metrika yandex
  • $32.45
  • 34.8
  • GA18240

Haberler / Dünya

Mursi: Mısır’ın ilk ve tek seçilen Cumhurbaşkanı

05.07.2017


Tarihin en eski ve köklü bir ülkesi olan Mısır, birçok medeniyete, kültürel zenginliğe ev sahipliği yapmıştır. Mısır’da yaşanan darbeler,  zulümler devam ederken yakın tarihten günümüze Mısır’ın siyasi geçmişine bir göz atalım…


 
Demokratik sisteme bir türlü geçilmeyen; müslümanların zulüm gördüğü krallık ve diktatörlüğün hüküm sürdüğü, yönetime geçenlerin oluşturduğu rejime maruz kalanların şiddet gördüğü ülke Mısır…


 
CEMAL NASIR DÖNEMİ


 
Cemal Abdülnasır 15 Ocak 1918 de babasının postane görevlisi olduğu Mısır’ın İskenderiye şehrinin fakir bir mahallesinde doğdu.İsmi Cemal Paşa’ya atfen verilmiştir. Asıl adı Cemal Abdünnâsır’dır.

 


Ortöğrenimini Kahire‘deki amcasının yanında tamamladı. Kısa bir süre hukuk okuduktan sonra 1937’de Kahire’deki Kraliyet Askeri Akademisi’ne girerek 1939’da mezun oldu. Sudan’daki Mısır ordusunda görev yaparken arkadaşlık kurduğu üç subayla (Zekeriya Mohyeddin, Abdülhakim Amir ve Enver Sedat) birlikte İngiliz egemenliğine ve krallık yönetimine son vermeyi amaçlayan gizli Hür Subaylar örgütünü kurdular.
 

 
23 Haziran 1956’dan 28 Eylül 1970’e kadar Mısır cumhurbaşkanı olan Nasır ülkesinde krallığa son veren hareketin önderliğini yap¬mıştır. NATO ve Varşova Paktı‘na girmeyen Nasır ılımlı bir dış siyaset izlemeye özen göstererek “bağlantısızlar” hareketi içinde yer aldı. Bağlantısız ülkelerin ilkeleri, barış içinde bir arada yaşamayı temel alan bağımsızlık, askeri ittifaklara girmeme, yabancı güçlere kendi topraklarında üs vermeme ve ulusal kurtuluş savaşlarını desteklemektir.
 
 
Nasır, 1967’de Sina’ya kuvvet yığdı. 22 Mayıs 1967’de, İsrail’in Eilat’a deniz erişimi olan Tiran Boğazı’nın tüm İsrail gemilerine ve İsrail’e gitmekte olan diğer gemilere kapalı olduğunu ilan ederek, Akabe Körfezini ulaşıma kapattı, böylece İsrail’le açık çatışmaya yöneldi.


 
Nâsır’ın en önemli dış sorunu İsrail’di. Mısır ve Suriye, 1967’de Altı Gün Savaşı olarak da bilinen Üçüncü Arap-İsrail Savaşı’nda yenilgiye uğradı. İsrail, Mısır hava kuvvetlerini, havalan¬maya bile fırsat vermeden yok etti. Bu yenilgiden sonra Nasır istifa etmek istediyse de, halk buna razı olmadı. Nasır ölünceye kadar Mısır cumhurbaşkanı olarak görev yaptı.


28 Eylül 1970 tarihinde bir kalp krizinden dolayı yaşamını yitirdi.
 
 
ENVER SEDAT DÖNEMİ
 
 
Sedat, Mısır'ın Manûiye eyaletine bağlı Mit Ebul Kûm köyünde doğdu. İsmi Enver Paşa'ya atfen verildi. 1936 yılında askeri okuldan mezun olduktan sonra, Mısır ordusunun çeşitli kademelerinde görev yaptı. 1952 yılında, yakın çalışma arkadaşı Cemal Abdül Nasır'la beraber, Kral Faruk'u devirdikleri "Hür Subaylar" darbesine katıldı. 


 
Darbeden sonra, kısa bir süre Muhammed Necib'in cumhurbaşkanlığının ardından başa geçen Cemal Abdül Nasır'ın yardımcısı oldu. 1960-1969 yılları arasında Mısır Meclis Başkanlığı görevini yürüttü.


Nasır 1970'de ölünce, onun yerine Mısır Cumhurbaşkanı oldu. 6 Ekim 1981'de bir askeri tören sırasında öldürülene kadar, 11 yıl Mısır Cumhurbaşkanı olarak görev yaptı.
 

 
Sedat, 1973 yılında meydana gelen Yom Kippur Savaşı'ndan sonra 1975'te Sovyetler Birliği ile ilişkileri kesmiş ve İsrail'le, Kudüs'ü ziyaret ettiği 19 Kasım 1977 tarihinden itibaren iyi ilişkiler geliştirmiş, 17 Eylül 1978'de ABD'nin arabuluculuğunda, İsrail'le masaya oturarak, Camp David Sözleşmesini imzalamıştı. Bu antlaşma ile İsrail tarafından Altı Gün Savaşı'nda ele geçirilen Sina Yarımadası, Mısır'a geri verilmiştir. Barış çabalarının sonucu olarak, Menahem Begin ile birlikte 1978 yılı Nobel Barış Ödülünü almıştı.


 
Sedat, 1981 yılında Mısır'ın bağımsızlığının kutlandığı tören sırasında silahlı saldırıya uğrayarak öldürüldü. Bu saldırı sırasında Enver Sedat'a 72 kurşun isabet etmişti. Sedat'ı öldüren Yüzbaşı Halid el-İslâmbûlî, 1982 yılında idam edilmişti.


 
HÜSNÜ MÜBAREK DÖNEMİ


 
6 Ekim 1981’de Enver Sedat’ın Kahire’de suilkaste uğramasından sonra devlet başkanlığı görevine , halk oylamasıyla Hüsnü Mübarek geçti.
Diktatör Hüsnü Mübarek, 4 Mayıs 1928’de Kahire yakınlarındaki Menofya Köyü’nde dünyaya geldi. Hava Harp Akademisi’ni bitiren Mübarek, Mısır Ordusunda çeşitli görevler üstlendi.
 

 
SEDAT'IN ÖLÜMÜ, ONUN DOĞUŞU OLDU


 
Savunma Bakanı Yardımcılığı ile askerlik kariyerinin zirvesine ulaşan diktatör Hüsnü Mübarek, 1975’te Devlet Başkanı Enver Sedat’ın yardımcılığına atandı.  6 Ekim 1981’deki Enver Sedat suikastı, Hüsnü Mübarek ve Mısır siyaseti için dönüm noktası oldu. Sedat’ın ölümünün ardından Devlet Başkanlığını devralan Mübarek; 87, 93, 99 ve 2005’teki göstermelik seçimleri kazanarak iktidarını sürdürdü.


 
Uzun soluklu iktidarn başında olan darbeci diktatör Mübarek, Amerika Birleşik Devletleri ile Orta Doğu ülkeleri arasında kilit rol üstlendi. İsrail-Filistin ilişkileri konusunda takındığı tutum da eleştiri oklarının kendisine çevrilmesine sebep oldu.
 

 
İSRAİL, ABD DOSTU; FİLİSTİN KARŞITI 
 
Diktatör  Mübarek, Washignton’ın yanı sıra İsrail’in de müttefiki olarak hareket etti. İsrail’in Gazze’ye saldırılarından Hamas’ı sorumlu tutması ve Filistin’e giden insani yardım konvoyunun Mısır limanına demirlemesine izin vermemesi gibi olaylarla tepkileri üzerine çeken Arap Lider, 6 suikast girişim atlattı.


 
MÜSLÜMAN KARDEŞLERE ÇOK ÇEKTİRDİ


 
Müslüman Kardeşler onun iktidarı sırasında yasaklı kaldı, bastırıldı. Laik muhalefe de izin verilmedi. Parlamentoda, ancak  iktidar sahiplerinin onayını alan sembolik bir muhalefet partisi yer bulabildi. Mitinglerde, "Mübarek'e artık yeter" diyenler, kendilerini siyasi baskının, hapis cezalarının ortasında buldu.


