci Tayyar Tercan da 28 Şubattaki yargısız infazları dile getirdi. Tayyar Tercan, 28 Şubat iyi anlaşılmış olsaydı ve darbecilerin üzerine yeterince gidilmiş olsaydı, 15 Temmuz’u yaşamazdık dedi.
28 Şubat Gönüllüleri Platformu Başkan olan ve 28 Şubat sürecinde İstanbul Üniversitesi (İÜ) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı'nda laborant olarak görev yapan Şerife Kaya 28 Şubat ikliminde cezaevine giren çok sayıda mahkumun işkence altında ifade verdiğini anlattı. Şerife Kaya bazı davalardaki yargı mensupları FETÖ'den ihraç edildiği için bu insanların yeniden yargılanmak istediğini kaydetti.
Şerife Kaya, platform olarak mağduriyetleri orta koymak için rapor hazırladıklarını söyledi. Kaya, üç grup mağdur olduğunu belirterek; "kamuda görevine son verilen veya istifaya zorlanan memurlar ve askerler, başörtüsü nedeniyle okullarından atılan öğrenciler, katsayı mağduru öğrenciler ve üçüncü grupta 28 Şubat mahpusları ve aileleri" dedi.
Kaya, mağduriyetlerin giderilmesi için tekliflerinin ise mağdurların başvuru yapacağı kararları bağlayıcı bir komisyon kurulması şeklinde olduğunu belirtti.
28 Şubat Hakların İadesi Platformu Gülsüm Bülbül Öztürk, Eğitim alanında yaşanan ihlalleri ve göreve iadelerde yaşanan sıkıntıları dile getirdi. 27 yıldır görevlerine iade edilemeyen veya hakları geç verilen eğitimcilerin mağduriyetleri dile getiren bülbül, darbeleri iyi anlayamazsak yeni darbelere mahkum olacağımızın altını çizdi.Bülbül, 28 şubat hak ihlallerinin hala devam ettiğini ve bu ihlallerin biran evvel giderilmesi gerektiğini ve hakların sahiplerine iade edilmesi gerektiğini söyledi.
Son olarak Adil Yargılanma ve Yeniden yargılanma üzerine konuşma yapan Mazlumder Ankara Şube Başkanı Av. Osman Yurt, 28 Şubat birifingli yargının verdiği kararlar nedeniyle adil yargılanma hakkının rafa kaldırıldığını, Sivas Davası Mahkumları ve Umut Davası Mahkumlarının bunun birer örneği olduğunu söyledi.
Osman Yurt, Mazlumder’in yeniden yargılanma kampanyasının önemine dikkat çekerek, fetö yargısı nedeniyle hüküm giymiş kişiler için yeniden yargılanması gerektiğini vurguladı. Suçlu olanların cezasını çekmelerini, cezasızlığında bir insan hakkı ihlali olduğunu , suçlarında serbest bırakılması gerektiğini söyledi.
Daha sonra Mazlumder Genel Başkan Yardımcısı Aziz Oğuzhan Karaman basın açıklamasını okudu. Karaman açıklamasında darbe sürecinin tam olarak aydınlatılamamış olması ve sürece dahil olan yargı, medya, üniversiteler, sermaye çevreleri gibi unsurlardan hakkıyla hesap sorulması gerektiğine dikkat çekti.
Yüzleşilmeyen ve hakkıyla hesap sorulmayan her darbenin bir sonraki darbe ya da girişimlerin tetikleyicisi olduğunu söyleyen Aziz Oğuzhan Karaman; 28 Şubat sürecinin ürünü olan istihbari raporlarınhalen devletin hafızasını oluşturmakta olduğunu ve bu konuda bir adım atılmadığını söyledi.
Açıklamanın Tam Metni:
28 ŞUBAT MAĞDURİYETLERİ HALEN GİDERİLMEDİ!
Bir taraftan Gazze’de yaşanan soykırımın acısıyla ve soykırımı önlemek için somut bir adım atılamamasının öfkesi ile dolu iken diğer taraftan 28 Şubat darbesinin yıldönümünde mağduriyetlerin halen giderilmemiş olmasının kızgınlığını yaşıyoruz.
Darbeciler tarafından 1000 yıl süreceği ifade edilen 28 Şubat, darbe hazırlık süreçlerine tekabül eden 92-93 yılından itibaren orduda, yargıda, medyada, üniversitelerde ve kamu imkanları ile semirtilmiş sermaye çevrelerinde derin bir aklın ürünü olarak olgunlaştırılmıştır. Bu iş birliği sürecinde gerçekleştirilen darbe, önceki darbelerde olduğu gibi çok farklı başlıklarda insan hakları ihlallerine sebep olmuştur. Üstelik bu ihlallerin önemli bir kısmı halen devam etmektedir.
