MAZLUMDER Genel Başkanı Av. Kaya Kartal, UCM Savcısı'nın hem Netanyahu hem de Hamas Lideri İsmail Heniyye hakkındaki yakalama talebi ile ilgili Hertaraf Haber'e değerlendirmelerde bulundu.
Kaya Kartal, İşgalci ve soykırımcı bir rejim yetkilileri ile işgale direnen meşru bir direniş hareketini, eylemler arasında uçurum niteliğinde farklar bulunmasına rağmen aynı kefeye koymak uluslararası hukuk mekanizmalarının çöktüğünün yeni bir göstergesi olduğunu söyledi.
Kartal, zaten UCM savcısının birkaç kez tehdit edildiklerini açıkça beyan ettiklerini, mevcut talebin bu tehditlerle ilişkisi olabileceğini vurguladı.
Kaya Kartal , UCM Savcı'sının üst düzey bir liderin kendisine, UCM'nin Batı ve müttefikleri için değil, "Afrika ve Putin gibi haydutlar için inşa edildiğini, bir röportajda dile getirdiğini söyleyerek Ancak UCM niteliğinde bir mahkemenin savcısının daha cesur olması gerektiğini ifade etti.
MAZLUMDER Genel Başkanı Kaya KARTAL'ın açıklaması şu şekilde:
Malum olduğu üzere Filistin devleti tarafından UCM'ye yapılan başvuru kapsamında 2021 yılından beri bir soruşturma dosyası bulunuyordu.
Bu dosya açık iken 7 Ekim 2023 Aksa Tufan’ı başladı.
7 Ekim sonrası süreçte işgalci İsrail apartheid rejimi tarafından dünyanın gözleri önünde soykırıma girişildi. 15.000’den fazla çocuk olmak üzere 45.000 insan katledildi, hastaneler okullar, ibadethaneler, yardım kuruluşları bombalandı.
UCM Savcılığı 7 Ekim ve sonrası süreçte meydana gelen olaylarla alakalı 2021 yılından beri açık olan dosyaya delil topladığını kişi ve kurumların da kendilerine delil gönderebileceklerini açıkladı.
Bu açıklamayla sadece İsrail yetkilileri açısından değil Hamas yetkililerine yönelik de bir hazırlığın olduğu anlaşıldı.
Neticede UCM savcısı Kerim Khan beklendiği gibi faillerle direnişleri aynı kefeye koyarak tutuklama talebinde bulundu.
Üstelik Hamas tarafından gerçekleştirilen eylem gerek yoğunluk yaygınlık ve süreklilik bakımından gerekse suçlamaları karşılamıyor olmasına rağmen yedi ay aşkın bir süredir devam ettirilen soykırımla aynı kefeye konuldu.
Burada vurgulamak gerekir ki henüz bir tutuklama kararı yok UCM Savcısı mahkeme ön inceleme dairesinden tutuklama talebinde bulundu, tutuklamaya mahkeme dairesi karar verecek.
İşgalci ve soykırımcı bir rejim yetkilileri ile işgale direnen meşru bir direniş hareketini, eylemler arasında uçurum niteliğinde farklar bulunmasına rağmen aynı kefeye koymak uluslararası hukuk mekanizmalarının çöktüğünün yeni bir göstergesidir. Zaten UCM savcısı birkaç kez tehdit edildiklerini açıkça beyan etmişti, mevcut talebin bu tehditlerle ilişkisi olabilir. Zaten Savcı üst düzey bir liderin kendisine, UCM'nin Batı ve müttefikleri için değil, "Afrika ve Putin gibi haydutlar için inşa edildiğini, söylediğini bir röportajda dile getirmişti. Ancak UCM niteliğinde bir mahkemenin savcısının daha cesur olması gerekirdi."
Her şeye rağmen ilk defa batı ve müttefiki bir lider hakkında tutuklama talep edilmiş olmasını önemli buluyorum. Daha önce Ömer el Beşir, Kaddafi ve Putin hakkında verilen tutuklama kararının Netanyahu hakkında da verilmesi her şeye rağmen önemli bir gelişme olacaktır.