 
DİKTATÖRLÜKTEN KURTULUŞ: 2011 DEVRİMİ VE MURSİ


 
25 Ocak 2011 tarihinde başlayan gösteri ve protestolar, devrim sırasında ve sonrasında yaklaşık olarak 1000 kişinin ölümüne, 6000 civarında kişinin yaralanmasına ve 12000 kişinin tutuklanmasına yol açtı ve bu da diktatör Hüsnü Mübarek’in isitfasıyla son buldu. Şubat 2011’den 2012 Haziran’a kadar ülkeyi Hüsnü Mübarek’in görevdeyken  Savunma Bakanlığı görevinden aldığı Hüseyin Tantavi yönetti.


11 Şubat 2011'de görevini orduya ve Anayasa Mahkemesi'ne devrederek devlet başkanlığı görevinden istifa etti. İstifasının ardından kısa bir süre sonra tutuklandı ve yargılanmaya başlandı. İdam cezası ile yargılanan Hüsnü Mübarek, 2 Haziran 2012 günü yardımcısı ile birlikte ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
 

 
MURSİ'NİN İLK VE TEK SEÇİLEN CUMHURBAŞKANI MUHAMMED MURSİ
 
 
Mısır’ın darbe ile başa gelen sisi rejimine bağlı mahkemenin idam kararı verdiği, Mısır’ın ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi….


 
Muhammed Mursi, 8 Ağustos 1951 tarihinde, Mısır'ın kuzeyindeki Şarkiye iline bağlı Eladva köyünde doğdu. Beş kardeşin en büyüğü olan Muhammed Mursi ilk eğitimini orada aldı. Babası çiftçi annesi ise ev hanımıydı. Mühendislik lisansını Kahire Üniversitesi'nde aldı (1975 ve 1978). Mühendislik doktorasını Güney Kaliforniya Üniversitesi'nde tamamladı (1982). Northridge Kaliforniya Eyalet Üniversitesi'nde yardımcı doçent oldu (1982-1985). Ardından eğitim vermek için Mısır'daki Zagazig Üniversitesi'ne geldi.


 
Müslüman Kardeşler hareketi içerisinde siyasete atılan Mursi, 2000 ve 2005 yılları arasında milletvekili oldu. Müslüman Kardeşler'in yasal olarak seçime katılmaları mümkün olmadığından parlamentoya bağımsız siyasetçi olarak girdi. Tam 5 yıl Mısır Halk Meclisi üyeliği yaptı. 2011 Mısır Devrimi'ne muhalif bir lider olarak destek verdi ve 30 Nisan 2011 tarihinde Müslüman Kardeşler'in kurduğu, Özgürlük ve Adalet Partisi'nin başkanı seçildi.
 

 
Haziran 2012’de  oyların yüzde 52’sini alarak demokratik yollarla seçilen ilk Cumhurbaşkanı oldu.
 
 
Mısır’ın Mübarek rejiminin devrilmesinden sonra girdiği demokratikleşme sürecinde attığı adımlar, Türkiye’nin bu alanda geçirdiği deneyimleri çağrıştırıyordu. Mursi’nin gerçekleştirdiği bu hamleyi “sivil darbe” olarak nitelendirenler var. Başkan seçilmesinden henüz iki ay sonra, 61 yaşındaki Mursi sürpriz bir kararla, Yüksek Askeri Konsey’in başındaki Mareşal Muhammed Tantawi, Genelkurmay Başkanı General Sami Anan, deniz, hava ve kara kuvvetleri komutanları dâhil, üst rütbeli bir grup subayı emekliye sevk ederek görevinden uzaklaştırdı.


Oysa Askeri Konsey, Mursi’nin seçilmesinden sonra, cumhurbaşkanına ait temel yetkileri devralmış, yeni yönetim üzerinde bir nevi “askeri vesayet” kurmuştu. O zaman da Tantawi’nin bu beklenmedik hamlesi sessiz bir “askeri darbe” olarak nitelendirilmişti.


 
Mursi son atılımı ile, seçildiği gün kaybettiği yetkileri geri almakla kalmadı, aynı zamanda askerin “dokunulmazlığı” bulunmadığını gösterdi ve ordunun yıllardan beri süren hâkim pozisyonuna son verdi.
 