Darbe sürecinde inançlı insanlar, küçük fikir grupları ve çeşitli cemaat mensupları resmî ideolojinin dayattığı yaşam biçimini kabul etmedikleri için, Türkiye’ye ve dünyaya dair farklı bakış ve talepleri olduğu için ya da dönemin muktedirlerince makbul vatandaş olarak görülmedikleri için fikir ve düşüncelerinden dolayı yargılanmış ve hapsedilmiştir. İnsanlar işkence altında ve avukatsız olarak zorla imzalatılan ifadelerle, emniyette konulan örgüt isimleri ile tutuklanmış ve idam cezalarına, müebbet cezalarına çarptırılmıştır.
MAZLUMDER tarafından, o dönemin brifingli yargı kararları ile yargılanıp mahkûm edilen insanların yeniden yargılanabilmeleri için uzun süreli bir kampanya yürütülmüştür. Bir kısmı ile ilgili olumlu sonuçlar alınmış olsa da halen cezaevinde olan ve bedel ödeyen mahpuslar ve aileler bulunmaktadır.
28 Şubat’a ilişkin yaşanan diğer bir önemli mağduriyet ise dönemin baskıcı ortamından dolayı kamu görevinden çıkartılmış veya istifaya zorlanmış, kamu görevine alınmamış, başörtüsü yasakları sebebiyle eğitim öğretim süreçlerini tamamlayamamış kişilerin yaşadığı mağduriyetlerdir.
Konuyla ilgili bazı yasal düzenlemeler yapılmış ve birtakım haklar iade edilmiş olsa da farklı statüler sebebiyle ya da kanuni düzenlemenin kapsamı dışında kaldığı için halen hakları iade edilmeyen ya da eksik iade edilen kişiler bulunmaktadır. Örneğin kamu kurumlarında görevine iade edilen kişilere, çalışmadıkları döneme ilişkin özlük hakları –ilgili sürenin emekliliğe sayılması hariç- verilmemiştir.
Diğer bir temel sorun da darbe sürecinin tam olarak aydınlatılamamış olması ve sürece dahil olan yargı, medya, üniversiteler, sermaye çevreleri gibi unsurlardan hakkıyla hesap sorulmamasıdır. Oysa yüzleşilmeyen ve hakkıyla hesap sorulmayan her darbenin bir sonraki darbe ya da girişimlerin tetikleyicisi olduğu gerçeği ortadadır. Aynı şekilde 28 Şubat sürecinin ürünü olan istihbari raporlar da halen devletin hafızasını oluşturmakta olup bu konuda bile bir adım atılmamıştır.
MAZLUMDER olarak;
Binlerce insanın hayatını karartmış olan 28 Şubat sürecinin her yönüyle aydınlatılmasını ve bu sürecin bütün aktörlerinin açığa çıkartılarak bunlardan hesap sorulmasını bekliyoruz.
28 Şubat sürecinde oluşturulan istihbari kayıtların bugün dahi insanların önüne engel olarak çıktığı gerçeğinden hareketle devletin kirli ve manipüle edilmiş hafızasının temizlenmesi gerektiğini vurguluyoruz.
Kıyıda köşede kalmış, sesini duyuramamış insanların mağduriyetlerinin ortaya çıkarılıp çözülmesini sağlayacak bir yüzleşme ve hesaplaşma mekanizmasının ya da bu konularda icra-i yetkilere sahip bir komisyonun kurulması gerekliliğini hatırlatıyoruz.
Hakların parça parça ya da yüzeysel olarak değil tam anlamıyla iade edilmesini, maddi manevi zararların tazmin edilmesini bekliyoruz.
28 Şubat sürecindeki siyasi yargı kararlarının iptal edilerek 28 Şubat’ın brifingli-siyasi yargılamalarının yok sayılmasını, halen cezaevlerinde tutulan 28 Şubat mahpuslarının hiçbir bahane ya da erteleme olmaksızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz.
MAZLUMDER
Lübnan sınırında ilk sıcak temas
02.10.2024
Tel Aviv'de operasyon
01.10.2024
İran, İsrail'i Vurdu
01.10.2024
Husiler, ABD SİHA'sını düşürdü
01.10.2024
Tebaa ve İtizalciler | Muharrem Balcı
11.09.2024
Allah Var! Gam Yok! AHMET SEMİH TORUN 01.10.2024
my body my decision MUSTAFA AKMEŞE 03.10.2024
İktidar ve Toplum YUSUF YAVUZYILMAZ 05.10.2024
MUHAFAZAKÂRLIK MEHMET YAVUZ AY 12.09.2024
SEVGİLİ AYŞENUR MÜSAADEN OLURSA… ESRA DURU 12.09.2024