Hepimiz zaman zaman dünya çapında âlim, filozof, bilge, bilim insanlarımızın az veya hiç olmamasından şikayet ederiz.
Mevcut şartlarda bu sorunun çözümü için hiçbir çaba olmadığı için, uzun yıllar biz bu sorunu konuşmaya devam edeceğiz gibi görünüyor.
Oysa dindar/muhafazakar STK'ların oluşturacağı üst bir kuruluşla bu problem çözülebilir. Devletten bağımsız, özerk, özgür, finans problemi olmayan ve gerekli altyapıya sahip, saygın bir üst birlik hem ülkemiz, hem de İslam dünyası için inanılmaz bir üstünlük sebebi olabilir.
Aşağıda adlarını sayacağım, herbiri kendi alanında önemli başarılara imza atmış âlim,bilge ve bilim insanlarımız, bahsettiğimiz bu merkezde; araştırarak, istişare ederek, bir araya gelip fikir alışverişi yaparak, zaman zaman dünya çapında toplantılar yapıp, dünyadaki önemli toplantılara katılarak bilgilerini arttırarak bunu araştırma, yayın, tebliğ haline getirebilir.
Değerli bir kütüphane ile güçlü bir teknoloji altyapısının olması, kurumun başarısı için ön şarttır.
Böyle bir merkez kendi içinden oluşturacağı bir yönetimle yönetilir, yönlendirilir, denetlenir. Oluşan bu yönetim, uzmanların çalışacağı kurulları, çalışma düzenini, istişare toplantılarını,usul ve yöntemleri belirler.
Bu merkezde islam dininin düne ait problemlerinin yanında, bugün ve yarın yaşanabilecek muhtemel problemlere karşı duruşu belirlenir.
Enflasyon ortamında faiz, mezhep farklılıklarının en aza indirilmesi, organ bağışı, dijital para, robot, robot marifetiyle yapılabilecek işler, yazılımların etkileri, uzay araştırmaları, nükleer araştırmalar, günümüzde aile yapısı, kadının iş, siyaset ve toplumsal gelişmelerdeki yeri, eğitim sistemi, yeni problemlerin dini hayata yansımaları, yeni hastalıklar vs. gibi konularda dünya çapında çözümler üretilebilir.
Bu merkezde yer alan bilim insanlarımız aynı zamanda üniversitelerde, kendi STK'larında, halkın içinde olmaya devam edecekler, kimseye muhtaç olmayacakları miktarda ek ücret alabileceklerdir.
Bu kuruma Türkiye STK'ları güçleri oranında ekonomik destek vereceklerdir.
Kurumda yer alacak saygıdeğer zevat, bahsedilen kuruma aday önerebilecek ve kurumun tayin ettiği bir kurul tarafından liyakata göre kabul edilebilecektir.
Ülke için, islam ve insanlık aleminin yararına çalışmalar yapacak bu kurumun devlet tarafından desteklenmesi ve saygınlığının yüceltmesi çok yararlı olacaktır.
Devlet kurumlarında çalışanların burada da çalışabilmeleri için gerekli yasal önlemler de alınmalıdır.
İlk etapta böyle bir kuruluşta kimler olabilir ?
Benim aklıma gelenleri yazmadan önce açıkça şunu belirtmeliyim: Bu liste benim iyi niyetle, farklı düşünceleri, mezhep ve görüşleri ortak bir çatı altında bir araya getirme hayalimdir. Gerçek ve kesin liste, bu kuruma layık bireylerin bulunup objektif bir şekilde çalışmalara başlama şeklinde olacaktır.
İslam dininin problemlerinin çözümü, daha iyi anlaşılabilmesi, çağdaş problemlere en etkili çözümlerin bulunabilmesi için, gençliğin dini en iyi şekilde anlayabilmesi için bu kurulda kimler olabilir?
Prof.Mehmet Görmez, Prof Ali Bardakoğlu, Prof İhsan Fazlıoğlu, Prof. Mustafa Öztürk, Prof İhsan Süreyya Sırma, Prof. Huseyin Hatemi, Prof. Mahmut Erol Kılıç, Prof. Abdulaziz Bayındır, Prof. Mehmet Okuyan, Prof. Burhanettin Can, Prof. Erdoğan Gürmen, Prof. Kenan Gürsoy, Alev Alatlı, Prof. İlber Ortaylı, Abdurrahman Arslan, Atasoy Müftüoğlu, Ahmet Tasgetiren, Prof. Hayrettin Karaman, Ramazan Kayan, Prof Ahmet Özel, Mehdi Aksu, Selahattin Özgündüz, Fevzettin Erol, Yavuz Bülent Bakiler, Dücane Cündioğlu, Muhammed Emin Yıldırım, Mücahit Gültekin...
Herbiri kendi alanlarında önemli birikimlere sahip bu topluluğa ilaveler yapılabilir. Herhangi bir liyakat sıralaması göz önüne alınmamıştır.
Yukarıdaki listedeki alimler/bilim adamlarımız bile bir araya getirilebilse dünya çapında onlarca kıymetimizin olduğu görülecektir.