 
GÖZALTINA ALINMASI


 
Mısır protestoları adıyla bilinen, 3 Temmuz 2013 tarihinde yapılan büyük gösteriler sonucu Mısır ordusu askeri bir darbe ile yönetime el koydu. Mursi ise darbeyi kabul etmediğini açıkladı ve yandaşlarına direnmelerini söyledi. Muhammed Mursi'nin gözaltına alındığı, ev hapsinde tutulacağı söylendi.
 
İDAM CEZASI


 
Darbeyle görevinden uzaklaştırılan ve ardından hapse atılan Mursi, 16 Mayıs 2015 tarihinde “Hamas’a istihbarat sağlamak” ve “ hapishaneden firar etmek” suçlamasıyla yargılandığı davalarda idam cezasına çarptırıldı. Ayrıca  Mursi dışında da Müslüman Kardeşler Teşkilatı’nın 17 yöneticisine daha idam cezası verildi.


 
Mursi’nin yargılandığı davalar


 
Mursi, Aralık 2012'de eylemcilerin öldürülmesi hakkındaki davada 20 yıla mahkûm edildi.


 
Hakkında iki idam kararı bulunan Mursi için mahkeme, 'Hamas’a casusluk’ davasında verilen idam kararını ömür boyu hapis cezasına çevirmişti. Mursi hakkında bir de 'Katar'a casusluk' davası açılmıştı.


İhvan yöneticileri Muhammed Biltaci, Hayrat Şatır ve Ahmet Muhammed Abdulati ise 'casusluk davasında' idam cezasına çarptırılmıştı. Gıyabında yargılanan 13 kişi de idam cezasına çarptırılmıştı.


Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Yusuf El Karadavi de 'hapishaneler baskını' davasında gıyabında idam cezasına çarptırılmıştı. İdam kararlarına temyiz yolu açık.


'Casusluk davasında' yargılanan İhvan liderlerinden Muhammed Bedii ve 15 kişi hakkında da mahkeme ömür boyu hapis cezası verilmişti. Mısır yasalarına göre ömür boyu hapis cezası alan bir kişi 25 yıl hapis yatıyor.


 
DARBECİ SİSİ REJİMİ


 
1954'te Kahire'de doğan Sisi, Mısır askeri akademisinden "askeri bilimler" diplomasıyla 1977'de mezun oldu. Sisi, eğitimine 1992'de Birleşik Krallık Komuta ve Kurmay Üniversitesi'nde devam etti ve 2006 yılında Pensilyanya'nın ABD Ordu Savaş Üniversitesi'nde öğretmenlik derecesi aldı.


 
Savaş deneyimi olmayan darbeci Sisi, Mübarek rejimi sırasında Suudi Arabistan'da askeri ateşesi olarak hizmet etti. Bu hizmetinin ardından Mısır'da kuzey askeri bölgesinin kurmay komutanı olarak görev yaptı. Şubat 2011'de askeri konsey devrimin sonunda gücü ele aldığında, Sisi askeri istihbarat servisinin başına getirildi.
 

 
Eli kanlı darbeci Sisi, döneminde idama mahkum edilen kişilerin henüz affedilmediği veya hükümlerinin hafifletilmediği biliniyor. Gözlemciler Sisi’nin idam mahkumlarını affetme ihtimalide yok gibi…


 
BİRÇOK KİŞİ İŞKENCEYE TABİ TUTULUYOR


 
Geçtiğimiz günlerde ise cuntanın gizli işkence merkezleri ortaya çıktı. Mısır'ın İsmailiye şehrinde orduya ait El-Cela karargahında El-Azuli adlı gizli hapishanede, cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan darbeci Sisi tarafından yapılan darbeden sonra yüzlerce insanın akıl almaz işkencelere maruz kaldığı, Azuli Hapishanesi Uluslararası Af Örgütü (Amnesty) tarafından hazırlanan bir raporda da yer almış ve çok sayıda insanın burada tutularak işkenceye tabi tutulduğu ortaya çıktı.


 
Mısır’da darbe yaparak yönetimi ele geçiren Sisi, geçtiğimiz günlerde Körfez ülkeleri ile birlikye Katar’a uyguladıkları diplomatik yatırımlara Türkiye’yi de dahil etme çağrısında bulunmuştu. Fakat darbeci Sisi’nin çağrısına herhangi bir yanıt olmadı.

 

(HİLAL)
 

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş