metrika yandex
  • $32.44
  • 34.76
  • GA18240

YEREL SEÇİMLER VE UYARILAR

AHMET TAŞ
07.04.2019


31 Mart yerel seçimleri birkaç ilimizde meydana gelen üzücü olaylar dışında sakin bir ortamda gerçekleşti.
 
Seçimlere Ak Parti ve MHP Cumhur İttifakı, CHP ve İYİ Parti de Millet İttifakı adı altında girdiler. HDP ise batı illerinde Millet İttifakına destek verdi. Doğu ve Güneydoğu illerinde ise tek başına seçimlere katıldı. Saadet Partisi bu seçime tek başına katılmasına rağmen yer yer Millet İttifakına destek oldu. BBP ise büyük şehirlerde Cumhur İttifakına destek verirken bazı yerlerde ise kendi adaylarıyla yarışa katıldı.
 
Seçimler sonucu itiraz edilen ve henüz sonucu netleşmeyen yerler dışında Cumhur İttifakı % 51,70, Millet İttifakı da %37,50 civarında bir oy aldı. Partiler bazında ise Ak Parti %44, CHP %30, İYİ Parti %7,5, MHP %7,2, HDP %4,5 ve SP ise %2,5 civarında oy aldılar.
 
Seçimlerin kesin sonuçları itirazların seçim kurullarınca sonuçlandırılmasının ardından bir hafta içinde ilan edilecek gibi duruyor. Seçim sonuçlarına bakıldığında kârlı görünen partiler CHP ve MHP, yerinde durmakla birlikte zararlı çıkan Ak Parti, en zararlı çıkan ise HDP ve İYİ Parti olarak gözüküyor. CHP büyük şehirlerdeki belediye başkanlıklarını artırırken birçok şehirde de yeniden başkanlık kazandı. MHP ise bir büyükşehirle birlikte başkanlık kazandığı il ve ilçe sayısını artırdı.
 
Ak Parti İstanbul, Ankara gibi iki büyük şehri kaybetmişe benziyor. Ayrıca bazı illeri CHP’ye bazı illeri de MHP’ye kaptırdı. Doğuda Şırnak, Bitlis ve Ağrı başkanlıklarını kazanması ise Ak Partiye teselli oldu. Bu seçimlerde Kırklareli’nde bağımsız adayın, Tunceli’de Türkiye Komünist Partisi adayının seçimi kazanması da sürpriz sonuçlardı.
 
Seçim çalışmaları sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ın Millet İttifakını Zillet İttifakı olarak tanımlayıp terör yandaşları diye suçlaması, Irakta Kürdistan var isteyenler oraya gider diye söylemde bulunması, yerel siyasetten daha fazla BEKA meselesini öne çıkarması seçim sonuçlarına ne kadar etki etti tartışılacak konular ama; benim tespitim bu ayırıcı dil ve söylemler toplumda Ak Partiye fayda getirecek karşılık bulmadı, aksine muhalefeti daha da kenetlendirdi.
 
Seçim çalışmaları sırasında İstanbul’da ki çalışmalarda Cumhur İttifakı adayı Binali YILDIRIM, Millet İttifakı adayı Ekrem İMAMOĞLU’nu ve Kayseri’de de Dr. Memduh BÜYÜKKILIÇ’ı centilmen, medeni ve kucaklayıcı tavırları için tebrik ediyorum, sağ olsunlar. Liderleri gibi ayrımcılığa, ötekileştirmeye, milleti azarlamaya asla tenezzül etmediler. Karşılığını da aldılar.
 
Seçimlerden 2 önce İzmir’de idim. Misafir olduğum ev sahibi şöyle diyordu. Televizyonda siyasetçilerin konuşmalarını izleyen 6. Sınıftaki oğlum “Cumhurbaşkanı konuşunca anne bu adam niye bağırıyor, azarlıyor dedi. Binali YILDIRIM’ı izleyince de bu adam daha iyi konuşuyor sakin ve dövüşmeden dedi.” Diye bildirdi. Bu olay bana şunları hatırlattı. Dinimizin emri yumuşak ve hikmetli söz söylemek, peygamberimizin tavsiyesi de yumuşak ve tatlı dil kullanmak iken Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, MHP lideri BAHÇELİ ve diğer benzer dil kullanan, seçimlerde oy istediği insanlara karşı tehditler savuran, sanki ülke kanun devleti değil de makam sahiplerinin mülkü gibi davranışlar sergileyen siyasetçiler kimi örnek alıyorlar, yoksa danışmanları mı böyle konuşmalarını söylüyor bizde bilelim.
 
Aylar önce Prof. Dr. Hayrettin KARAMAN’ın ulusal bir gazetede Cumhurbaşkanımıza tavsiye içeren bir yazasını okumuştum. Diyordu ki Hayrettin hoca, ey Cumhurbaşkanı her ilde siyasetten beklentisi olmayan ama; günlük gelişmeleri iyi takip eden ve karar bildirebilme yetkisi olan 3 adamın bulunsun. Zaman zaman bunlar ile ülke gündemi konusunda istişarelerde bulun, çok faydasını görürsün. Cumhurbaşkanımızın muhtarları, milli irade platformuna dahil STK’ları ve iktidara yakın duran kanaat önderlerini Külliyede ağırlayıp onlarla konuştuğunu biliyoruz da onlara bir şey danışıp danışmadığını bilmiyoruz.
 
Yıllar önce Cumhurbaşkanımız daha Başbakan iken Kayseri’ye yaptığı bir ziyarette sanayi kuruluşlarının temsilcileri ve STK temsilcileriyle Erciyes’te düzenlenen bir toplantıda bir araya gelip onlardan 20 adet sözlü soru alıp sözlü olarak cevapladığını hatırlıyorum. Ondan sonrada ödül törenleri dışında hiçbir devlet yetkilisinin (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanlar düzeyinde) böyle bir istişare yaptığına şahit olamadık.
 
Yoksa devlet ve iktidar partisi yetkililerimiz zaman içinde 1950’den önceki tek partili dönemde iktidar sahiplerinin uyguladığı millet bir şeyden anlamaz, bilmez, biz kararları alırız onlar onaylar mı diyorlar. Milletvekili adayını, belediye başkan adayını, belediye meclis üyesini de millete mi soralım ki diyorlar.
 
Son yerel seçimlerin sonuçları gösterdi ki millet iyi ile kötünün, doğru ile yanlışın, haziran seçimleri dahil bu seçim döneminde de adaletli bir toplum hayatını vadedemeyenlerin, azarlayanın, ayrıştıranın, tepeden bakanın, kendini adam yerine koyuyor gibi yapıp koymayanın halini görüyor, notunu tutuyor ve gereğini sandıkta tercih olarak ortaya koyuyor. Ne demiş büyüklerimiz, ne ekersen onu biçersin.
 
31 Mart seçimleri ülkemiz ve insanımız için hayırlı geleceğe vesile olsun, siyasetçilerimiz için ibret alıp doğru tahlil yapıp faydalı kararlar almaya vesile olsun. Yeni seçilen tüm belediye başkanlarımıza, meclis üyelerimize ve muhtarlarımıza da hak ve adalet anlayışı ile hizmet etmelerini diliyorum

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş